İmamoğlu ve Yavaş'tan soruşturma tepkisi
İmamoğlu ve Yavaş hakkında düzenledikleri bağış kampanyaları nedeniyle soruşturma başlatıldı. CHP’li Murat Emir, “Bu soruşturmanın hiçbir önemi yok. İktidar belediyelerle uğraşmasın” dedi
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin salgın dolayısıyla zor durumda olanlara yardım için başlattıkları kampanya hesaplarının bloke edilmesinin ardından bu kez de başkanlar hedefte. İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş hakkında soruşturma başlattı. Bakanlık müfettişlerinin her iki belediyede de başlattığı incelemeler devam ediyor.
Soruşturmanın geçen hafta cuma günü başlatıldığını belirten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bakanlıktan bir müfettiş geldi soruşturmayı yapıyor. Sadece bana açılmadı soruşturma” dedi. İmamoğlu Vakıfbank’ta hâlâ bloke edilmiş durumda olan 900 bin liralık bağış parasını hatırlatarak “Vatandaşa ait bir parayı bloke etmek çok aciz, çok zavallı bir tavır” şeklinde konuştu. İmamoğlu, "Belgeleri ile savunmamızı pazartesi günü ilgili müfettişe teslim edeceğiz" dedi.
MÜFETTİŞLER BELEDİYEDE
ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında başlatılan soruşturma kapsamında da müfettişlerin Büyükşehir Belediyesi’ne giderek incelemelerde bulunduğu bildirildi. ABB’nin bağış kampanyası kapsamında açılan ancak bloke edilen hesabında toplam 3 milyon 532 bin TL olduğu öğrenildi.
Banka hesabı bloke edilen ABB, “İyilik hastalıktan daha bulaşıcıdır” sloganı ile yeni bir kampanya başlattı. Hiçbir yurttaşı mağdur etmeyeceğini belirten Başkan Yavaş, maddi durumu uygun olanların bakkallardaki veresiye defterlerini satın alarak borçları sildirmesini tavsiye etti. Başkentte, çağrıya kulak veren çok sayıda yardımsever, binlerce yurttaşın borcunu kapattı. Belediyelerin salgın nedeniyle yurttaşların ekonomik güçlük çektiği bir dönemde başlattığı bağış kampanyalarını, “Olması gereken” sözleriyle değerlendiren CHP Milletvekili Murat Emir, “İktidar, emir komuta zinciri ile yapılan bağışlar ve kamu kurumlarının verdiği vergiler çıkartıldığında topladığı bağış miktarının az olacağı endişesiyle belediyelerin bağış toplamasını hukuksuz şekilde engelledi” dedi.
Emir, iktidarın, “Vatandaş ne kadar ihtiyaç duyarsa duysun ama CHP’li belediyeler yardım edemesin” yaklaşımında olduğunu savunarak, “İktidar büyük bir hata yaptı. Aş evlerini kapatacak, ekmek dağıtımını engelleyecek kadar gözü dönmüş şekilde hareket etti” diye konuştu.
CHP’li belediyelerin bu soruşturmalara alışkın ve hazır olduklarını kaydeden Emir, şunları söyledi: "Bu soruşturmanın hiçbir önemi yok, çünkü kampanyalar, halkımızın temel ihtiyaçlarını gidermek için başlatıldı. Yavaş, kampanya engellendikten sonra, ‘İyilik hastalıktan daha bulaşıcıdır” diyerek yeni bir çağrıda bulundu. Ekonomik durumu uygun olanlar, çağrıya uyarak bakkallardaki veresiye defterlerini kapatmaya başladı. İktidarın, CHP’li belediyelerle uğraşmak yerine bütün olanaklarını seferber edip bu günleri nasıl atlatabiliriz diye düşünmesi lazım.”
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Mart’ta başlatılan “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasıyla aynı gün her iki belediye de salgın dolayısıyla zor durumda olan vatandaşlara yardım için kampanya başlatmıştı. Erdoğan belediyelerin kampanyalarını “Devlet içinde devlet olmanın anlamı yoktur” sözleriyle hedef almış hemen ardından 31 Mart’ta İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınlayarak belediyelerin valiliklerden izin almadan yardım kampanyası düzenleyemeyeceğini iddia etmiş, belediyelerin banka hesapları da bloke edilmişti.