Türk bilim insanları geliştirdi! 15 ülkeye ihraç ediliyor

Türk bilim insanları dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadeleye büyük katkı sağladı. 15 Türk bilim insanının geliştirdiği ve yüzde 99,9 oranında doğruluk gösteren koronavirüs tanı kitleri 15 ülkeye ihraç edildi.

Dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüste vakaların ardı arkası kesilmiyor. Virüs ile mücadelede Türk bilim insanları ön saflarda yer alıyor. Tanı kiti üreten ve ihraç eden A1 Yaşam Bilimleri RTA Laboratuvarı geliştirdikleri tespit kitlerini dünyaya ihraç ediyor. Aralarında Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve moleküler biyoloji alanında doktora yapan Onur Bilenoğlu'nun da olduğu 15 Türk bilim insanı dünyayı kurtarıyor. Ekip, iki ay gibi kısa bir sürede koronavirüs kiti yaptı. Şu ana kadar 15 ülkeye 300 bin test ihraç ettiler.

Kitin 20 yıllık bir birikimin meyvesi olduğunu ifade eden Onur Bilenoğlu başarılarını Türkiye gazetesine anlattı. Bilenoğlu şunları söyledi:

"Yıllardır çeşitli hastalıklar için testler geliştiriyoruz. Koronavirüs olayının patlak vermesinden sonra oklar buraya yöneldi. Birlikte kolları sıvadık. Avustralya'da bir Türk profesörümüzün kurduğu bir firma ile iş birliği yaprak hızlıca tanı kiti geliştirdik. Prosedürler sonrası kiti piyasa sürdük. Bütün birikimimizi bir anlamda buraya harcadık. Ardından peş peşe taleplerle tespit kitlerini dünyaya ihraç ettik. Avustralya, Almanya, Polonya, Çekya, Dubai, Pakistan, Azerbaycan, Kıbrıs'ın da aralarında olduğu 15'e yakın ülkeye kit gönderdik. Bu hastalığın teşhisinde 3 farklı kit biliniyor. Bunların hepsini üretiyoruz. Koronavirüsün RNA'sına (Ribo Nükleik Asit) göre özel olarak tasarladık. Şu ana kadar dünyaya 300 binin üzerinde test gönderdik. Bu rakamlar önümüzdeki günlerde milyonları geçecek.

"SALGININ BÜYÜMESİNİ BU KİTLER ÖNLÜYOR"
Kitler 3 euroya mal oluyor. Biz ise 7-10 euroya satıyoruz. Burada kit talebi hasta ve ölüm sayısı ile ilgili değil. O ülkenin ne kadar test yapmak istediğiyle ilişkili. Buna baktığımızda ise liderlik Güney Kore'de. Hastalığın zirve yaptığı dönemde günde 20 bin test yaptılar. Ülkemizde ise toplam test sayısı 20 bin civarında. Bu sayı her geçen gün artıyor. Salgının büyümesini bu kitler engelliyor. Ölçebildiğiniz için yönetmek daha kolay oluyor.

"%99,9 VİRÜSÜN VARLIĞINI GÖSTERİYOR"
Sağlık Bakanlığımız geçen günlerde Çin'den 2 milyon hızlı test aldı. Onlarda sonuç 15 dakikada çıkıyor bizde ise 2 saat. Ama bizimkiler moleküler testler. Hassasiyeti ve özgürlüğü çok daha yüksek. %99,9 virüsün varlığını gösteriyor. Çin testlerinde bu orana %70'lere kadar geriliyor. Hızlı olduğu için Çin'e eğilim var. Dikkat edin ama o testlerde sonuç bazen negatif iken pozitif ya da pozitif iken negatif olabiliyor. Virüs vücuda girdiği ilk günlerde Çin kitlerinde bazen görünmüyor. İşte böyle durumlarda bizim kitler devreye giriyor. Sonucu veriyor.

"ÜLKEMİZE MALİYETİNE SATMAYI ÖNERDİK"
Bu alanda ülkemizde çok başarılı isimler var. Virüs ile sektöre dönüş oldu. Bakanlık kapımızı çaldı. Herkes bir şeyler yapıyor. Devlet bunları bir araya getirmeli. Virüs sonrası ülkeler kapılarını kapattı. Burada kendi içimizde bir şeyler yapmak gerekiyordu. Dışarıya olan bağımızı kırmak lazımdı. Biz de elimizi taşın altına koyduk. Önceki akşam Sağlık Bakanlığımıza ciddi öneride de bulunduk. Yaptığımız kitleri ülkemize maliyetine satmayı önerdik. Değerlendirip dönüş yapacaklar.

"SAĞLIK BAKANLIĞI SÜRECİ İYİ YÖNETİYOR"
Sağlık Bakanlığı süreci iyi yönetiyor. Hazırlıklara erken başladık. Yerinde adımlar atılıyor. Sadece toplumsal bilinç eksiğimiz var. (Mangal, kutlamalar...) Halkı paniğe sevk etmeden uyarmalıyız. Yıllardır bu sektörün içinde olan isimler olarak söylüyorum endişeye gerek yok. Korona birçok hastalığa göre az ölümcül. Her gün dünyada ortalama tüberkülozdan (verem hastalığı) iki bin kişi ölüyor. Korona sadece viral oldu. Bugün korona yarın başka bir şey. Bu savaş hiç bitmeyecek. Ama şunu öğrendik hayatımızı gözden geçirmeliyiz. Virüs yazın bıçak gibi kesilmeyecek. Sayılar ama bu kadar olmayacak. Yazın artısı şu; insanın savunma mekanizması daha hızlı çalışır. Ama güvenliği elden bırakmamalıyız."

Sonraki Haber