İran'daki olayların perde arkası
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Olİran'da perşembe gününden beri devam eden protestolarda en az 23 kişi öldü. Peki ülkeyi yangın yerine çeviren gösterilerin perde arkasında ne var ?
İran’da perşembe gününden beri devam eden eylemlerin nereye evrileceği dünyanın gündeminde. En az 23 kişinin öldüğü söylenen protestolar, 2009’da dönemin Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yeniden seçilmesinde usulsüzlükler yapıldığını iddia eden muhalefetin gösterileriyle karşılaştırılıyor. O dönemde eylemlerin merkez üssü Tahran iken bu kez olaylar muhafazakârların üssü Meşhed’den başlayıp yayıldı. Hatta eylemin arkasında reform yanlısı Ruhani’nin yönetimine tepkili muhafazakârların olduğu, bu minvalde başlayan isyanın bir anda rejime yöneldiği konuşuluyor.
GÖSTERİLER NASIL BAŞLADI?
Gösteriler muhafazakârların güçlü olduğu Meşhed kentinde patlak verdi. Önce hedefte rejim değil Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ekonomik politikaları vardı. Yumurta fiyatlarının yüzde 40 oranında zamlanması bardağı taşırmıştı. Eylemlerin arkasında ise seçimlerde Ruhani’ye rakip İbrahim Reisi vardı. 2015’te ABD ile varılan nükleer anlaşmayla ambargoların kalkmasına rağmen Ruhani söz verdiği refahı yakalayamamıştı. Ekonominin kilit sektörleri, İran’da dini yapıların ve Devrim Muhafızları’nın kontrolünde kalmaya devam etti. Bu da özellikle işsizliğin yüksek seyrettiği yoksul ve genç kesimin tepkisini topladı.
PROTESTOCULAR NE İSTİYOR?
İlk etapta sloganlarda hayat pahalılığı ve işsizlik vardı. Protestoların dili giderek rejimin simgelerini hedef almaya başladı. Protestocular, hükümete ilaveten İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in aleyhinde de sloganlar attı. Hatta İslam Devrimi ile 1979’da devrilen Şah Muhammed Rıza Pehlevi lehine bile sloganlar atıldı. Bazı eylemciler, monarşinin geri gelmesi taleplerini ifade etti. Kimi göstericiler ise kaynakların Suriye, Irak ve Yemen’de sürdürülen operasyonlara aktarılmasını protesto etti.
TAHRAN NASIL TEPKİ GÖSTERDİ?
Ruhani hükümeti önce İran’ın özgür bir ülke, gösterilerin hak olduğu şeklinde mesajlar verdi. Ancak olayların sürmesi ve ölüm haberlerinin gelmesiyle Ruhani tutumunu sertleştirerek önceki gün, “İran halkı yağmacı azınlığa cevabını verecek” diye konuştu. Sosyal medyaya da sınırlama getirildi. Kolluk güçlerinin genelde eylemcilere karşı orantısız güç kullanmadığı yönünde haber geldi.
PROTESTOLARA KİM LİDERLİK EDİYOR?
Eylemleri üstlenen merkezi bir liderlik ortaya çıkmadı. 2009’da Ahmedinejad’ın yeniden seçilmesinde usulsüzlük yapıldığını iddia eden muhalefet ‘Yeşil Hareket’ adı altında örgütlenmiş, geniş katılımlı gösterilere ülkenin orta sınıfları da katılmıştı. Ancak şu an yaşanan gösterilere daha çok toplumun yoksul kesimlerinin dahil olduğu görülüyor. Dikkat çekilen bir başka nokta da ülkede son bir yıl içinde başta Tahran olmak üzere birçok kentte, sayıları 6 bini bulan batık finans şirketlerine yatırımlarını kaptıran mağdurların varlığı. İran’da bu şekilde mağdur edilen birkaç milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. AP ajansı, eylem çağrıları yapanlar arasında öne çıkan şahıslar arasında Roohallah Zam adlı sürgündeki bir gazeteciyi aktardı. Muhafazakâr din adamı Hüccetül-İslam Muhammed Ali Zam’ın oğlu olan Zam’a karşı rejim, 31 Aralık’ta sosyal iletişim ağı olan Telegram’a erişim yasağı getirdi.
DIŞ DÜNYA NASIL TEPKİ GÖSTERDİ?
ABD ve İsrail hükümetleri protestocuları açıktan destekledi. Avrupa Birliği, barışçıl gösteri ve ifade özgürlüğü yönünde çağrılar yaptı.
BUNDAN SONRA NELER OLABİLİR?
Yorumcular, İran’ın dini lideri Hamaney’in belirleyici olacağını konuşuyor. Eurasia Group adlı düşünce kuruluşundan analist Cliff Kupchan, “Rejimin bekası söz konusu olursa, Hamaney’in sözü geçer. Ve elinin altında sadık ve acımasız pek çok silahlı güç bulunuyor” dedi.
HAMANEY: İRAN’IN DÜŞMANLARI BİRLEŞTİ
İran’da 28 Aralık’ta ülkenin doğusundaki Meşhed kentinde hayat pahalılığını protesto ile başlayan ancak daha sonra rejim karşıtı sloganlarla giderek yayılan eylemlerde can kaybı en az 23’e yükseldi. İran dini lideri Ayetullah Hamaney, ülkedeki gösterilerden ‘İran’ın düşmanlarını’ suçladı.
Hamaney, dün Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Son günlerde İran’ın düşmanları birleşti ve İslam Cumhuriyeti’nde karışıklık yaratmak için para, siyaset, silah ve istihbarat gibi farklı araçları kullandı. Düşman herhangi bir gedikten sızmak ve İran ulusuna saldırmak için her zaman bir fırsat kolluyor. Düşmanı durdurmak için gerekenler cesaret ruhu, fedakârlık ve insanların inancıdır” açıklamasında bulundu.
Amerikan Fox televizyonu, İran’da dini lider Hamaney ve kurmaylarının 31 Aralık 2017 tarihine kadar yaptığı bazı toplantı tutanaklarından sızan bilgilere ulaştığını öne sürdü. Fox, bu toplantılarda, “Allah yardımcımız olsun. Bu, çok karmaşık bir durum ve önceki olaylardan farklı” gibi ifadeler kullanıldığını iddia etti.
Ruhani, sürgündeki muhalif grupların İran’da şiddeti körüklediğini savundu. Fransa lideri Emmanuel Macron’la telefonda görüşen Ruhani, Halkın Mücahitleri Örgütü’ne ülkesinde barındırmaması yönünde çağrıda bulundu.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani, yaşananlardan yabancı ülkeleri sorumlu tuttu. Lübnan medyasına konuşan Şamhani, “İran’daki durumla ilgili etiketler ve mesajlar ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan’dan geliyor. Durumla ilgili sosyal medya ağlarında yaşanan şey, İran halkına karşı bir vekalet savaşıdır” dedi.
Tahran Devrim Mahkemesi Başkanı Musa Gazanfer Abadi, üçüncü günden sonra gösterilere katılan eylemcilerin daha ağır cezalara çarptırılacağını açıkladı. Abadi, “Çünkü, İçişleri Bakanlığı tarafından gösterilerin izinsiz olduğu açıklaması yapılmasına rağmen, bu kimseler bilerek ve kasıtlı olarak toplumda kargaşa çıkarma girişiminde bulundu” dedi.
28 Aralık’tan bu yana süren protestolarda can kaybının arttığına dair haberler gelmeye devam ediyor. İran resmi makamlarının açıklamaları ve ülke medyasında yer alan haberlere göre, rejim karşıtı gösterilerde şu ana kadar en az 23 kişi hayatını kaybetti.
Tahran Vali Yardımcısı Ali Asgar Nasirbaht yaptığı açıklamada, “Tahran’da geçen cumartesi günü 200, pazar 150, pazartesi 100 kişi olmak üzere toplam 450 kişi gözaltına alındı” dedi.
TRUMP İLE İRANLI YETKİLİLER ARASINDA TWİTTER KAPIŞMASI
ABD Başkan Donald Trump, Twitter’dan dün de paylaşımda bulunarak, “İran halkı nihayet gaddar ve çürümüş İran rejimine karşı harekete geçiyor. Onlara Başkan Obama’nın aptalca bir şekilde verdiği tüm para, terörizm ve ‘kendi ceplerine’ gitti. Enflasyon büyük, insan hakları yok, halkın da çok az yiyeceği var. ABD izliyor!” dedi. ABD liderine en sert tepki İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’ten geldi. Zarif, Twitter açıklamasında, “İran’ın güvenlik ve istikrarı, -Trump’ın bölgedeki en iyi arkadaşlarının halkından farklı olarak- oy ve protesto hakkına sahip kendi halkına bağlıdır” ifadesini kullandı. Öncesinde İran Dışişleri Sözcüsü Ghasemi, “Zamanını başka ülkelere aşağılayıcı tweet’ler atarak harcamak yerine, ülkesinde günde onlarca insanın öldürülmesi, milyonlarca evsiz ve aç insanın varlığı gibi iç meseleleri görse daha iyi eder” diyerek Trump’a yanıt vermişti.
Öte yandan, dün ABD’den bir dizi ‘İran’ açıklaması geldi. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Halley, protestolarla ilgili BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, İran yönetimini vatandaşlarının barışçıl şekilde değişim isteklerini ifade haklarına saygı göstermeye çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise, Tahran’dan kısıtlanan sosyal medyaya erişiminin normale döndürmesini istedi.
DÜNYA YAKIN TAKİPTE
TÜRKİYE: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile telefonda görüştü. Çavuşoğlu, Türkiye’nin İran’ın huzur ve istikrarına büyük önem verdiğini belirterek, itidal çağrısında bulundu. Dışişleri’nin açıklamasında ise, “Bir an önce ülkede sükunetin sağlanmasını ve sağduyunun hakim kılınarak olayların tırmanmasının önüne geçilmesini, kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz” denildi.
FRANSA: Fransa Dışişleri, Paris’in “kurban ve gözaltı sayısına ilişkin kaygı duyduğunu” belirtti.
AVRUPA BİRLİĞİ: AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin sözcüsü Catherine Ray yaptığı açıklamada, “Barışçıl gösteri ve ifade özgürlüğünün garanti edilmesini umuyoruz” dedi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: BM, Genel Sekreter Antonio Gutteres’in İran’daki protestolarla ilgili haberleri takip ettiğini ve konuya ilişkin hükümet yetkilileri ya da başkaca figürlerle iletişime geçip geçmemeyi değerlendirdiğini duyurdu.
Seçiniz...
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol