'Teniscilerin batıl inançları'
Dünyanın en önemli tenisçileri batıl inançlarıyla da dikkati çekiyor.
Yıl boyu devam eden çeşitli turnuvaları yakından takip eden sporseverlerin de gözünden kaçmayan bu takıntılar, birçok tenisçi için istikrarlı başarının kaynağı. Ancak dünyanın önemli raketlerinin çoğu, takıntılarını "Batıl inanç" olarak nitelemiyor ve "Bunların yaptıkları rutin şeyler olduğunu" düşünüyor.
Dünya klasmanında 4. sırada yer alan Britanyalı Andy Murray, katıldığı turnuvaların başından sonuna kadar sakal tıraşı olmuyor. "Bu, sadece tembellik" diyerek, sakalını kesmemesinin takıntısı olmadığı konusunda ısrar eden Britanyalı raket, bu yıl maçını izleyen İngiliz kraliyet tahtının ikinci sıradaki varisi Cambridge Dükü William ve eşi Cambridge Düşesi Kate’in karşısına da sakallı çıkınca, esprili bir şekilde, "Geleceklerini bilseydim tıraş olurdum" dedi.
Sırp tenisçi Novak Djokovic, maçtan önce ve sonra art arda aynı duşta yıkanmazken, dünyanın 1 numarası İspanyol tenisçi Rafael Nadal her maçında iki şişe suyu yan yana etiketleri kendine bakacak şekilde sıralıyor. Nadal’ın her servisinden önce havluyla yüzünü ve kolunu silmesi, saçını kulaklarını arkasına atması ve şortunu düzeltmesi de dikkatlerden kaçmıyor.
Wimbledon Tenis Turnuvası’nda bu yıl dördüncü turda elenen 7 numaralı seribaşı Amerikalı Serena Williams ise her Grand Slam’de aynı çift çorabı giyiyor ve spor ayakkabılarını aynı şekilde bağlıyor.
Eski raketler de kendilerine şans getirdiklerine inandıkları bazı ilginç alışkanlıklara sahip. Örneğin, 2001 Wimbledon şampiyonu Hırvat tenisçi Goran Ivaniseviç, maçta korttaki çizgilere basmamaya özen gösterirken, aldığı bir galibiyetin ardından sonraki karşılaşmayı da kazanabilmek için aynı yerde yemek yemek ve aynı insanlarla konuşmak için çaba harcıyor.