''Cennetteki o erkeğin ben olmasını çok isterdim''

''Cennetteki o erkeğin ben olmasını çok isterdim''
Güncelleme:

ABD, 2011'de öldürülen Usame bin Ladin'e ait belgeleri yayınladı.

ABD, El Kaide'nin 2011 yılında öldürülen lideri Usame bin Ladin'in Pakistan'daki baskın sırasındaevinde ele geçirilen bazı belgelerini yayınladı. El Kaide lideri bin Ladin'in rafında duran kitapların listesi yayınlanan belgeler arasında.

Dört eşi ve 20 çocuğu olan Usame Bin Ladin'in ailesiyle yazışmalarında oğlu Hamza'yı El Kaide'nin başına geçirmeyi planladığı anlaşılıyor. Yazışmaları inceleyen uzmanlara göre Bin Ladin özellik bir eşi için "aşk dolu" ifadeler kullanıyor. Eşine mektup yazan Bin Ladin, "Cennette seçeceğin erkeğin ben olmasını çok isterim."

El Kaide lideri Usame bin Ladin "göz bebeğim", "kalbimi aşkla, mutlu anılarla doldurdun" diye hitap ettiği son eşi Emel el Sabah'a yönelik mektubunda, "Senin üzerine evlenmeyeceğim, senin gibi bir kadın bulamam" diyor.

110501-bin-laden-kapak.hlarge.jpg

Cennette eşiyle birlikte olmak istediğini vurgulayan Usame bin Ladin mektupta şu cümlelere yer veriyor:  Dünyada sahip olduğum en değerli şeysin. Ben öldükten sonra evlenmek istersen itiraz etmem. İki erkekle evlenen kadınlar Mahşer günü tek eş seçebilir. Cennette seçeceğin erkeğin ben olmasını çok isterim” diyor.

Geçtiğimiz günlerde ünlü gazeteci Seymour Hersh'in El Kaide lideri Usama Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyona ilişkin ABD yönetiminin yalan söylediği açıklamasının ardından yayınlanan dokümanların arasında Ladin'in özel yaşamına dair belgelerin yanı sıra çok sayıda mektup, örgütle yazışmaları, teknik talimatlar, örgüte katılmak isteyenlerden doldurması istenilen formlar gibi 100'ü aşkın yazılı ve görsel materyal bulunuyor.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından yayınlanan belgelerde Ladin'in ABD'ye saldırı düzenleme konusunda kararlı olduğunu iddia ediliyor. Ladin'in ayrıca ABD hükümetinin kamuya açık dokümanlarını sakladığını, ünlü dil bilimci Noam Chomsky'nin aralarında bulunduğu bazı Amerikalı yazarların kitaplarını ve düşünce kuruluşlarının raporlarını sanal ortamda okuduğunu ortaya koyuyor.