Sarıyer'de sanat dolu bir mola
Tarihi ile bizleri büyüleyen Sarıyer, İstanbul’da müzelere en çok ev sahipliği yapan ilçeler arasında yer alıyor. Müzelerin yeniden hizmet vermeye başladığı şu günlerde sizler için ortaya çıkan atmosferi gözlemlemek adına geleneksel ve çağdaş sanatın buluştuğu Sakıp Sabancı Müzesi’nin yolunu tuttuk.
Sarıyer doğasıyla ve yeşiliyle olduğu gibi kültür ve sanata susayanlar için de adeta bir vaha. Şehir içinde doğa ile buluşabileceğiniz Türkiye ve dünyanın çok çeşitli bitki ve ağaçlarını barındıran botanik bahçeleri, Osmanlı mimarisini yansıtan köşk ve sarayları, boğaza nazır yalıları, Rumeli Hisarı, cami, kilise ve sinagogları ile Sarıyer’de gezebileceğiniz pek çok farklı tarihi ve turistik yer bulunuyor. Bunların yanı sıra kültürel mirasları taşıyan sergi ve müzeleri de Sarıyer’i cazip kılan diğer unsurlar arasında. Emirgan’da bulunan Sakıp Sabancı Müzesi de bu kültür lokasyonlarından bir tanesi. Normalleşme ile birlikte 16 Haziran’da bir kısmı açılan müzede şimdilik; Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu, Resim Koleksiyonu, Mobilya ve Dekoratif Eserler Koleksiyonu ve Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey Sergisi ziyarete açık durumda. Sarıyer Belediyesi Basın Birimi olarak; zengin koleksiyonları, ağırladığı uluslararası ve ulusal geçici sergileri, eğitim programları, konser, konferans ve seminerleriyle çok yönlü bir anlayışı yansıtan müzenin Atlı Köşk Bölümü’nü sizler için gezdik.
YENİ NORMALDE SOSYAL MESAFELİ ÖNLEM
Ziyaretçilerin güvenliği için bir dizi önlem alınan mekanda hijyen kuralları titizlikle uygulanıyor. Pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açık olan müzenin girişinde ateşiniz ölçülürken, çeşitli noktalara yerleştirilen temassız dezenfektanlar ve sosyal mesafe uyarılarıyla önlem alınmış durumda. Sterilize bir ortam için önceki yıllarda yapılan birçok uygulamaya da kısıtlama getirilmiş. Örneğin sesli rehber cihazları ve tablet dağıtımı yapılmıyor, Atlı Köşk’te bulunan temaslı ekranlar çalıştırılmıyor. Müze yönetimi sosyal mesafe konusunda da oldukça titiz. Bu nedenle müzeye aynı anda en fazla 200 kişi alınırken, sergi salonlarında ise sayı 25’e düşüyor. Mekana maskesiz ziyaretçi alınması ise yasak.
GÖRÜNENİN ÖTESİNDE OSMAN HAMDİ BEY
Ziyaretçileri ilk olarak Bank of America Merrill Lynch’in, dünya çapında yürüttüğü “Sanatı Koruma Projesi” kapsamında, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’nda yer alan, Osman Hamdi Bey’e ait 6 tablonun yer aldığı ‘Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey’ sergisi karşılıyor. Türk sanat tarihinin en önemli isimlerinden Osman Hamdi Bey’in diğer eserlerinden ayrılan Naile Hanım Portresi ve bilinen tek natürmort çalışması Vazoda Çiçekler sizleri adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Sergide resimlerin yanı sıra sanatçının bunları yaparken kullandığı tekniklere dair bulgular da yer alıyor. SSM Resim Koleksiyonu’na ait tanınmış diğer eserler arasında Nazmi Ziya Güran’ın Taksim Meydanı adlı çalışması ve Fausto Zonaro’nun Kabak Taşıyan Genç Kız adlı tablosu da bulunuyor. Sakıp Sabancı Müzesi’nin ana binası Atlı Köşk’ün, Sakıp Sabancı Ailesi tarafından yaşandığı haliyle korunan odalarında ‘Mobilya ve Dekoratif Eserler Koleksiyonu sergileniyor. Müzenin Pembe Oda ve Mavi Oda olarak adlandırılan bölümlerinde Sabancı Ailesi’nin kullandığı, batı tarzı mobilyalar ve kökenleri 19. yüzyıla dayanan dekoratif sanat eserler sergileniyor. Koleksiyonda 18. ve 19. yüzyıllara ait mobilya ve objelerin yanı sıra ünlü ressamların eserleri ve aile üyelerinin portreleri yer alıyor. SSM Resim Koleksiyonu, Türk resminin geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinin seçkin örnekleriyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında İstanbul’da yaşamış ve çalışmış sanatçıların çalışmaları da dahil olmak üzere, 1850’lerden başlayarak günümüze kadar tarihlenen eserleri kapsıyor.
ZAMANDA YOLCULUK: KİTAP SANATLARI VE HAT KOLEKSİYONU
Müzenin üst katında ise dünyanın birçok önemli müzesinde sergilenmiş olan Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu meraklılarını bekliyor. İnce ince işlenmiş desenleri ve kağıda özenle kondurulan yazılarıyla hayranlık uyandıran koleksiyon 14. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıla kadar devam eden bir süreci kapsıyor. Devasa koleksiyonda ünlü sanatkârlar ve hattat sultanlar tarafından hazırlanmış elyazması Kuran-ı Kerim nüshaları ve dua kitapları, Kuran-ı Kerim’den ayetlerin ve hadislerin, güzel sözlerin ve şiirlerden dizelerin güzel bir yazı ile yazıldıkları, bezemelerle ve kâğıtlarla süslenmiş sayfalar, tek sayfa yazıların bir arada saklandığı albümler, büyük boyutlu yazı panoları, tuğralı resmi belgeler ve hattatların yazı yazarken kullandıkları aletler yer alıyor. Bu sanata ilgi duyanların da unutulmadığı müzede teknolojiden yararlanılarak Hat ve Kitap Sanatı’nın nasıl icra edildiği, mürekkebin nasıl yapıldığı, hangi aletlerin kullanıldığına ilişkin detaylar görüntülü olarak sunuluyor.
ETKİNLİKLERE YENİ NORMAL DÜZENLEMESİ
Nadide bitki ve ağaç türlerinin yer aldığı müze bahçesinde farklı dönemlere ait heykel ve mermer dekoratif eserler de sergileniyor. Bahçe, özellikle yaz aylarında açık hava konserleri, sahne ve sinema etkinlikleri için benzersiz bir mekan olsa da pandemi nedeniyle henüz eski günlerine dönebilmiş değil. Yeni normalle eski günlerine dönmeye hazırlanan müzede bu yıl sosyal mesafe kurallarına uygun bir biçimde, seyirci sayısının sınırlı tutulacağı performanslarla devam edecek. Etkinliklerin aynı zamanda dijital ortamda da meraklısıyla buluşturulması planlanıyor. Müzenin açıldığı tarihten itibaren düzenlenen çocuk ve yetişkinlere yönelik eğitim programları, konferans ve panel etkinlikleri ise bir süre daha online olarak gerçekleşecek.