Çin Doğu Türkistan'da soykırım uyguluyor
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlABD’de bir grup Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörden oluşan komisyon, Çin’in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine yönelik soykırım gerçekleştirildiğine dair yeni delillere ulaştıklarını açıkladı. Komisyon, ortaya çıkan belgeler ışığında ABD yönetiminin Çin'e karşı sert bir cevap verip dünyaya öncülük etme çağrısında bulundu.
ABD'li senatörlerden oluşan ve kongre tarafından 20 yıl önce kurulan ve Çin’deki insan hakları ihlalleri ile hukukun üstünlüğüne bağlı olunup olunmadığını izleyen Çin Kongre Yürütme Komisyonu (CECC), geçtiğimiz yıl Doğu Türkistan'da "insanlığa karşı suç işlendiğine ve soykırım uygulandığına" dair yeni kanıtların ortaya çıktığını duyurdu. Komisyon ayrıca, Çin'i Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Uygur Türklerini taciz etmekle suçladı.
Reuters'ta yer alan habere göre Çin, Sincan'da aşırıcılığı ortadan kaldırmak ve insanlara yeni beceriler kazandırmak için “mesleki eğitim merkezleri” olarak tanımladığı ve insan hakları örgütlerinin söz konusu merkezleri toplama kampları olarak adlandırdığı kompleksler komisyon tarafından kınandı.
Birleşmiş Milletler, Doğu Türkistan'da en az 1 milyon Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlıkların toplama kamplarında zorla tutulduğunu ifade ediyor. İnsan hakları örgütleri, aktivistler ve bölgeden kaçanlar; Pekin yönetimini, Doğu Türkistan'da soykırım da dahil olmak üzere insanlığa karşı suç işlemekle suçluyor.
Suçlamaları reddeden Çin'in Washington Büyükelçiliği, CECC'nin "Çin'i karalamak için her türlü yalanı uydurmaya takıntılı" olduğunu ileri sürdü.
Çin'in Washington Büyükelçiliğinin sözcüsü, "Sözde 'soykırım', bazı Çin karşıtı güçler tarafından kasıtlı olarak başlatılan bir söylenti ve Çin'in itibarını sarsmak için yapılıyor" iddiasında bulundu.
CECC raporunda, ABD yönetimine Doğu Türkistan'da resmi bir "zulüm işlenip işlenmediğine dair karar vermesi" çağrısında bulunuldu.
Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Joe Biden'ın göreve başlamasına sayılı günler kala Çin'e karşı kararlı tutumunu sürdürmüştü. Pompeo, geçtiğimiz aralık ayında Çin'in uyguladığı yöntemlerin soykırıma eşdeğer olup olmadığının araştırılmasını istemişti. Ancak Washington'daki Trump yanlılarının sivil darbe girişimin ardından yaşanan gerilim göz önüne alındığında, ABD'li yetkililerin kısa bir sürede harekete geçme olasılığı zayıf görünüyor.
"BIDEN ÇİN'E KARŞI SERT TEDBİRLER ALMALI"
CECC Eşbaşkanı, Demokratik Temsilci Jim McGovern, Çin'in geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği insan hakları eylemlerini "şok edici ve eşi görülmemiş" olarak nitelendirdi. McGovern, Kongre'yi ve 20 Ocak'ta başkanlığı devralacak Biden yönetiminin Çin'e karşı sert tedbirler almasını istedi.
McGovern, "ABD yönetimi, Çin halkının yanında yer almaya devam etmeli ve Çin hükümetinin insan hakları ihlallerine karşı, birleşik ve koordineli bir yanıt vererek dünyaya liderlik etmelidir" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın iktidardaki son yılında, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ilişkiler; insan hakları, koronavirüs salgını, ticaret ve casusluk gibi konuların gölgesinde bugüne kadarki en düşük seviyeye indi.
CECC'nin raporunu değerlendiren uzmanlar, ABD'nin Pekin yönetiminin Doğu Türkistan'daki soykırım uygulamalarının tespitinin BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan Çin için çok büyük bir utanç olacağını söylüyor.
ÇİN'IN UYGULAMALARI BM'NİN "SOYKIRIM" KRİTERİNİ KARŞILIYOR
CECC raporunda Alman insan hakları ihlalleri araştırmacısı Adrian Zenz'in Doğu Türkistan hakkındaki raporuna da atıfta bulundu. Alman bilim insanı Adrian Zenz, 29 Haziran'da yayınladığı raporunda; Pekin yönetimini Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerini içeren raporunu yayınlamıştı. Rapor, Çin'in her zaman olduğu gibi, Doğu Türkistan'da "büyük ölçekli soy-etnik kontrol stratejisi" uyguladığını ve bu yöntemlerin bir "soykırım" politikasına dönüştüğünü ortaya çıkarmıştı. Zenz raporunda, Çin'in Uygur Türkü kadınları zorla kısırlaştırıldığını, zorunlu doğum kontrole tabi tuttuğunu dünyaya duyurmuştu.
Zenz'in ortaya çıkardığı bulgular, Pekin yönetiminin Doğu Türkistan politikalarının BM soykırım sözleşmesinde belirtilen kriterlerden birini (Doğumları önlemeye yönelik tedbirler zorla empoze etmek) karşıladığına dair en güçlü kanıtı temsil ediyor.
Ortaya çıkan bulgular ışığında, Pekin yönetimi Doğu Türkistan’da kadınların zorla kısırlaştırıldığını dolaylı olarak kabul etmek zorunda kalmıştı. Çin tarafından geçtiğimiz aylarda hazırlanan resmî bir raporda Uygur kadınları için “Bebek yapma makinası olmaktan kurtuldular” denilmişti. Çin’in Washington Büyükelçiliği de kamplardaki kadınlara yapılanları, “üreme sağlığı kazanarak özgürleştiler” diye savunmuştu.
Çin'in toplama kamplarındaki Uygur Türkleri'ni zorla pamuk ve domates tarlalarında çalıştırdığının ortaya çıkması üzerine ABD Gümrük Bakanlığı, çarşamba günü itibariyle; Doğu Türkistan'dan gelen tüm pamuk ve domates ürünlerinin ihracına yasak getirildiğini açıklamıştı.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol