Metaverse’ün atası ''Second Life'' geri dönüyor!
Bundan yaklaşık 18 yıl önce dijital alemde yeni bir çığır açmak için kurulan ancak pek çok eleştiriye hedef olan Second Life geri dönüyor.
2003 yılında Philip Rosedale tarafından kurulan ve sanal hayatın ilk örneklerinden olan Second Life, Metaverse’ün popülerleşmesiyle yeniden gündeme geldi ve teknoloji devleri arasında başlayan rekabete katıldı.
Yıl 2003. Ortada ne Facebook vardı, ne Minecraft ne de Fortnite. Second Life diye bir oyun çıktı. Oyuna katılanlar, kendilerini baştan yaratma şansına sahipti. İstedikleri gibi giyiniyor, kendilerine istedikleri mesleği seçiyor, bedenlerini canları nasıl isterse öyle şekillendiriyordu. Din, ırk, dünya görüşü… hiçbir sınıra takılmadan ‘ikinci hayat’ yaşıyordu. Tabi ki sanal ortamda.
Çevrimiçi oyunlarla, hatta teknolojiyle hiç ilgisi olmayanlar bile, anlam vermekte zorlandıkları ‘tuhaf adli vakalar‘ sebebiyle Second Life’tan haberdar oldular. Second Life’da sattığı arsanın parası gerçek dünyada alamadığı için mahkemeye gidenler, sanal aldatma sebebiyle boşananlar… Bir dönem Second Life’da hayat o kadar hareketliydi ki Reuters Haber Ajansı sanal büro açıp teknoloji muhabirini Second Life’a yollamıştı.
Bugün, metaverse’ün ne olduğunu anlamaya çalışanlar, 900 bin aktif üyesiyle hala canlı bir hayatın sürdüğü Second Life’ı ziyaret ederek fikir sahibi olabilirler. Biraz daha fazlasını merak edenler için, Wall Street Journal’da Second Life ve kurucusu Philip Rosedale hakkında yayınlanan yazıdan bazı detayları da biz aktarıyoruz.
Philip Rosedale 2003 yılında piyasaya Second Life adlı online bir oyun sürdü. Burada kendi avatarlarını yaratıp kullanan oyuncular, diğer oyuncularla sosyalleşip paranın gerçek dünyaya taşındığı alışverişler yapabiliyordu. Second Life, bugün büyük teknoloji şirketlerinin yaratmaya çalıştığı sanal dünyaların ilk örneklerinden biriydi.
Rosedale, 2010 yılında ayrıldığı Second Life’a geçtiğimiz günlerde stratejik danışman olarak geri döndü. Şimdi hedefi sanal dünyanın atalarından Second Life’ı Metaverse yarışında tekrar ön sıralara taşımak.
Öncelikle, herkes Metaverse’ün ne olduğunu anlamaya çalışıyor ancak ortada henüz ‘olan bir şey’ yok. Yine de, bütün teknoloji devleri gelecek vizyonlarında ve yatırım planlarında Metaverse’e yer veriyor. Daha çok paydaşı bu alana dahil etmek için her fırsatı değerlendiriyor.
Kısacası metaverse, yeni gelir kaynakları arayan büyük teknoloji şirketlerinin yeni oyun alanı. Örneğin, Facebook, 2021’in son aylarında şirketin adını Meta olarak değiştirdi ve bu alana yoğunlaşıp söz sahibi olacağını ilan etti. Önümüzdeki yıllarda, sanal ve artırılmış gerçeklik başlıkları, yazılımlar ve içeriklerle kendi mertaverse’ünü yaratmak üzere milyarlarca dolar harcayacağını açıkladı. Aynı şekilde, Microsoft gibi büyük şirketler, çip şirketleri, video oyun şirketleri, kullanıcıların birbirleriyle etkileşime girebilecekleri online dünyaların bir parçası olabilmek için şimdiden çalışmaya başladı. Metaverse’ün sadece sözü bile Apple’ın değerini artırdı.
‘Kişisel veriye bağlı iş modeli tehlikeli’
Philip Rosedale, teknoloji devlerinin, kullanıcıların kişisel datasını toplayarak bunları reklam verenlerle paylaşıp gelire dönüştüren iş modelinin, Metaverse’de daha sakıncalı olabileceğini söylüyor. Sebebini, Metaverse’de yaşanan deneyimin çok daha kapsamlı olmasıyla ve kullanıcıların kendilerini buradaki hayata çok daha fazla ‘kaptırma’ ihtimaliyle açıklıyor.
Second Life’ın yöneticileri gelir modellerini kişisel veriye dayandırmayacaklarını söylüyor.
Second Life, bugün piyasaya hükmeden teknoloji devlerinden çok daha önce kurulmuş olsa da onların yanında hayli zayıf. Kullanıcı sayısı yaklaşık 900 bin. Facebook ve Instagram’ın aylık toplam kullanıcı sayısı ise 3.5 milyar olarak belirtiliyor. Fortnite ve Roblox gibi popüler online oyunların kullanıcı sayılarının da, Second Life’la karşılaştırılmayacak kadar çok olduğu biliniyor.
Second Life’ın bağlı olduğu Linden Research şirketinin başındaki Brad Oberwager, işleri hızlandırmak için Philip Rosedale ile çalışmaya başladıklarını söylüyor. Oberwager, Second Life’ın insanlara oyun içi satışlardan gerçek dünyaya para çekme olanağı sunduğunu anlatıyor: “Bu, ortaya çıkan diğer metaverse’lerde eksik olan bir özellik. Avatarlar ve online pazarlarla oyunun sosyal ve ekonomik bileşenlerini daha da geliştireceğiz, güncellemelerle kullanıcı sayımızı artıracağız.”
‘Kullanıcılarımızı izlemeyeceğiz’
Second Life’ın belki de en büyük dezavantajı, yirmi yıllık bir platform olması. Rakiplerinin kullanıcılarının çoğu geçtiğimiz yirmi yıl içinde doğdu ve Roblox veya Fortnite gibi ‘genç’ markaları çok daha iyi tanıyor. Brad Oberwager, bu sorunun üstesinden, daha gerçekçi avatarlarla daha iyi bir kullanıcı deneyimi yaratarak geleceklerini söylüyor ve ekliyor: “Diğer teknoloji şirketlerinin aksine, kullanıcı davranışlarını izlemeyeceğiz, onların iş modellerini takip etmeyeceğiz. Yeni nesli bu şekilde kazanabiliriz.”
Metaverse’teki yerini sağlama almak için tekrar atağa kalkan Second Life, eski sahibi ve yeni danışmanı Philip Rosedale’in 2013’te kurduğu High Fidelity adlı şirketten getireceği kadroya ve bir dizi patente miktarı açıklanmayan miktardaki finansal yatırıma oldukça güveniyor.