Bakan Şimşek enflasyon için kötü haberi verdi

Güncelleme:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önümüzdeki aylarda aynı hızda olmasa da dezenflasyon sürecinin devam edeceğini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'Belirsizlikler ve Öngörüler' temasıyla üçüncüsü düzenlenen T24 Yıllık Buluşmaları etkinliğine katıldı. Şimşek programda, Makroekonomik İstikrar ve Reform Programı'na ilişkin sunum gerçekleştirdi. Şimşek 'Türkiye'nin en büyük kırılganlık alanı dış açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar olan dış açık 19 milyar dolara kadar düştü. Çok büyük bir ihtimalle yakında 15 milyar dolara düşmüş olacak' dedi.

'REZERVLERDE 93 MİLYAR DOLARLIK BİR ATIŞ VAR'

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Program arzulanan sonuçları veriyor mu? Türkiye'nin en büyük kırılganlık alanı dış açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar olan dış açık 19 milyar dolara kadar düştü. Çok büyük bir ihtimalle yakında 15 milyar dolara düşmüş olacak. Bu önemli bir daralma. Kısmen geçici faktörlerin etkisi var ama politikanın sıkılaştırıcı etkisinden bahsediyorum. Kısmen de yapısal dönüşümün etkisini göreceğiz. Rezerv konusu diğer bir endişe kaynağıydı. Rezervlerde ciddi bir iyileşme söz konusu. 27 Eylül itibarıyla son bir yıl içerinde net rezervlerde 93 milyar dolarlık bir atış var. Bu artışın kaynağını merak ediyor olabilirsiniz. Daha çok Türkiye'deki portföy tercihleri etkili. TL mevduatta mı olacaksınız? Döviz mevduatta mı olacaksınız? O belirleyici. Dış kaynağa erişimde ciddi bir artış var. Hem reel sektörün hem özel sektörün hem de kamunun. Bir de bir miktar portföy girişleri var" dedi.

'BİR YIL İÇERİSİNDE 5 NOT ARTIŞI SAĞLANDI'

Mehmet Şimşek "Kredi derecelendirme kuruluşları tabii bu süreci takip etti. Beş not artışı sağlandı. Çok istisnadır aslında bir yıl içerisinde. Bu türden not artışları yani önemli bir dönüşü aslında takdir ediyorlar. Dolayısıyla hatta bildiğim kadarıyla arkadaşların söylediğine göre bu sene üç ayrı kredi derecelendirme kuruluşundan not atışı alan tek ülkeymişiz diye biliyorum ve onlarla diyaloglarımız çok güçlü. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde bu özellikle pozitif görünüme sahip rating kuruluşlarının tekrar adım atması önemli" diye konuştu.

'KKM'DEN ÇIKIŞ ÖNEMLİ BİR KONU'

Kur Korumalı Mevduat sisteminden çıkışın önemli olduğunu belirten Şimşek "Diğer önemli bir konu KKM'den çıkış. Geçen sene ağustos ayında 144 milyar dolar bir rakamla KKM zirveyi buldu. Bu yaklaşık 98 milyar dolar düşmüş durumda. Biz buradan çıkmakta kararlıyız. Süreci, piyasayı bozmadan bir türbülans yaratmadan şu ana kadar yürüttük. Bu önemliydi. Bu süreç devam edecek. Tabi Türk lirasının mevduat içindeki payı artıyor. Bu da para politikasının etkinliğini artırıyor. Büyümede bir dengelenme ihtiyacı vardı. Geçen senenin ilk üç çeyreğine bakarsanız Türkiye kapalı bir ekonomi olsaydı yüzde 8 ile 11 arası bir büyüme olacaktı. Ama Türkiye açık bir ekonomi ve net ihracatın etkisi eksiydi. Şimdi büyümede hem yavaşlama var. Hem de dengelenme var" dedi.

'REEL EKONOMİDE BİR YAVAŞLAMA VAR'

İstihdam artışının çok güçlü olduğunu söyleyen Mehmet Şimşek 'İstihdam artışı çok güçlü. Özellikle son bir yıla baktığınız zaman ve bundan dolayı da işsizlik oranları Türkiye'nin geçmiş verilerine göre iyi seyrediyor. Henüz istihdam piyasasında bir bozulma yok. Birçok ili ziyaret etme fırsatım oluyor. O zaman reel sektörle istişare etme fırsatım oluyor. Genelde sorduğumuzda işçi bulamama, personel bulamama sıkıntısı ifade ediliyor. Reel ekonomide bir yavaşlama var. Bazı alanlarda daralma var. Ama henüz reel ekonominin geneline ilişkin bir daralma söz konusu değil. Yani tabiri caizse ılımlı bir büyüme söz konusu. İmalat sanayide yavaşlama var. Orada daralmayı ima eden göstergeler var. Ama bunun geçici olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

'DEZENFLASYON SÜRECİ DEVAM EDECEK'

Programın en önemli hedefinin dezenflasyon olduğunu dile getiren Şimşek "Programın en kısa vadede en önemli hedefi dezenflasyon. Yani enflasyonu makul seviyelere çekmek. Geçiş döneminden sonra dezenflasyon dönemi başladı. Muhtemelen bugün Eylül ayı rakamları açıklanacak. Muhtemelen süreç devam ediyor diye düşünüyorum. Önümüzdeki aylarda belki aynı hızda olmasa da dezenflasyon süreci devam edecek. Bütçe sapması 2024 yılında çok büyük ihtimalle son 10 yılda olan sapmanın onda birinden az olacak. Dolayısıyla bir harcama disiplini ve harcama kültürü oluşturulmasaydı bu kadar çok büyük bir fark oluşma ihtimali yok. Bunun rakamsal karşılığı 814 milyar lira. Ve gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1,8'i. Dolayısıyla ciddi bir disiplin var. Ciddi bir kontrol var. Mekanizmalar var. Ve kurumsal yapı oluşturuldu. Bakın kurumsal yapıdan bahsediyorum. Yani ilk defa bir tasarruf genelgesi değil. Tasarruf genelgesinin yanında kanuni düzenlemeler, o düzenlemelerle birlikte Maliye Bakanlığına tabii ki denetim takip rolünün verilmiş olması bundan çok etkili. Önümüzdeki dönemde ne yapacağız? Kamu maliyesi alanında vergi harcamalarını yani teşvik sistemini gözden geçireceğiz. Bu bir reform alanı bizim için. Vergi istisnaları ve indirimli oranların geçirmesine devam edeceğiz. Bunu biz orta vadeli programda net bir şekilde ortaya koyduk. Kayıt dışıyla mücadelede elimizi güçlendirecek ilave kurumsal reform anlamında bazı hususları da çalışıyoruz. Bunlar gelir ayağı. Gider ayağında harcama gözden geçirmelerini devam ettiriyoruz. Bütün programları gözden geçiriyoruz. Bu gerekli mi? Bu zaruri mi? Bu program kapatılabilir mi? Bu kamu idareleri olmazsa devlet vatandaşa iyi hizmet sunabilir mi? Perspektifiyle şu anda kamuyu mercek altına almış durumdayız. Deprem harcamalarını sınırlandırmıyoruz. Yani deprem dışı. Yani deprem yaralarını sarmak için orada bir sınırlamaya gitmiyoruz. Ama deprem dışı harcamalarda yani kamunun genişlemesini durdurmuş durumdayız. Enerji sübvansiyonlarında kademeli düşüş süreci başladı. Deprem harcamalarına baktığınız zaman geçen sene milli gelire oran olarak yüzde 3,6'yla zirveyi bulduk. Büyük ihtimalle bu sene daha düşük seyredecek. Önümüzdeki yıllarda azalacak. Dolayısıyla böyle bir vesileyle karşı karşıyayız. Yani 2028 yılında herhalde deprem etkisi önemli ölçüde ortadan kalkacak" dedi.

'EYT MALİYETİ ARTIK KALICI MALİYET'

Şimşek, "Ama EYT'nin maliyeti artık o kalıcı bir maliyet. Yani deprem etkisi geçici. Bir kerelik birkaç yıllığına, bir kerelik ama EYT öyle değil. Önümüzdeki yıllarda sisteme gireceklerin de etkisini dikkate aldığımızda EYT'nin etkisi geçen sene gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla yüzde 1 iken bu sene 1,7. Gelecek sene yüzde 2 ve bu şekilde gidiyor" diye konuştu.

 

DHA