''Türkiye'nin S-400'lerini biz alalım''

Türkiye’nin bir NATO müttefiki olarak Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini satın alması nedeniyle ABD’yle yaşadığı krizde, çarpıcı bir çözüm önerisi geldi. Demokrat Senatör John Thune, ABD’yle Türkiye arasındaki S-400 krizinin aşılması için hava savunma sistemlerini Washington’ın almasını önerdi.

NE TEKLİF ETTİ?

Thune, 2021 Amerikan Ulusal Savunma Yetki Yasası’nda bir değişiklik teklifinde bulunarak, Amerikan ordusunun füze satın alma bütçesinin kullanılmasıyla Türkiye’deki S-400’lerin alınmasını önerdi. Senatörün geçtiğimiz hafta sunduğu değişiklik önerisinin kabul görüp görmeyeceği bilinmiyor.

YAPTIRIMLARI ERKENE ÇEKME ÖNERİSİ DE VAR

Öte yandan, Türkiye’ye karşı daha sert bir tutum takınılması gerektiğini savunan cepheden de yeni bir hamle geldi. Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nin Başkanı olan Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch de, Trump yönetiminin Ulusal Savunma Yetki Yasası’nın kabul edilmesinden sonraki 30 gün içinde Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarını uygulamasını zorunlu kılan bir diğer değişiklik önerisinde bulundu.

 Ulusal Savunma Yetki Yasası’nın son taslağında, S-400 krizi nedeniyle Türkiye’ye karşı eleştirel ifadeler yer alıyor. Taslakta, Amerikan Hava Kuvvetleri’ne Türkiye’nin ABD’den almayı planladığı ama S-400 krizi nedeniyle gönderilmeyen Amerikan yapımı altı F-35 savaş uçağını kullanma ve hatta uçaklarda değişiklik yapma hakkı tanınıyor.

‘ZEKİCE BİR ÇIKIŞ YOLU’

Avrupa ve NATO politikalarından sorumlu eski Pentagon yetkilisi Jim Townsend ise krizin S-400’leri ABD’nin almasıyla çözülmesi önerisini ‘zekice’ bulduğunu söyledi. Townsend, ABD’nin sık sık yabancı teknolojileri satın aldığını, S-400’leri alarak teknolojik inceleme ve taktiksel testler yapabileceğini belirtti.

“ABD’nin S-400’leri Türkiye’den almasının, Erdoğan’ı kendini soktuğu karmaşadan çıkarmanın zekice bir yolu olduğunu düşünüyorum” diyen Townsend, “Biz sadece bu sistemleri Türkiye’den çıkarmak istiyoruz. Ve bu durum Türklerin F-35 programına katılımının önünü açarsa, daha da iyi” dedi.