İmamoğlu canlı yayında isyan etti: ''Kumpas var, tehdit var''

Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah programına konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2 gün sonra görülecek dava ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İsmail Küçükkaya, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğuydu. İmamoğlu kamuoyunun gündeminde bulunan davası ile ilgili olarak gelen soruyu yanıtladı ve kendilerine gelen iddiaları sıraladı.

İmamoğlu şunları söyledi; 

"Burada biraz sakince anlatmak istiyorum. Milletimizin zihnine tekrar girsin. Hangi iddialar olsun ve duyumlar gelsin. Ama ben bu mahkemenin hakimine, başka hakimlere ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yargıçlarına güvenmek istiyorum. Adalet hava ve su gibidir. Bugün yaşıyorsak en değerli kavram adalettir. Yoksa boşa yaşıyoruz demektir. Bir önceki hakimin yaşadıklarını konuşarak başlamamız lazım. İstanbul'a yeni gelmiş bir hakim. Bu mahkemede davaya bakmak üzere görevlendirilmiş. Bu kişi ile ilgili aldığımız duyumlar, bilgiler ve iddialara bakarsanız her şey var. Kumpas var, tehdit var, her şey var. Bütün bu şaibeli süreci aydınlatmak gerekiyor. 7'inci Asliye Mahkemesi'nin hakimi bu mahkemeye atanalı 1 yıl olmuşken teamüllere göre 2 sene daha burada kalması gerekirken 1 yıl kalarak neden bu görevinden uzaklaştırıldı ve Karadeniz'e gönderildi. Bunu sordum ben. Üstelik eşinin de özel durumu var. Bu atmaya da karşı çıkıyor. Mahkemenin olduğu adliyede bulunan yüksek makamdaki kişi '2 yıldan fazla ceza ver. Siyasi yasaklı olsun. Seni istediğin yerde ağır ceza reisi yapalım demiş mi dememiş mi? Bir başka mahkeme başkanının da sürgününün örnek gösterilerek tehdit edilmiş midir? Denileni yaparsan ödüllendirileceksin teklifinde bulunmuş mudur? HSK tüm bunları dikkate alıp da soruşturma açmadı"

6 YAŞINDA CİNSEL İSTİSMARA TEPKİ

İmamoğlu, ayrıca bir kez daha Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G'nin 6 yaşından itibaren cemaat mensubu Kadir İstekli tarafından sistematik olarak cinsel istismara uğramasına ilişkin konuştu.

Tartışmaların odağındaki tarikat ve cemaat yurtlarına ilişkin de konuşan Ekrem İmamoğlu, "Oraya hali vakti yerinde hiçbir aile çocuğunu yollamaz. Oraya ne yazık ki belli imkanlar sunamadığımız çocuklarımız gidiyor. Buraların denetlenmesi ve buralarda yapılan eğitimlerle ilgili, müfredatları ne? Bunlar denetlenmeli" dedi.

Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasının satırbaşları şöyle:

“ İlk dini eğitimimi Kuran kursunda aldım. Trabzon'da. İyi bir eğitim aldım örneğin. Rahmetli dedem de iyi eğitim verdiği için gıdasına, şusuna busuna destek olurdu. 5-6 yaşında başladık gitmeye. Bu işin kuralları var. Dini eğitim veren kurumların olması kadar doğal bir şey olamaz. Yasak diye bir şey olamaz. Bunun kuralları, kaideleri, sahaları ve burada başka bir şey, yapılanma... Devlet içinde yapılanmanın FETÖ'yü doğurduğunu bilmiyor muyuz. Acaba buna namzet başka kurumlar var mı?

Şu anda bu cesareti bulan, bunu yapıp 'Ben bunu yargıda hallederim' diyen bir akıl var ise onun güvendiği bir saha var. Bunu kim halleder biliyor musunuz? Kuralı uygulayan bir yönetim bunu halleder.

Bazı binaları ellerinden aldık. Bakanlığın el koyduğu dosyalar arasında bu tür kuruluşlar da var. Geçenlerde altı binayla ilgili, KİPTAŞ döneminde, soruşturmasını başlattığımız, tespitlerimiz oldu. Kolay değil.  KİPTAŞ bir bina yapıyor. Size tahsis ediyor. X tarikat, Y vakıf. İsim isim sıralamyayım. Bu vakıflara ne için veriyorsun 49 yıllığına. Sorgusuz sualsiz. Rapora giren rakamı söyleyeyim. 2 milyon lira. Kira alınması gereken yapılardan alınan kira 100 bin civarında. 

Peki bu dernekler, vakıflar, kurumlar ne yapıyor. Eğitim mi veriyor. Hayır. Orada başka oluşumların temelini atma gayretindeler. Çocukların yetiştirildiği bir müfredat yok. Köşeye sıkıştırma var.

SOYLU'NUN İDDİALARI

Bir belediyenin işi midir terörle iltisaklı biri... Teröristi bulmak, yargılamak belediyenin görevlerinin içinde midir? İçişleri Bakanı'nın ortaya koyduğu o dil aslında bizim 1000 yıla yakın devlet geleneğimizi ne yazık ki eziyor. Diyor ki Emniyet sen işini yapmıyorsun. MİT sen de işini yapmıyorsun.

"HALK ONA ÖYLE BİR TOKAT ATAR Kİ, FARK ATARIZ"

Yargı siyasetin aleti olduğunu gören halk ona, siyasi iradeye öyle bir tokat atar ki yerinden kalkamaz. Fark atarız. Ama istemiyorum. 13 bin oyla mı kazandım? 13 bin oyla belediye başkanlığı yapmak istiyorum. 1 oy olsa ne olur. 1 oyla belediye başkanı seçilmedi mi bu ülkede?

Dinlenmemiş şahitlerimiz var. Uzman görüşleri var. Hatta uzman görüşü veren bazı hukukçular oraya şahit olarak katılıp uzman görüşünü savunmak istediğini de biliyorum. Normalde karar verilemez diyor hukukçular. Şahitlerin dinlenmesi lazım.

İBB'NİN TAKSİ DÜZENLEMESİ

Kamuoyunun bize büyük katkısı oluyor. Kamuoyu baskının anlamı ne biliyor musunuz? Baktıkları tek mesele kamuoyu baskısı ve oy meselesi. O yüzden kabul ettiler. Taksi meselesi o kadar mühim ki. Sırf bu süreci yönetmek için UKOME'nin ayarlarıyla oynadılar. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı itiraf etti, "UKOME'yi iyi ki değiştirdik, kim bilir neler yapacaklardı" diye.

Cinnet geçiriyor insanlar. Ben dinlemekten yoruldum. En kötü durum ne biliyor musunuz? Masum taksici esnafının lekelenmesi. Taksici esnafın bir suçu yok. Taksici olmak şerefli bir meslektir. Biz istiyoruz ki herkes hakkını kazansın. Enflasyon canavarıyla mücadele ediyoruz şu anda. Ama mesele siyasi. 

Yeni model taksilerimiz şubat ayının sonunda piyasada olmuş olacak.

SEÇİM İKİNCİ TURA KALIR MI?

Kazanacağımıza elbette inanıyoruz. Seçim 2. tura kalamaz, kalmamalı. Çok kararlı ve inançlı olmalıyız.

İBB'NİN KENT LOKANTALARI

Belediyenin kent lokantaları var, giriyorsunuz 29 TL. Bunu yaygınlaştırmak istiyoruz. Genel Başkanımızın bu hassasiyetini özellikle gösteren belediyelerimiz var. Binlerce okul var. Biz bir yurdun önüne arabamızı yolluyoruz, arabamızı kovalıyorlar. Çok kolay olmuyor. Ya bize okul açılışı bile yaptırmadılar. 

Sonraki Haber