Ramazanda yine kan dökülecek !

İsrail’in Tel Aviv kentinde 4 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından Hamas, Ramazan boyunca saldırıların süreceğini duyurdu. Misilleme sinyali veren İsrail, 83 bin Filistinlinin ülkeye giriş iznini dondurdu

İsrail’in Tel Aviv kentinde iki Filistinlinin gerçekleştirdiği silahlı saldırının ardından bölgedeki gerilim patlama noktasına yükseldi. Tel Aviv’de özellikle gençler arasında oldukca popüler olan Serona Market Alışveriş Merkezi’ndeki bir restorana giren takım elbiseli saldırganlar, tatlı siparişi verdikten sonra rastgele ateş açmaya başladı. Saldırıda üç kişi yaşamını yitirirken, üçü ağır olmak üzere altı kişi yaralandı. Saldırının ardından Hamas kutlama mesajı yayınlarken,İsrail’den misilleme tehdidi geldi. İsrail Savunma Bakanlığı, Batı Şeria’daki askeri varlığını güçlendireceklerini, iki taburun bölgeye konuşlandığını duyurdu. Saldırının ardından 83 binden fazla Filistinliye Ramazan için verilen İsrail’e giriş izni askıya alındı.

Hamas: Saldırılar sürecek

Hamas liderleri tarafından yapılan açıklamada, saldırının Kudüs’te bulunan ve Müslümanlar icin kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa’ya yönelik “ihlallerin” artmasından dolayı gerçekleştiği belirtildi. Hamas sözcüsü Sami Abu Zuhri, saldırıdan İsrail hükümetini sorumlu tutarken, “Bu saldırı Filistin halkının haklarını çiğneyen ve Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini sıkılaştıran İsrail hükümetine doğal bir tepki olarak gerçekleştirilmiştir” dedi. Saldırının “intifada”nın sürmesinin bir sonucu olarak meydana geldiği belirtilirken, saldırıların Ramazan ayı boyunca devam edeceği aktarıldı. Hamas lideri İsmail Haniye, saldırıyı gerçekleştiren Filistinlileri “kahraman” olarak niteledi ve dualarının onlarla olacağını belirtti. İslami Cihad sözcüsü “Kudüs İntifadası”nın tüm Filistinliler iade edilene kadar süreceğini belirtirken, saldırıların artacağı tehdidinde bulundu.

Abbas: Siviller hedef olamaz

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise yazılı bir açıklama yayınlayarak “dayanağı ne olursa olsun sivilleri hedef alan tüm operasyonları reddettiğini” belirtti. İsrail’in Mescid-i Aksa’nın da bulunduğu Haram el-Şerif’in statüsünü değiştireceğine dair iddiaların ortaya atılması üzerine geçen senenin son aylarında Filistinliler İsraillilere yönelik bıçaklı saldırılar düzenlemeye başlamıştı. Bıçaklı saldırganların yaşları 12’ye kadar düşerken, birçok saldırgan İsrail güvenlik güçlerinin müdahalesiyle yaşamını yitirdi. Saldırılarda toplamda 28 İsrailli ve iki ABD’li turist hayatını kaybetmişti. İsrail, Harem el-Şerif’in statüsünün değişmeyeceğini birçok kez duyursa da gerilim dinmedi. Mevcut durumda, Yahudiler turist olarak Harem el-Şerif’e girebilse de burada dua etmeleri yasak. Bölge, hem Müslümanlar hem Yahudiler için kutsal.

‘Karşılıksız kalmayacak’
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dört kişinin ölümüne yol açan terör saldırısının karşılıksız bırakılmayacağını söyledi. Bölgedeki güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarılırken, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin bölgeyi ziyaret etti. Rivlin, saldırıyı “alçakça” olarak tanımlarken, İsrail’in terörle verdiği mücadelenin engellenemeyeceğini belirtti. Serona Market çevresinde toplanan İsrail halkı saldırıları kınarken, bazı gruplar olayın gerçekleştiği yerin çevresinde şarkılar söyleyerek “teröre karşı omuz omuza mücadele” çağrısı yaptı.

Saldırıya havai fişekli kutlama

Saldırıyı gerçekleştiren Filistinlilerin Batı Şeria’daki el-Halil kentinde doğup büyüdükleri ve kuzen oldukları belirtildi. Saldırganların biri canlı, biri yaralı şekilde yakalandı. El Halil’de halk, gece boyunca sokaklarda kutlamalara katılırken sokaklarda “Bu bizim zaferimiz” sözleriyle Araplara özgü geleneksel şekerler dağıtıldı. Havai fişekli kutlamalar gece boyu sürdü. İsrail askerlerinin El Halil kenti yakınlarına konuşlandığı, Filistinlilerin İsrail’e girişine izin vermediği ve İsrail sınırına geçmeye çalışanlara yönelik tutuklamaların başladığı öne sürüldü.

Öte yandan saldırganların kimliği gizli tutulurken, saldırganlardan birinin babası basına, Hamas’ın açıklamasını reddederek oğlunun hiçbir örgüte üye olmadığını, yaşadığı Ürdün’den beş ay önce geldiğini söyledi.