Mansur Yavaş: "Yönetemez dediler, 5 katrilyon TL borcu ödedik''
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Beypazarı Projeleri Tanıtım Töreni’nde konuştu. Yavaş Tören’den önce Ankara’nın Güdül ilçesinde yurttaşlarla buluşarak, “Hani İstanbul, Ankara gidince Mekke gidiyordu, Kudüs gidiyordu? Devletin bekası gidiyordu? Ne oldu? Gittiler, Sisi ile el sıkıştılar” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi Beypazarı Projeleri Tanıtım Töreni’ne katıldı.. Akşener ve Yavaş, Beypazarı öncesinde Ankara’nın Güdül ilçesine uğradı.
Güdül’de yurttaşlara seslenen Yavaş burada toplanan vatandaşlara şunları söyledi:
“İşten atacaklar, yardımları kesecekler’ dediler, şimdi görüldü ki bunların hiçbirisi olmadığı gibi gayet güzel de yönetiliyor. Dünya çapında hem ödüller alıyoruz, şimdiye kadar aksayan hiçbir hizmetimiz de yok. Talep ettiniz, halk ekmek geldi. Belediye otobüsleri geldi mi? Evet… Hemşeriniz olunca çabuk ulaşıyorsunuz, talepleriniz yerine geliyor. Bundan sonra hemşerilerinizin kıymetini daha iyi bilin.”
“KARALAMA SİYASETİ SONA ERSİN”
“Çok uzatmayacağım… 20 yıldır ülkemizi yönettiler, mutlaka güzel şeyler de yaptılar. İnkâr etmiyoruz ama artık Sayın Cumhurbaşkanı’nı dinlendiğiniz zaman ‘pahalılık falan yok’ diyor. Artık, maalesef ortamı göremez hale geldiler ya da altındakiler doğru bilgi vermiyor. Düzgün işleyen hiçbir şeyimiz kalmadı. Ankara nasıl, ‘elimizden giderse kötü olur’ dediler ama daha güzel olduysa Türkiye de öyle olacak. Niye öyle dediler Ankara’da? İmar rantları sona erecekti, erdi. AnkaPark gibi çöp projelerine para harcayacaklardı harcayamaz hale geldiler. Menfaat edemezler oldular, bizi karaladılar. Şimdi de ‘Biz gidersek şöyle olur, biz gidersek böyle olur…’ Hani İstanbul, Ankara gidince Mekke gidiyordu, Kudüs gidiyordu? Devletin bekası gidiyordu? Ne oldu? Gittiler, Sisi ile el sıkıştılar. Onun için artık bu karalama siyaseti sona ersin. Hep beraber kardeşçe yaşayacağımız bir dönem gelsin.
“14 MAYIS’TAN SONRA EL ELE VERECEĞİZ”
Artık, televizyonlarda kendilerine oy vermeyenlere hakaret edenler gitsin. Oy versin vermesin seçimi kazandıktan sonra herkesi kucaklayacak insanlar gelsin. Buna hasret kaldık. Kimsenin birbiri ile bir derdi yok. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra el ele vereceğiz… Bu ülke çok daha güzelini hak ediyor. İnşallah bundan sonra her şey çok güzel olacak. Birleşe birleşe kazanacağız. Hayırlı bayramlar diliyorum.”
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Beypazarı’nda yaşama geçireceği projelerin temelini, bugün Beypazarı Aile Yaşam Merkezi’nde düzenlendiği törenle attı. Törene, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
Güdül’den sonra Beypazarı etkinliğine geçen Yavaş şu ifadeleri kullandı.
“ANKARA HALKININ PARASINI TOPRAĞA GÖMDÜLER”
“Değerli hemşerilerim; daha sonra iki kez aday olduk, üçüncüsünde yine Ankara’da aday olduğumuzda hep şunlarla karşılaştık: ‘Beypazarı ufacık bir yer, orayı herkes idare eder. Orayı idare etmekte ne varmış? Ama Ankara’yı yapamazlar, edemezler’ sözleri ile karşılaştık. Ama baktılar ki Ankaralı hemşerilerimiz bunları dinlemiyor, bir sürü uçuk kaçık korkularla başladılar iftiralara. ‘İşçilerin tamamını işten çıkaracaklar, sosyal yardımları kesecekler, su sayaçlarını PKK’lılar okuyacak, faturaları DHKP-C’liler götürecek’. Aklınıza ne geliyorsa artık. Atabildikleri tüm iftiraları attılar. Peki bunu neden yaptılar? Bunu yapmalarının sebebi; Ankara’da yıllardır ‘proje yapıyoruz’ adı altında çöp projeler yapıp Ankara halkının parasını toprağa gömdüler, bunun açığa çıkmasından korktular. İmar rantları ile bir sürü usulsüz, insanlara rantlar kazandırdılar. Bunlar ortadan kalkacaktı. Artık Ankara’da soygun düzeni, talan düzeni ortadan kalkıp şeffaf bir yönetim gelecekti. Bunun görülmesini istemediler. Bu imkanları ellerinden bırakmamak için bu iftiraları attılar. Şimdi aynısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin gittiği 14 Mayıs seçimleri için de yapılıyor. ‘Biz gidersek maaş ödeyemezler, ekonomiyi idare edemezler’. Evet, 20 yılda ülkemizde mutlaka güzel şeyler yapılmıştır. Ancak bu iktidarın artık yapacağı bir şey kalmadığı ortada.”
“YÖNETEMEZ DEDİLER BEŞ KATRİLYON BORCU ÖDEDİK”
“Soğan pahalı, patates pahalı. Yöneticilerimiz diyorlar ki ‘Böyle bir problem yok’. Evet, sizin oturduğunuz yerlerden böyle bir problem görünmeyebilir. Ama gelin, şu Beypazarı’nın pazarını gezin, insanlar ne alıyor satıyor ya da neyi alamıyor bir görün. Türkiye’deki birinci problemin ekonomi olduğunu hepiniz görürsünüz. Ama halktan koptunuz. Dolayısıyla şimdi yine bir sürü, işte ‘Şimdi biz gidersek İHA biter, SİHA biter, top biter, Anadolu gemisi bilmem ne olur’… Sayın iktidardakiler, 16 tane uçak var, lafa geldiği zaman diyorsunuz ki ‘Bunlar milleti uçağı’. Peki orada üretilen İHA’lar, SİHA’lar, Anadolu gemisi babanızın malı mı? Onlar da milletin malı. Şuna inanın; ‘yapamaz’ dedikleriniz gelecek, çok daha güzelini yapacak, çok daha iyisini yapacak. Zaten en büyük eleştiri şu anda iktidardakilere şu; ‘niye yaptınız’ diye soran yok. ‘Niye pahalı yaptınız, niye insanları bu kadar borçlandırdınız’ diye soruluyor. Bunun hesabı verilmiyor. Kapalı kapılar arkasındaki ihalelerle gidiyor. Bakın, bize ‘yönetemez’ dediler, beş katrilyon eski döneme ait borcu ödedik. Keşke borç bırakmasalardı, o beş katrilyonla biz Ankara’yı ihya ederdik. O yetmedi, normalde metro kesintisi metroya binenlerin gelirinin yüzde 15’i iken birdenbire, 20 gün sonra, biz koltuğa oturduktan sonra kanunu değiştirdiler, bir kararname ile bütçe gelirinin yüzde 5’ini kesmeye başladılar. Şu ana kadar dört yılda kesilmesi gereken para 70-80 milyon lira iken şu an da kesilen para 1 katrilyon 700 trilyon lira. Bu engel değil midir? Kimin parasını kimden sakınıyorsunuz. Kesmeseydiniz biz bu parayı da Ankaralılar için harcayacaktık. 1 katrilyon, Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan alacağımız var. ‘Arsa verelim satın, paranızı alın’ diyorlar ama parça parça veriyorlar. 1 katrilyon alacağımız var. Ve yaptığımız şeffaf ihaleler şu anda 3 bin 500 tane, internet sayfasında. Çocuklarımız, torunlarımız hepsi bakacak bu dönemde ihaleler nasıl şeffaf yapılmış. Hepsini görecekler ve bu yaptığımız çalışmalarla, ‘yapılamaz, edilemez’ denirken dünya çapında, İngiltere’den Dünya Belediye Başkanları Başkent Ödülü’nü Ankara’ya kazandırdık. ‘Yardımları kesecek’ dediler. Bırakın yardımları kesmeyi, onların yaptıklarının beş mislini yapıyoruz. Hem İslami hem insani yapıyoruz. Dağıttığımız Başkent Kartlarla aileler gidip istediğini alıyor hem esnaf kazanıyor hem de anne çocuklarının ihtiyacını alıyor.”
“DESTEK ALAN AİLELER, SUYUN 10 TONUNU 10 LİRAYA İÇİYORLAR”
“Hükümet doğal gaz verecekti, verdi mi? Kış bitti hâlâ verecek. Bu kardeşiniz, iki yıldır her ay 200 bin aileye doğal gaz veriyor ve Ankara’da yaşayanları üşütmüyor. Yine, ‘Yapamaz’ dediğiniz, ‘yardımları kesecek’ dediğiniz bu kardeşiniz, tam 200 bin aileye birer kilo et vermek sureti ile o ailelerde yaşayan çocukların öğrenim güçlüğü çekmemesi için düzenli olarak bu yardımı yapmaya başladı. Yetmedi, 60 bin öğrenci şu anda EGO’dan ücretsiz yararlanıyor, destek alan ailelerin çocukları. Yine, destek alan aileler suyu, 10 tonunu 10 liraya içiyorlar. Eskiden 30 liraya su satmışlar bugünün parasıyla. Dolayısıyla her manada insanımıza destek olmaya çalışıyoruz.”
“EL UZATMADIĞIMIZ KİMSE KALMADI”
“Beypazarı, çiftçi memleketi. Eskiden Kırsal Kalkındırma Daire Başkanlığı, taş toplama makinesi, bazı yerlere traktör, biraz arı kovanı gibi yardımlar yapmış. Biz ise Ankara Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı bütün çiftçilerle birlikte çalışıyoruz. Tümünün arazisini internete yükledik. Zaman içerisinde ekecekleri, tarlalarında varsa hastalıkları o uygulamadan bakıp çiftçiye bildiriyoruz. Böyle bir sistem kurduk. Çiftçilere tohum verdik, çiftçilerimize gübre veriyoruz. Çiftçilerimize, mazot veriyoruz. Dolayısıyla özellikle Haymana ve Bala bölgesinde tarımı bırakan insanların birçoğu tarıma döndü. 600 milyon lira yaptığımız bu destekten sonra 30-35 bin çiftçimizin cebine 4 buçuk bin lira para girdi. Soruyorlardı ‘proje proje’ diye. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Ankara’da, İstanbul’da eser gördünüz mü’ diyor. Eğer eser Anka Park ise göremezsiniz. Ankara’daki giriş kapıları var ya, bugünün parasıyla 350 milyon lira. Eğer bunları eser diye arıyorsanız bunları göremezsiniz. İşte eser, Ankara’dan aldığın parayı Ankara halkı için harcamaktır, Ankara çiftçisini ayağa kaldırmaktır, Ankara turizmini ayağa kaldırmaktır. Asıl belediyecilik budur. Herhangi bir Ankaralı, pandemi döneminde gördünüz, en ufak bir sıkıntı çektiği zaman Ankara Büyükşehir Belediyesi bütün vatandaşın yanında oldu. İnsanlar evden çıkamazken kuryeler ile iş birliği yaptık, evlerine paketlerini gönderdik. Devlet, ‘Hayır, siz maske alamazsınız, biz evlere göndereceğiz beşer tane beşer tane’ dedi. Onlar maskeleri evlere dağıtıncaya kadar ben, Ankara’daki terzileri yan yana getirdim, onlara maske diktirmek sureti ile onlara para kazandırdım. Dolayısıyla Ankara’da el uzatmadığımız kimse kalmadı.”
“ABB ÇADIRLARINI KALDIRIP, AFAD’IN ÇADIRLARINI KOYDULAR”
“Deprem döneminde de dünyanın her yerinden yardım gönderiyorlar, alıyoruz. Demek ki oluyormuş ama şöyle bir mantık var; ‘Yardım yapılacaksa biz yaparız, siz karışmayın, ortalarda görünmeyin’. Bunu deprem bölgesinde de gördük. Ankara Büyükşehir’in çadırlarını kaldırıp, Cumhurbaşkanı görmesin diye, AFAD’ın çadırlarını koydular. Artık bu uygulamalar karşısında ne diyeceğimizi bilemiyoruz.”
“SADECE ANKA PARK’A HARCANAN PARA 16 KATRİLYON”
“200 kadar projenin geçen hafta tanıtımı yaptık. O 200 kadar projenin tamamı Ankara halkının ihtiyaçları ile ilgili… Düşünebiliyor musunuz? Sadece Anka Park’a harcanan para 16 katrilyon. Biz, bunun dörtte birine, beşte birine, bütün ilçelerin ne kadar eksiği varsa onları tamamlıyoruz. Daha dün Çamlıdere’den Elmadağ’a su akıttık. Elmadağ susuzdu. Şimdi Beypazarılı hemşerilerimiz ile Harmanca köyünden su alıyoruz şu anda. Sondajlar da bitti, onu yine nehrin kenarından getiriyoruz. Bunun da sonu var. Şu anda bir proje yapılıyor, projeden artan parayı Japon Büyükelçisi ile konuştuk, Çamlıdere’den de yine Ayaş, Güdül ve Beypazarı’na temiz su gelmeye başlayacak. Ankara’nın çevre illerine birer ikişer eser yapıyoruz. Bazı belediye başkanları elini uzatıyor, yardımcı oluyoruz. Bazı belediye başkanları görmezden geliyor ama oranın halkı ile beraber oranın ihtiyaçlarının tespit edip hepsinde birer eser kalsın istiyoruz.”
“TERÖRİSTLERLE KİMİN MASAYA OTURUP KALKTIĞINI BİLMEYEN VAR MI BU ÜLKEDE”
“Uzun süredir Beypazarı’ndan milletvekili çıkmamıştı. Yüksel Aslan, bu bölgeden birinci sıradan İYİ Parti’den milletvekili adayı oldu. İnşallah Millet İttifakı olarak bu seçimden muzaffer olarak çıkacağız ve artık engellenen ne varsa… Yeniden Türkiye huzura kavuşacak. Berekete kavuşacak. Her yerde söylüyorum; oy vermeyenlere hemen kara çalınıyor. ‘Bize oy vermiyorsan sen PKK’lısın, bize oy vermiyorsan teröristsin’. Allah aşkına yeter artık. Teröristlerle kimin masaya oturup kalktığını bilmeyen var mı bu ülkede? Kendilerine her şey hak, başkası yaptığı zaman haram. Bu zihniyet bitecek arkadaşlar. Artık bundan sonra gelecek olan hükümet, Allah nasip ederse ben de etkin ve yetkili olarak onun içinde olacağım. Sizin istemediğiniz hiçbir şey olmaz merak etmeyin. Bizlere güvenin. Tüm toplumun bütün katmanları ile beraber 61 milyon seçmenin hepsinin oyuna talibiz.”