CHP Muğla adayı Ahmet Aras: ''Köyceğiz'in ürünleri için özel hal yapacağız''
CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Aras, seçim ziyaretleri kapsamında Köyceğiz’de üreticilerle ile bir araya geldi. Kaynak: BAŞKAN ARAS, NARENCİYENİN BAŞKENTİ KÖYCEĞİZ’DE: “KÖYCEĞİZ’İN ÜRÜNLERİNİN PAZARLANMASI PROBLEMİNİ HAL YAPARAK ÇÖZEĞİZ”
CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Aras Köyceğiz’de üretici çiftçilerle, kamyoncularla, taksicilerle, dolmuşçularla, Köyceğiz çarşı esnaflarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve vatandaşlarla buluştu. Seçilmesi halinde hayata geçireceği projeleri aktaran Aras, mevcut sorunlara karşı çözüm önerilerini açıkladı. Ulaşım esnafının sorunlarını dinleyen Aras, ulaşım esnafının sorularına cevap verdi. Ulaşım esnafının ücretsiz toplu taşıma şikayetlerini dinleyen Aras, vatandaşın da, kamunun da esnafın da zarar görmeyeceği bir çözüm üreteceklerini söyledi.
Altyapı, su, yol büyükşehirle ilgili toplu ulaşım konularına hakim olduklarını söyleyen Aras, “Köyceğiz'deki sorunlara da hakimiz, hem vekilimle, hem başkanlarımla hep bunları konuştuk. Köyceğiz için gereken bütün gücümüzü sergileyeceğiz. Yatırımlarımızı eşit bir şekilde planlayacağız. Hiç kimseye karşı bir ön yargımız yok. Kötü bir bakış açımız olamaz. O yüzden hiç kimseyi birbirinden ayırmayız, ırkı, dini, cinsi, mezhebine karşı bizim bir bakış açımız olamaz. Herkese eşit yaklaşırız. Bize oy vermiş vermemiş falan hiç bu şeylere girmeyiz. Ne işe alırken, ne hizmet getirirken, götürürken hiç kimse diyemez ki burada bir adaletsizlik var. Bodrum muhtarlarına sorabilirler. 56 tane muhtarım var. Bana oy vermiş, vermemiş, desteklenmiş, vermemiş. Hiçbir şekilde 5 yıldır yüzümü bile buruşturmadım. Öyle bir şey olursa bunu ne vicdanımız kaldırır ya da başka bir şey” dedi.
“Hal konusunu önemsiyoruz. Fethiye hali ziyaret ettik. Oradaki vatandaş mutlu. Çünkü hal çok aktif çalışıyor orada. Ortak bir hal yapıp sizleri simsarların eline terk etmeyeceğiz” diyen Aras, “Yetki alanımızda sulama kanalı var. Bu kanallara gereken bakımı yaptıracağım ben. Büyükşehir olarak bu sorumluluğu üstümüze alırız. Bakımını yaptırtırız. Festival konusu gerçekten çok büyük bir etki yaratıyor. Mandalina, portakal, portakal çiçeği festivali. Portakal çiçeği festivalini Adana'da çok güzel yapıyorlar. Bunların pazarlaması önemli. Zincir marketlere bunları vermemiz lazım. Portakal alıyorlar mı Köyceğiz'den marketler. Bu sorunu hal yaparsak çözebiliriz. Hal üzerinden ya da kooperatif üzerinden onları oraya satarız. Onların derdi şu denetimsiz nasıl yetiştiği belli olmayan bir şeyi satamıyorlar. Denetimli kontrollü hangi ilaç verildi, ne oldu? Bunları bilmeleri gerekiyor. Yoksa o zincir marketlerin en büyük sıkıntısı bu yani. Onlar bir şey aldıkları zaman mecburen kurumsal bir yerden almak durumunda kalıyorlar. Gelip tarladan 3 ton alıp gidemiyor. Öyle bir şansı yok. Bodrum'da başardığımız konular var. Bunları da hallederiz. Mesela şu gördüğünüz mandalina bodrum mandalina kolonyası. Yani portakal çiçeğinden de Köyceğiz mandalina portakal kolonyası yapılabilir. Bu ciddi bir gelir oldu Bodrumlular için. Yine lokumumuz var. Bodrum lokumu. Bunun dışında kurucundan tutun, reçeline, şampuanından sabununa her şey yapılıyor şu anda mandalinayla ilgili ve bu ciddi bit ticaret, ekonomi haline geldi orada. Bildiğimiz konu. Burada da bunu beraberce tartışır yaparız” ifadelerini kullandı.
Çiftçiliğe, üretime verilen emeğin karşılığının alınamadığını ifade eden Aras, “Bu kadar turizm potansiyeli olan bir kentte eğer ürettiğimizi satamıyorsak, değerini bulup da satamıyorsak, bunda da sıkıntı var demektir. Şurada bir kap yemek 500 lira olmuş, 1 kilo portakal, 1 lira olamaz. Buna verilen emeğe, zamana yazık günah. Bunu biliyoruz bunun farkındayız. Bununla ilgili Tarım Bakanlığı'yla da gerekirse zaten iletişim kurarız. Bizim merkezi hükümet konusunda da bir çekincemiz yok. Herkese ulaşabilecek durumdayız. Herkesle ilişki kuracak durumdayız. Siyaseten de ona bakmayız. Hep beraber sonuçta bir sorun çözme noktasında yaklaşıyoruz. İmar planıyla ilgili de çalışmayı çok çabuk bir şekilde hemen başlatacağız. Korunması gereken gölümüz var. Atık su arıtma tesislerinin önemi burada aciliyet açısından birinci sırada. Yani kesinlikle kontrolsüz atık suyu göle bırakamayız. Bölgeyi ya da oraya ulaşan derelerin ıslah meselesi var. Bunları öne almak durumundayız. Yani buralar milyonlarca yılda oluşmuş. Bir daha da bozulduğu zaman, tahrip olduğu zaman, artık bir daha da geri gelmeyecek kıymetler buralar, değerler bizim için. O yüzden Köyceğiz'de yaşamayı seviyorsunuz. Burada bu güzellikler sayesinde sizler de yaşamayı istiyorsunuz. O yüzden bu güzelliklerimizi koruyacak bazı uygulamalar yapılacaktır. Bununla ilgili ormanlarının da tehdit altında olduğunu duyuyorum bazı gözler varmış ormanların üzerinde. Ben de sizlerin de uygun gördüğü şekilde birlikte olursak bunu başarabilir. Korumak için gereken her türlü çabayı gösteririz burada. Hukuki ya da gerektiğinde de eylemsel bütün faaliyetlere ben de katılırım. Sizlerle beraber de burada gelip gerekirse Köyceğiz'imizi korumak için çalışırız. Biz belediye olarak zaten görevlerimizi yapalım da gerisi zaten gelir” diye konuştu.
Bakanlıkların yapması gereken işleri belediyelerin yaptığını söyleyen Aras, “Mümkün olduğu kadar belediyenin temizlik hizmetleri, altyapı, su, kanalizasyon, yol, ulaşım gibi temel hizmetlerini şu son ekonomik ortamda yapabilmek için bazı şeylerden feragat etmek gerekiyor. Tarım Bakanlığı'nın işini belediyeler yapıyor. Milli Eğitim'in işini bile belediyeler yapıyor. Kreş açmaya çalışıyoruz, yurt yapmaya çalışıyoruz. KYK'nın işini bile yapmıyoruz. Yurtları cemaatlere, tarikatlara devretmişler, çocukları oralarda istismar ediyorlar. Yani o kadar acayip bir şey oldu ki artık bakanlık, Orman Bakanlığı işini yapmıyor. Ormanları biz korumaya çalışıyoruz. Çevre Bakanlığından çevreyi korumaya çalışıyoruz. Akbelen’de yaşanıyor işte. Biz ormanı korumaya çalışıyoruz. Ormanın adamları orman kesiyor. Normalde bir tane vatandaş, gariban vatandaş ormana girse, bir kozalak almaya, bir dal almaya ağır cezada yargılanır. Tam tersi ormanların tarumar ediyorlar. Polis, jandarma bizim ormanın kesilmesini engellememizi engellemeye çalışıyor. Bu duruma geldi memleket. Kimse işini gücünü yapmıyor. Normalde bu işler Tarım Bakanlığı'nın işi. Büyükşehir neden yapmadı diyorsanız biraz ondan yapamamış ama biz bu işler için kaynak yaratıp bu işleri biz yaparız. Devralmaktan ben hiç korkmam, risk almaktan. Yapacağız, borçlanacağız, kredi alacağız, fon bulacağız, bu yatırımları yapacağız. Çünkü üretim bittiği zaman biz o zaman tamamen dışa bağımlı hale geleceğiz. Şurada üç beş tane üretimimiz var. Bari onu koruyalım. Zaten birçok şeyi bitirdiler. Ukrayna Rusya Savaşı'ndan sonra yaşadığımız ortada. Oradan 1 kilo buğday, 1 kilo pirinç gelsin diye resmen yalvarmadığımız kaldı gidip de Rusya'ya, Ukrayna'ya. Bizi bu duruma getirdi bu adamlar. O yüzden bizler yerel yönetimler olarak tarıma destek vereceğiz. Burada çiftçilerimiz var. Kesinlikle destek vereceğiz. Mazot desteği için ben kaynak yaratacağım. Yarattığım her kaynağı da çiftçiyle paylaşacağım ki üretim olsun. Üretim yapabilsin. Su konusunda da büyükşehirin üstündeki bütün yetkiler neyse o yetkileri çiftçi tarafına, çiftçinin menfaatine kullanacağım. Oralarda karlılık ya da herhangi bir şey gütmeyeceğiz. Burada acilen bir hal projesini çizip devreye sokarız. Çünkü bu ürün, şu güzelim Allah'ın bize olan lütfu olan bu ürün değerlendirilmek durumunda” ifadelerini kullandı.
Ulaşım esnafının sorunlarını dinleyen Aras, ücretsiz ulaşımda konusunda yurttaşı mağdur etmeden esnafın sorunlarını çözeceklerini ifade etti. Esnafın sorularına cevap veren Aras, “Burada mağdur olan vatandaşlarımız varsa, esnafımız varsa onlarla ilgili yeniden bir çalışmaya ben hazırım, oda başkanlarımla beraber. Vatandaşımızın da kamunun da esnafımızın da zarar görmeyeceği daha rahat toplu ulaşımdan faydalanabileceği ve esnafımızın da bu konuda rahat edebileceği bir çözüme ulaşırız. Yine taşıma esnafımızdan plakaları iptal edilenler var. Onların durumları incelenecek ve bir genel af çıkartmayı da planlıyorum. Şimdiden söyleyeyim bunu. Bunun dışında toplu taşıma esnafına yapacağımız gelir desteği vardı, devam ediyoruz şu anda. Bunu sürdüreceğiz. Bu konuda da herhangi bir aksama olmayacak. Şimdiden bunun da size bilgisini vereyim” dedi.
Ruhsatsız taksi durakları sorununu çözüme kavuşturacağını söyen Aras, “Hem şoför esnafımız hem de vatandaşımızın zarar görmeyeceği yine ortak bir çözümü bulabileceğimizi düşünüyorum. Yani biz de illa bir şeyin üzerinde dayatmayız biz. Böyle bir şey yok. Oturup konuşarak bu işi çözeriz. Taksi bekleme yerleri var. Buralarda ruhsatsız duraklarımızın olduğunu biliyoruz. Ben birçok bölgemizde bunu duyuyorum Bodrum'da bu konuyu çözdük. Hepsini ruhsatlandırdık. Odamızla beraber çalışarak. Yine eğer bir sıkıntı varsa bekleme yerlerinde ya da duraklarda bunu da çözeriz” diye konuştu.
Ulaşım esnafının sorularını cevaplayan Aras, Köyceğiz programına sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluşarak devam etti. Muğla Büyükşehir Belediye başkanı olması durumunda Köyceğiz’de planladığı projeleri anlatan Aras, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden gelen soruları yanıtladı. Aras, “Gönüllüler sokak sokak eğitilecek ve kent konseyinin kontrolü altında. Gönüllülere kimlik vereceğiz, gönüllü kimliği. Her sokaktaki köpeğin, her sokaktaki hayvanın bir annesi, babası olacak, sahibi demiyorum. Kimse kimsenin sahibi olamaz. Bizim bakış açımız doğaya da, hayvana da, insana da budur. Sahiplendirme diye bir şeye de katılmıyorum. Evlat edinme diyorum ben. Millet kendine her şeyin sahibi zannediyor. Doğanın da sahibi zannediyor. Kedinin, köpeğin sahibi zannediyor. Zaten problem buradan başlıyor. Buradan kaynaklanıyor. Bu işte mücadele topyekun oluyor, beraber. Gönüllülerle biz bunu kurduk Bodrum'da. Yaklaşık beş yüze yakın gönüllümüz var. Her sokakta, hangi köpeğe ne olduysa hemen anında biliyorlar. Bir problem oldu. Alıyorlar hemen geçiriyorlar barınağı. Kısırlaştır tedavisi her şeyini yaptırıyorlar. Öyle diyorum. Yani bu belediyede çalışan on iki kişi, yirmi kişiyle olacak iş değil. Bu topyekun bir ortak bir mücadeleyle oluyor. Buna rağmen becerebiliyor muyuz? Hayır. Çünkü popülasyon çok çok çok artıyor. Sürekli artıyor popülasyon. Onun tek yolu bu. Veya bunların dediği gibi barınaklara kapatmak falan da çözüm değil. Barınağa kapatamazsınız. Özgür doğada yaşaması için yasa çıkarılmış. Bunun mevzuatta özgür bulunduğu yerde yaşayacak diyor. Ama tabii ki gereken bakımı ve onun da hayatını rahatça sürdürebileceği şartlar yaratılmalı. Sokakta da olsa agresif olanlar olabiliyor. Agresifler için benim bir tane veterinerim vardı. Sırf köpeklerin agresif olup olmadığını bilip yerinde tespit ediyordu. Alıp içeride de rehabilite ediyorduk köpeği” dedi.
Çocuklara, yaşlılara, engellilere ve öğrencilere yönelik projelerini aktaran Aras, “Son 5 yılda beş tane kreş yaptık. 5 yüz tane çocuk şu anda orada. Asgari ücretin üçte birinden daha az bir rakama okul öncesi eğitim alıyor. Buralarda atanamayan öğretmenlerimiz veya emekli öğretmenlerimiz görev yapıyorlar. Şimdi bunu buralara da yayacağız. Buralarda hep para konuşuluyordu. Bu bahsettiğim yerler kreş, etüt merkezi, öğrenci yurdu ya da engelli, yaşlı yaşam merkezi. Fethiye'de alzaymır merkezi var. Onları da geliştiririz. Bunlara ihtiyaç var. Bodrum'daki belediye kafelerinde down sendromlu çocuklar çalışır. Onları da gene ayrı bir yer yapmıyoruz onlar için. Yani eşitlik prensibiyle ilkesiyle bakıyoruz bu işlere” diye konuştu.
Ücretsiz ulaşım sorununa tekrar değinen Aras, “Ulaşım ücretlerini de altmış beş yaş üstündeki problemleri yaratan hükümettir. Çünkü bu kararı alan hükümettir. Yani diyor ki 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız ücretsiz taşınacak. Ancak ben diyor şu kadar para veririm. Üstü ne olacak. Sayısına hiç basmıyor yani. Kaç kişi taşıdığına bakmıyor. İsterse yüz kişi taşısın, isterse 1 kişi taşısın. Mesela emeklinin çok yoğun yaşadığı 65 yaş üstü, yaşlı nüfusun çok olduğu yerlerde işte aynı şeyi yapıyor. Hiç olmayan da aynı parayı veriyor. Yani tamamen adaletsiz, tıpkı yani aynı her kesime baktıkları gibi oraya da bakıyorlar. O yüzden esnaf da buradan çok büyük bir rahatsızlık duyuyor. Şimdi bunun için verdiği para yetmediği için büyükşehir belediyesi son dönemde burayı sübvanse etmeye başladı. Buna devam edeceğiz biz. Bu konunun muhattabı gerçekten hükümet. Çünkü hükümet bir karar alıyor. Popülist bir karar alıyor kendince. Normalde o vatandaşın yani esnafın taşıdığı kadar ödemesi gerekirken ödemiyor. Esnafın üzerinden kahramanlık yapmaya çalışıyor. Böyle bir anlayışı var bunların biliyorsunuz. Eğer problem varsa ki esnafla da konuşuyoruz. O sübvansiyon belki biraz daha arttırarak bu problemi iyice ortadan kaldırmaya gayret ederiz” dedi.