Güvenli bölge sonrası YPG bakın ne istedi

Omurgasını YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Konseyi’nin Eş Başkanı İlham Ahmed, “Kürt güçlerinin” bir kısmının Türkiye sınırından ufak çaplı geri çekilmesiyle birlikte, Suriye’nin kuzeydoğusunda olası bir “güvenli bölge” için iyi bir başlangıç yapıldığını söyledi. Fakat açıklamasının devamında Ahmed, bölgede sükunetin ancak Türk askerlerinin çekilmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti.

ABD destekli konseyin liderlerinden İlham Ahmed, geçen ay Washington’un Suriye Demokratik Güçleri ile koordineli biçimde Ankara’yla vardığı anlaşmanın, ortak güvenlik endişelerini giderecek bir diyaloğun başlaması için bir adım oluşturduğunu söyledi.

Haber ajansı Associated Press’e konuşan Ahmed, “Diyalog için bir yol bulmaya çalışıyoruz ve bu planı uygulamaya başlamak, ne kadar hazır ve ciddi olduğumuzu gösteriyor. Dünyaya ve koalisyona diyaloga girmek için ciddi adımlar atmaya hazır olduğumuzu göstermek istiyoruz” dedi.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre İlham Ahmed, Amerikalıların konuya ilişkin net bilgi vermediğini söylese de, güvenli bölgenin uygulanması için daha fazla ABD birliğine ihtiyaç duyulacağını söyledi. Ahmed, “Güvenlik mekanizmasının oluşturulması ve uygulanması ihtiyaçları için daha fazla güce ihtiyaç duyabilirler” diye konuştu. ABD liderliğindeki koalisyondan henüz bir yorum gelmedi.

IŞİD militanları ile mücadele kapsamında Suriye'de yaklaşık 1000 ABD askeri bulunuyor. Başkan Donald Trump, ABD askerlerinin eve dönmesini istediğini söylese de askeri yetkililer çekilmeye karşı çıkarak aşamalı bir yaklaşımı savunuyor.

Ahmed ilk adımların olumlu olduğunu söylese de bölgede sükunetin, Türk askerlerinin Suriye sınırından çekilmesine bağlı olduğunu savundu. İlham Ahmed, “Türkiye Kürt destekli güçlerle ilgili endişelerini dile getiriyor; ancak çeşitli askeri operasyonlarıyla ve Suriye’nin batısındaki askeri gözlem noktalarıyla Ankara Suriye’ye tehdit oluşturuyor” diye konuştu.

Kürt birlikler, sınır boyunca mevzilerini boşaltmaya başladı ve bazı birlikleri sınırdan uzaklaştırdılar. Bölge üzerinde en az iki ABD-Türk ortak keşif uçuşu yapıldı. Salı günü de, ABD birlikleri ve Kürt güçler, ortak devriyelerle mevzilerin boşaltıldığı bölgede incelemelerde bulundu.

Ahmed, güvenlik mekanizmanın diğer ayrıntılarıyla ilgili tartışmaların, bu bölgeden göç etmek zorunda kalan Suriyeliler’in yolunu açacağını da kaydetti. Türkiye, 3 milyon 600 bin Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor ve Ankara, güvenli bölgenin birçok kişinin eve dönmesi için bir fırsat yaratmasını istiyor.

Ahmed’se sadece aslen Suriye’nin doğusundan olanların geri dönmesine izin verileceğini bildirdi. Kürt yetkililer Türkiye'nin, daha önce IŞİD tarafından kontrol edilen bölgelere daha fazla Suriyeli yollayarak, demografik yapıyı değiştirmesinden endişe ediyor.

Suriyeli Kürtler ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusundaki, Kürt nüfus ağırlıklı ya da Araplarla karışık yerlerde yaşıyor. İlham Ahmed, güvenli bölge uygulaması nedeniyle hiçbir sakinin yerinden edilmeyeceğini de vurguladı.

Suriye Demokratik Konseyi eşbaşkanı, “Sükunet tek başına yeterli değil; sürdürülebilir diyaloğu da beraberinde getirmeli. Eğer Türk birlikleri sınırdan uzaklaşmazsa, her zaman bir tehdit olarak kabul edilecekler” ifadelerini kullandı.

Bir diğer Kürt yetkili Aldar Halil’se Kürtler’in önderliğindeki yönetimin ve güçlerin “güvenli bölge” denen alanda Türk güçlerini ve kalıcı üslerini ya da tam yetkili Türk uçuşlarını kabul etmeyeceklerini söyledi.

Ankara’nın PKK’nın uzantısı kabul ettiği PYD’nin liderlerinden Halil, bir uzlaşmaya varılmış olsa da nihai anlaşmanın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürtlerin başını çektiği yönetimi dolaylı yoldan tanımasını tesis edeceğini savundu. Ancak Aldar Halil, bu anlaşmanın yakın olmadığını da belirtti.

Ankara ve Washington geçen ay Suriye'nin kuzeydoğusunda atılacak adımlarla ilgili olarak bir harekat merkezi kurulması konusunda anlaşmaya varmış ve merkez Şanlıurfa'da kurulmuştu.

Geçen hafta da Suriye Demokratik Güçleri sözcüsü Mustafa Bali, YPG’nin çoğunluğunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin, Türkiye-Suriye sınırı boyunca 5 ila 14 kilometre genişliğindeki hatta geri çekileceğini açıklamıştı.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, güvenli bölgenin sadece adının kaldığını savunmuş ve “İdlib yavaş yavaş yok oluyor. Bütün bunların karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Rusya ile görüşmelerimizi yapıyoruz. Rusya-Türkiye-İran görüşmemiz var. Tekrar bu görüşmeleri yapacağız, neler yapabiliriz bunların da neticesini göreceğiz” demişti.