İmamoğlu: ''Aday olduğum tek şey, büyük değişim''

Haliç Su Sporları Merkezi'nin açılışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu "aday olduğum tek şey, büyük değişim" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Su Sporları Merkezi’ni açtıktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir TV kanalındaki sözlerine yönelik görüşlerini soran gazetecilere, “Ekranlar üzerinden ya da televizyonlar üzerinden, başta siyasi partimin Genel Başkanı veya diğer fertlerine mesaj yollamayı yanlış buluyorum. Buralardan mesaj yollamak değil, karşı karşıya konuşmanın daha doğru ve daha tutarlı olacağını düşünüyorum” yanıtını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Haliç Su Sporları Merkezi’ni, İletişim Koordinatörlüğü ve Spor İstanbul iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası Kürek Yarışları’yla açtı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile gerçekleştirdiği açılışın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve bu sorulara İmamoğlu’nun verdiği yanıtlar şöyle oldu:

“ESAS OLAN SİSTEMDİR”

-           CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalar yaptı. Ama öne çıkan açıklaması sizin de bu değişimde kararlı olmanız ve hatta değişime öncülük etme konusunda da kararlı olmanız açıklamasının ardından, “İstanbul'u başka bir partiye mi verelim” cümlesi ön planda. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı?

“Önce şunu söyleyeyim. Burada müthiş bir tesise geldiniz. Burada farklı basın kuruluşlarını görüyorum. Haliç sularında, kürek sporuyla ilgili olağanüstü bir merkez açtık. Elbette ki siyasete ilginizi anlıyorum. Siyasete dönük cümlelerimizi, tabiri caizse kelime kelime, hatta harf harf inceleyeceğinizi de biliyorum. Ama lütfen bu tesisi bu akşam göstermeyi ihmal etmeyin. Burası dünya standartlarında. Belki de kürek sporunun en iyi görüntü vereceği bir sahada, Haliç'te, çok güzel bir tesis yaptık. Çok yönlü bir tesis. Bu röportajdan sonra kalıp, birkaç güzel şey de içmenizi öneririm. Lütfen burayı gösterin. İstanbul'a çok güzel hizmetlerimiz var. Hizmet sunmaya devam ediyoruz. Zaten esas olan nedir biliyor musunuz? Esas olan; sistem önemlidir. Kişilere bağlı değil, kurduğunuz sistem, kurduğunuz anlayış, ortaya koyduğunuz görüşle başarı elde edebilirsiniz. Bu da aslında şu an İstanbul'da yaptığımız ve kalıcı temellere oturmasını arzu ettiğimiz şey. Halkı önceleyen, herkesin almak istediği hizmeti bulabildiği bir süreci, kendine ait bir kurum olduğunu kavrayabilen ve devlet yönetimi, kamu yönetimi, bir şehrin yönetimi noktasında bir süreç tarif ediyoruz, bir sistem tarifliyoruz.”

“İSTANBUL HALKI, BİZİ YÜZDE 60’LARIN ÜZERİNDE DESTEKLİYOR”

“Ve bu sistem, milletimizin zihnine nakşediyor. Yani bunun kendileri için en doğru yol, yolculuk olduğunu görüyor ve hissediyor. Bizim İstanbul'da aldığımız destek, tam da bu yönde bir destek. Yoksa kişilere bağlı ya da bir belediye başkanına ya da bir lidere bağlı süreçler, onun ömrüyle ya da onun süresiyle kısıtlı kalır. Biz, ülkemizde bir sistem vadediyoruz. Bu bir değişimdir. Yani bu değişim, kalıcı bir değişimdir. Bir İstanbul modeli, bir yerel yönetim modeli, bir 21. yüzyıl yerel yönetim anlayışı ya da ‘yeni nesil belediyecilik anlayışı’ diye tariflediğimiz çok yönlü bir süreçten bahsediyoruz. Tam da İstanbul, bunun merkezidir, odağıdır. Türkiye'de buna benzer örnekleri vardır. Ama burada gerçekten el-vücut bulmuş hali ve insanları mutlu eden hali söz konusudur. Ben iddia ediyorum: İstanbul halkı, bu mutlulukla, bu özgür alanlarıyla beraber, şu anda bizi yüzde 60’ların üzerinde destekliyor.”

“İDEALLERİYLE YAŞAYAN BİR İNSANIM”

“Siyasetin de bu anlamda bir modele, bir geleceğe ihtiyacı vardır. Bunun inşa edilmesi şarttır. Ben bu inşanın, bu demokrasi anlayışının ya da kapsayıcılığın, ‘Türkiye'de neleri eksik yaptık’ diye bakarak geleceğe daha umutla bakışın, muhalefetin mutlak irdelemesi ve öncelemesi gereken alan olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda ben, bu değişimi var etmenin, başta kendi partim olmak üzere, bütün muhalefetin inşası yönünde bir durum olduğunu ifade ettim ve etmeye devam ediyorum. Ben, idealleriyle yaşayan bir insanım. İdeallerimin vücut bulduğu siyasi partinin de bu yönde adım atmasını ısrarla, asla vazgeçmeden istemeye devam edeceğim. Değişim şarttır. Değişim; usulleriyle, sisteme toplumu katışıyla, birtakım hatalardan geri dönmekle mümkün olabilir. Onun yerine doğruları koyarak mümkün olabilir. Bunun parti içinde tabii ki tartışılması en doğrusu. Elbette çok geniş fikirlerim var. Gereken kısmını kamuoyuyla gerekli olan kısmını partimin yöneticileriyle, kişileriyle paylaştım. Paylaşmaya da devam edeceğim. Bu değişim noktasındaki fikrimde net olarak kararlıyım. Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım. Asla kişilere bağlı bir düzenin değil, kalıcı bir demokrasi düzeninin bu ülkede var olması için, bunun partimizde de var olması yönünde kararlıyım.”

“İSTANBUL’DA NASIL GÜZEL SONUÇ VERDİYSE, BU KIVILCIM TÜRKİYE’YE DE ÇOK İYİ GELECEK”

“İstanbul'da değişim nasıl çok güzel bir sonuç verdiyse, eminim ki siyasetteki bu anlamdaki değişim, hele hele muhalefette ve kendi partimden başlayan bu kıvılcımın Türkiye'ye de çok iyi geleceğini şimdiden görüyorum. Bu heyecanla, bu gururla, bu ideallerle yol yürümeye kararlı bir Ekrem İmamoğlu var. Eminim ki benim gibi düşünen, Ekrem İmamoğlu gibi düşünen milyonlarca insan İstanbul'da var. On milyonlarca insan Türkiye'mizde var. Yüz binlerce insan, üye partimde var. Bunu kovalayacağız ve sonuçta değişim başarısını mutlaka elde edeceğiz. Bu başarı, bize yerel seçimlerde de ondan sonraki genel seçimlerde de tahminimizin çok üstünde, çok daha güzel, çok daha kararlı, çok daha tutarlı, çok daha kalıcı başarılar getirecektir.”

“ADAY OLDUĞUM TEK ŞEY: BÜYÜK DEĞİŞİM”

-           Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Belediyeler, seçildikleri belediyelere hizmet etmek durumundalar. Onu oradan alalım, başka bir işe verelim… Bu, siyasetin temeline aykırıdır’ açıklamasında bulundu. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

“Az önce söylediğim tutarlı duruşumun yanı sıra, bir başka tutarlı duruşum da ekranlar üzerinden ya da televizyonlar üzerinden, başta siyasi partimin Genel Başkanı veya diğer fertlerine mesaj yollamayı yanlış buluyorum. Buralardan mesaj yollamak değil, karşı karşıya konuşmanın daha doğru ve daha tutarlı olacağını düşünüyorum.”

-           Siyaset, artık Türkiye'de spordan daha fazla efor gerektiriyor siyaset. Son olarak da ‘Aday mısınız’ diye soralım o zaman. Çünkü, ‘Herkes aday olabilir’ diye önünü açmıştı Genel Başkan…

“Benim aday olduğum tek şey var. Ülkemizde, aynen İstanbul'da olduğu gibi, büyük bir değişim. Teşekkür ederim.”

Video Linki: https://we.tl/t-1bCYEieqFC

Sonraki Haber