''Zengin sporu olmamalı''

Stosur, İstanbul’da mücadele edecek olmaktan dolayı büyük heyecan duyduğunu kaydetti.

TEB-BNP Paribas WTA Tenis Turnuvası’nda mücadele edecek Samantha Stosur, Türkiye’de tenisin gelişmesi için zengin sporu sıfatından kurtarmak gerektiğini söyledi, İstanbul’da mücadele edecek olmaktan dolayı büyük heyecan duyduğunu kaydetti.

25-30 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek TEB-BNP Paribas WTA Tenis Turnuvası’nda mücadele edecek olan yıldızlardan, son ABD Açık şampiyonu Samantha Stosur sorularımızı yanıtladı. Stosur İstanbul’da bulunmaktan dolayı büyük bir heyecan yaşadığını dile getirirken Türkiye’de tenisin gelişmesi için bu sporu ‘zengin sporu’ sıfatından kurtarmak gereğinden bahsetti.

İstanbul’da ilk defa böylesine büyük bir tenis turnuvası düzenleniyor. Bu sizi heyecanlandırıyor mu?

Evet, çok heyecanlandırıyor. Hem Avrupa’daki en büyük turnuvalardan birisi olacak hem de bu turnuvaya katılacak oyuncular bu sezon en iyi zamanlarını geçiriyor. Bu turnuvaya katılabilmek için oyuncular elenerek geliyor. Bu yüzden de bu turnuvanın prestiji artıyor.

İstanbul’da ilk defa bulunuyorsunuz. Burada bulunmak nasıl bir his?

Burada görecek çok fazla şey olduğunu duydum. Belki turnuva esnasında olmasa da turnuva sona erdikten sonra İstanbul’u gezip görebilmek için bir veya iki günümü ayırmayı düşünüyorum.

Son yıllarda Grand Slamlar’da istikrarlı çıkışınızı bu yıl ABD açığı kazanarak taçlandırdınız. Bu yükselişin sırrı ne?

Bu aslında bir çok  şeyin birleşmesiyle ilgili bir durum. Ama asıl sebep kazandığım deneyimle ilgili. Büyük turnuvalarda büyük maçlar kazanmanın kazandırdığı deneyimle daha sonraki maçlara daha rahat çıkıyor ve daha iyi sonuçlar alıyorsunuz.

Maçlar hava şartlarından izole bir şekilde kapalı alanda oynanacak. Bu ne gibi bir fark yaratabilir?
Aslında ben kapalı alanda oynamayı seviyorum. Üç dört yıldır böyle kapalı bir alanda bir turnuvaya çıkmıyordum. Şimdi birkaç gün bu zemine ve salona alışmak için antrenman yapacağım. Salonun çok iyi ve büyük olduğunu biliyorum. Bunun bir avantaj veya dezavantaj yaratıp yaratmayacağını bilmiyorum ama alışmamız gerekecek.

Sence nasıl büyük tenis oyuncuları yetiştirebiliriz?

Bu aslında bütün dünyada yaşanan bir sorun. Avustralya’da kortların çocuklara ve gençlere ulaşılabilirliğini artırmaya çalışıyoruz. Herhangi bir seviyede ya da yaşta daha fazla kişinin bu sporla uğraşmasıyla bu spor daha fazla popüler hale gelecektir. Bizim mücadele edeceğimiz bu turnuva belki ülkedeki bazı çocuklara ilham verecektir. Türkiye’de büyük bir tenis oyuncusunun yetişmesi zaman alır.

Aynı zamanda bu ülkede tenis bir zengin sporu olarak biliniyor. Bu doğru algılama biçimi mi?
Hayır buna katılmıyorum. Herkese imkan verirseniz insanlar bu spora daha fazla eğilir. Bir parkta, halka açık bir tenis kortunda veya üyelikle çalışan tenis kulüplerine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Tenisi geliştirmenin yollarından birisi de bunu bir zengin sporu sıfatından kurtarıp herkesin ulaşabileceği bir konuma taşımak olacaktır.
 

 “Teniste yeni bir dönem başlıyor”
TEB’in genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, TEB-BNP Paribas WTA Turnuvası öncesinde verdiği mesajda turnuvayla beraber Türk tenisinde yeni bir dönemin başlayacağını söyledi. Mendi, “Turnuvayı bir haftalık bir etkinlik değil, 3 yıllık bir tenis şöleni olarak görüyoruz ve hazırlıklarımız da hep bu yönde. Turnuvayla beraber Türk sporunda ve tenisinde yeni bir dönemin başladığını gözlemleyeceğimize eminim. Dünya genelinde rekabetin bu kadar üst seviyede yaşandığı çok az organizasyon var” diye konuştu. (Milliyet)

Sonraki Haber