Fransa’da polis bir Türk gencini öldürdü

Fransa’da polis bir Türk gencini öldürdü
Güncelleme:

Fransa’da polis aracının çarpması sonucu ağır yaralanan 16 yaşındaki Türk genci tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Paris’in 40 kilometre dışındaki Elancourt kentinde 6 Eylül akşamı polis aracının çarpması sonucu ağır yaralanan 16 yaşındaki S.Ş., İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Olay, S.Ş.’in motosikletiyle seyir halindeyken polis aracının önünü kesmesi sonucu meydana gelmişti. S.Ş.’in ailesinin avukatı Yassine Bouzrou, polislerin S.Ş.’i takip ettiğini ve kasten çarptıklarını iddia etmişti.

Olaya ilişkin 2 polis gözaltına alınıp serbest bırakılırken, biri “polisin dur ihtarına uyulmadığı” gerekçesiyle olmak üzere 2 soruşturma açılmıştı.

BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞMİŞTİ

Ailesinin girişimleriyle Türkiye’ye getirilen S.Ş., İstanbul’daki bir hastanede tedavi altına alınmıştı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen S.Ş.’in beyin ölümü gerçekleşmişti.

S.Ş.’in amcası N.Ş., yeğeninin İstanbul'a getirilmesinin ardından yaptığı açıklamada polisi sorumlu tuttuklarını belirtmişti.

N.Ş., “Yeğenim polis tarafından bu hale getirildi. Hastaneye gönderildi. Hastaneye gittikten sonra yeğenimin beyin ölümüne uğradığını söylediler. Beyin ölümünü söyledikten sonra 24 saat sonra ‘fişini çekmemiz gerekiyor’ dediler. Biz de pek anlamadık neden 24 saat içinde çekiyorsunuz? Daha yeğenimin kalbi atıyor, vücudu sıcak görüyoruz yani yaşıyor hala. Yani biz onu söyledikten sonra bu durumu kabul etmedik ailece” diye konuşmuştu.

“ORGANLARINI İSTEDİLER”

Hastane yönetimiyle görüştükten sonra çaresiz kaldıklarını ve Türk Başkonsolosluğu'nu aradıklarını anlatan N.Ş., şunları kaydetmişti:

“Başkonsolosumuz geldi. Yani baktık yine burada olmuyor. Fransa’da kanunlar öyleymiş. Bizden yeğenimin organlarını istediler. Biz organları vermeyeceğimizi söyledik çünkü yaşıyor. Biz orada çaresiz kaldık. Gitmediğim hastane kalmadı. Orada Paris’te bu konuda kim uzmansa gittim. Böyle bir rapor verildiği için hiçbir hastane kabul etmedi. Bundan dolayı avukat savcılıktan Türkiye’ye getirmemiz için izin istedi. Avukat o izni aldı. Onun üstüne konsoloslukla görüştük. Konsolosluk, Sağlık Bakanlığı’yla bağlantı kurdu. O süreç biraz uzun sürecekti. Yeğenim gidiyor, onlar da bakmıyor. ‘Artık fişi çekilmesi gerekiyor’ dediler. Sonradan yeğenime bakmamaya karar verdiler. Yani serum vermediler. Bugün de çok büyük olay yaşadık orada, kalbi durdu. Ondan sonra müdahale etmek istemediler hastanede yeğenime. Babası kendisi kalp masajı yaptı. Bizim doktorlar o arada geldi. Ambulansa bindirdiler yeğenimi. Sonradan orada bir polis arabası ambulansın önünü kesti. Gençler buna itiraz etti, bağırdılar, çağırdılar. Şimdi çok şükür bitti.

N.Ş., umutlu olduklarını, yeğeninin Türkiye’de iyileşeceğini dile getirmişti. (AA)