Faça izlerinin tedavisi mümkün mü?

Faça izlerinin tedavisi mümkün mü?
Güncelleme:

Her türlü toplum ve sosyoekonomik katmanda ve özellikle ergenlik döneminde sık görülen ve halk arasında faça izi veya jilet izi olarak bilinen kişilerin kendi bedenlerine yaptıkları kesik izleri yaşam boyu kalıcı olması, kolayca tanınması ve toplum tarafından önyargı ile karşılanması nedeniyle ciddi bir sağlık sorunu olarak ön plana çıkmakta.

Toplumun yaklaşık %4’ ünde görülen faça izlerinin tedavi seçeneklerinin de son derece sınırlı olması ayrı bir sorun oluşturmakta.

Kesik izlerinin oluştuğu koşullar ortadan kalkmış ve birey tamamen normal hayatına dönmüş olsa dahi bu kişiler faça izleri nedeniyle normal bir yaşam sürememekte, izleri gizlemek gereği duymakta.

Bu nedenle sosyal yaşamda ve iş hayatında ciddi sıkıntılar yaşayan bu bireyler faça izlerinin kalıcı olarak giderilmesi ve tedavi edilmesine yönelik her türlü tedavi seçeneğini denemekte ve maalesef zaman ve para kaybı ile sonuçlanan hayal kırıklıkları yaşamakta.  

Bu yazımızda faça izlerinin kalıcı olarak gizlenmesine yönelik “zımparalama ve ince deri yaması ile onarım ameliyatı” şeklinde tanımlanan bir ameliyat yöntemi geliştirerek dünya tıp literatürüne girmiş ve 20 yıldır bu ameliyatı başarı ile uygulamakta olan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Cengiz Açıkel’e faça izi tedavisinde en sık sorulan ve merak edilen konuları sorduk.

İnsanlar niçin kendi bedenlerine faça izi yapar?

Kollarında veya vücutlarının başka bölgelerinde faça izi olan kişilerin hepsi aynı nedenle faça izi yapmamakta. Özellikle ergenlik döneminde ve her iki cinste de sık görülen bu davranış biçimi basit bir arkadaşlar arası cesaret gösterisi olabileceği gibi, psikolojik sorunlarının bir dışa vurumu şeklinde veya ciddi psikotik sorunların bir belirtisi veya madde bağımlılığı şeklinde de olabilmektedir.

Nasıl ki vücudumuzda ateşimizin yükselmesinin birçok nedeni olabiliyorsa faça izi yapma davranışının altında da farklı nedenler yatmaktadır.

Çocuklarında faça izi olduğunu gören ebeveynler ne yapmalı?

Düşünüldüğünün aksine faça izlerinin en sık görüldüğü yaş grubu yetişkinler değil 13-16 yaşlarındaki ergen çocuklardır. Bu çocuklarımız ne madde bağımlısı ne de psikotik hastalıktan mustariptir.

Çoğu ergenlik dönemindeki hormonal değişimlerin de etkisi altında karşılaştıkları gündelik sorunları ve yaşadıkları stresleri yönetmekte zorluk çeken ve bu durumu dışa vurma yöntemi olarak seçmiş ergenlerdir; tek ihtiyaçları sevgi , şefkat, anlayış ve destek içeren bir yaklaşımdır. Bu durumda ne çocuk suçlanmalı ne de aileler kendilerini suçlamalıdır, konuya son derece soğukkanlı yaklaşmalı ve psikiyatri doktorlarından ve psikologlardan profesyonel yardım almalıdırlar.

Bu konuda ailelere doğru hareket tarzını açıklayan ve uzman psikologlarca yazılmış İngilizce kitaplar mevcuttur. Self-harm scars, cut scars, self-inflicted scars gibi anahtar kelimeler ile yapılan aramalarla arama motorlarında bu kitaplara ulaşmak mümkündür. İlk yapılması gereken çocuğa anlayışla ve şefkatle yaklaşmak ve mutlaka bir psikiyatri doktorundan profesyonel yardım almaktır.

Bu davranışa yol açan faktörler doktor tarafından irdelenir ve nedene yönelik olarak bir tedavi planı yapılır. Bu süreçte ailenin çocuğunun yanında olması, boğazları şişmiş ateşi yükselmiş bir çocuğa nasıl yaklaşılıyorsa bu çocuklara da aynı özenle ve sabırla yaklaşılmalı ve yanlarında oldukları hissettirilmelidir.

20 yıllık deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki geçmişlerinde bu tarz kesik izleri yapan insanlar yaşamlarının ilerleyen yıllarında tamamen normal bireyler haline gelmekte ve toplumun en prestijli meslek gruplarında görev alabilmektedirler.

Faça izlerinin diğer yara izlerinden farkı nedir?

Faça izlerinin son derece kendine özgü ve kolayca anlaşılabilir bir görüntüsü vardır. Genellikle insanların kollarında birbirine yakın, birden fazla, çevre sağlam deriden farklı renkte ve üzerinde kıl çıkmayan yara izleri şeklinde karşımıza çıkar.

Bu izler bir ameliyat izi, yanık izi veya yaralanmaya bağlı bir izden çok farklıdır ve faça izi olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Faça izleri ile yaşamak neden zordur?

Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın tüm ülkelerinde de karşılaşılan bu izlere karşı toplumda yerleşik bir önyargı mevcuttur maalesef.

Vücudunda kesik izi olan bireyler psikolojik olarak sorunlu, madde bağımlısı ve sosyal olarak uyumsuz kişiler olarak algılanabilmekte ve çoğu zaman bu kişilere sosyal hayatta mesafe koyma yoluna gidilmekte. Kollarında kesik izleri olan bir bireyin evlenmesi ve eşinin ailesi tarafından kabul görmesi sorun olabilmekte.  Aynı şekilde iş hayatında bu izler son derece ciddi bir dezavantaj haline gelebilmekte.

Evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş olanlar ise çocuklarına bir rol model olarak vücutlarındaki izlerin çocukları tarafından görülmesini istememekte ve büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu nedenle faça izi olan bireyler kendilerini son derece çaresiz hissetmekte ve bir an önce bu izlerden kalıcı olarak kurtulmak için her türlü tedavi yöntemini çaresizce denemektedirler.

Taze yapılmış faça izlerine nasıl yaklaşılmalıdır? Tamamen silinmesi mümkün müdür?

Kesikler oluştuğunda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve bu alanların steril koşullarda iyileşmesi için gerekli işlemler yaptırılmalıdır.

Kesikler çok geniş ve derin ise dikiş atılarak daha ince bir çizgi haline getirilmesi gerekmektedir. Bu arada mutlaka bir psikiyatri uzmanından da profesyonel destek alınarak kesiklerin oluşmasına neden olan koşullar gözden geçirilmeli ve gerekli psikolojik önlemler alınmalıdır.

Kesikler ilk aşamada sorunsuz iyileştikten sonra pembe renkte izler ortaya çıkacaktır. Bu izlerin son haline alması ortalama 2 yılı bulacaktır. Bu aşamada yara izi azaltmaya veya izlerin daha estetik iyileşmesine yönelik bazı kremler veya uygulamalar yapılmaktadır ancak ne yapılırsa yapılsın bu izlerin tamamen silinmesi maalesef mümkün olmamaktadır.

Çünkü kesik alanları sadece bağ dokusu sentezi ile iyileşmekte ve normal bir deride bulunan kıl kökleri, yağ bezleri, ter bezleri gibi deri ekleri içermemektedir. Bu nedenle kesik alanlarının hem rengi hem de doku örüntüsü çevre sağlam deriden farklı olmakta ve dikkat çekmektedir.

Hastalarımdan en çok işittiğim bir konu bu işlemi yaparken oluşacak izlerin yaşam boyu kalıcı olacağını ve yaşamın her aşamasında önlerine bir sorun olarak çıkacağının farkında olmadıklarıdır.

Faça izlerinin gizlenmesinde dövme etkili bir yöntem midir?

Kesik izlerinin kolay ve pratik bir yöntemle silinemeyeceğini öğrenen bireylerin ilk aklına gelen seçeneklerden bir tanesi bu izlerin üzerine dövme yaptırarak izlerin gizlenmesi seçeneğidir. Bu yöntem özellikle dövmenin sık kullanıldığı batı toplumlarında sıkça kullanılmaktadır.

Ne var ki, kesik izlerinin üzerindeki deri ince ve parlak bir deridir, çevre sağlam deriden farklı karakterdedir. Bu nedenle özellikle ışık altında parlamakta ve dövmeye rağmen fark edilebilmektedir. Kolunda hem kesik izi hem dövme olan kişiler, dövmelerine 3. şahıslar ilgiyle bakarken izleri fark edebilecekleri ihtimalini düşünerek strese girmekteler.

Bu nedenle dövme yaptırıp daha sonra bu dövme ile birlikte izleri de tedavi ettirmek üzere yeniden arayışa başlayan bu hastalarımıza da zımparalama ve ince deri yaması ameliyatını uygulamaktayım.

Faça izlerinin evde doğal yöntemlerle tedavisi mümkün müdür?

Maalesef mümkün değildir. İnternet ortamında hastaların kendi kendilerine evde uygulanabilecek bazı solüsyonlar veya kremler ile faça izlerinin giderilebileceğine yönelik reklamlar yapılmakta ancak bu solüsyonların veya kremlerin izleri giderici bir etkisi olmadığı gibi çoğu zaman mevcut izleri çok daha kötü bir hale getirdiklerini gözlemlemekteyim.

Faça izlerinin tedavisinde hangi yöntemler kullanılmaktadır?

İnternet arama motorunda faça izi tedavisi, jilet izi tedavisi veya kesik izi tedavisi vb. anahtar kelimelerle arama yapıldığında bazı tedavi yöntemlerinin izleri tamamen sildiği veya ileri derecede azalttığını ileri süren bilgilere ulaşılmakta.

Bunlardan başlıcaları lazer, plazmapen, dermapen, dermal roller, buz tedavisi, TCA ile kimyasal soyma, tek iz ameliyatı, ten rengi dövme, sadece zımparalama işlemidir.

Bu yöntemlerin hiç birisi ile kesik izlerini silmek veya anlaşılmayacak hale sokmak maalesef mümkün olmamaktadır. Aksine, yanlış kullanımına bağlı olarak izlerin eskisinden daha kötü hale geldiği, hipertrofik skar-keloid dediğimiz kötü yara iyileşmesinin tetiklendiği birçok olgu görmekteyiz.

Zımparalama ve ince deri yaması ile onarım ameliyatı nedir?

Bu tedavi yöntemi ben ve çalışma arkadaşlarım tarafından geliştirilmiş ve 2005 yılında Amerikan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dergisinde yayınlanarak dünya tıp literatürüne girmiştir.

Bu ameliyatta faça izlerinin olduğu alan derisine öncelikle zımparalama işlemi yapılır, ardından çok geniş izler varsa bu izler çıkartılıp tekrar dikilerek ince bir çizgi haline getirilir ve ameliyatın son aşamasında ise uyluk kısmından alınan 0.1 mm kalınlığındaki ince deri yaması bu alanın üzerine nakledilerek izlerin bu deri yaması altında kalıcı olarak gizlenmesi sağlanır. Deri yaması alınan alan 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir.

Ameliyat alanlarının son halini alması yaklaşık 2 yılı bulur. Bu süre boyunca değişik kremler ve işlemler yapılarak olası en ideal estetik sonuç elde edilir.

2 yıllık takip süreci sonucunda ameliyat alanı tamamen normal bir deri görüntüsünde olmaz ancak eski bir yanık izi gibi daha az dikkat çeken ve insanlar tarafından ön yargı ile yaklaşılmayacak bir ize dönüştürülmüş olur. Deri yaması alınan alanda da bir miktar iz kalır.