''Tenis erkeklerde altın çağını yaşıyor''
Kadınlar tenisinin eski dünya 1 numaralarından Monica Seles, bu sporun erkeklerde altın çağını yaşadığını söyledi.
TEB BNP Paribas İstanbul Cup kapsamında TEB'in davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Seles, Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, TEB Kurumsal Yatırım Bankacılığı Grup Başkanı Ömer Yenidoğan ve basın mensuplarıyla bir araya gelerek, Ayasofya'yı gezdi.
Ayasofya ziyaretinin ardından gerçekleştirilen yemekte gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sırbistan doğumlu ABD'li eski oyuncu, kadınlar tenisinin Williams kardeşler, Martina Hingis ve Lindsay Davenport'un ardından bir duraklama dönemine girdiğini belirterek, "Erkekler tenisi, Rafael Nadal, Novak Djokovic, Roger Federer ve Andy Murray ile altın çağını yaşıyor. Bir Wimbledon finalini izlediğinizde, bu oyuncuların aralarındaki mücadelenin yüz yıl sonra dahi konuşulacağını hissediyorsunuz. Benzer şekilde kadınlarda da Serena Williams'ın unutulmayacağına eminim. Sahada ortaya koyduğu performans, yıllar sonra da genç oyuncuları motive edecek" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de tenisin daha da gelişeceğine inanıyorum"
İstanbul'un dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu ve şehrin tenisin gelişebilmesi için gerekli tesisleri barındırdığını aktaran 41 yaşındaki Seles, şunları kaydetti:
"Türkiye'de tenisin yıllar geçtikçe daha da gelişeceğine inanıyorum. İstanbul'da Madrid, Roma, Indian Wells gibi birçok önemli turnuvadaki gibi erkekler ve kadınlar turnuvalarının bir arada yapılmasının da buna katkı sağlayacağını düşünüyorum."
"İstanbul Cup sürprizlere sahne oldu"
Kariyerinde 9 grand slam zaferi bulunan Seles, İstanbul Cup'ın sürprizlere sahne olduğunu hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Venus Williams, Jelena Jankovic ve Daniela Hantuchova'nın elenmesi büyük sürprizlerdi ama tenisin güzelliği de burada. Ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Çağla Büyükakçay çiftlerde ülkemden Jankovic ile birlikte mücadele ediyor. Turnuvada yollarına devam ediyorlar. Umarım başarılı olurlar."
"Navratilova'yı beğeniyordum"
Tenise başladığı küçük yaşlarda eski ülkesinde özellikle kadınlarda bu spora yeterli desteğin verilmediğini kaydeden Monica Seles, "Buna rağmen tenis tutkumdan dolayı oynamaya devam ettim. Tenisi bıraktıktan sonra da bu tutkumu kaybetmedim. Bu spora başlayan herkese önerim, 'öncelikle tenisi sevmeniz gerek' oluyor. Eski ülkemde televizyonda tek kanallı dönemde çok fazla maç izleme fırsatım olmuyordu. Rol model olarak birini söyleyeceksem Martina Navratilova'yı beğeniyordum, agresif bir tenis oynuyordu" diye konuştu.
"Uzun süre Serena gibi bir oyuncu göremeyeceğiz"
Kadınlarda aktif oyuncular arasında Serena Williams'ın en iyi isim olduğunu ifade eden efsanevi tenisçi, şöyle devam etti:
"Oynadığım dönemde Serena ile 15 yaşındayken karşılaşmıştım. O zaman bile ne kadar muhteşem bir oyuncu olduğunu düşünmüştüm. Uzun süre Serena gibi bir oyuncu göremeyeceğiz. Tenisin genç yaşlarda en üst seviyede oynanabileceğine inanıyorum ama Serena bunun bir istisnası. Erkeklerde de Federer'in hala üst seviyede mücadele edebilmesi inanılmaz bir şey. Bu insanların böylesine fiziksel bir mücadeleye girmelerini izlemek çok etkileyici" şeklinde görüş belirtti.
Diğer yandan TEB'e İstanbul daveti için teşekkürlerini de ileten Seles, "Ayasofya ziyareti, hayatınızda birkaç kez yaşayabileceğiniz tecrübelerden biri, kendimi bir filmde gibi hissettim. İstanbul'u seviyorum, buraya bir kez daha gelmekten mutluyum ve birçok arkadaşıma burayı ziyaret etmelerini öneriyorum" diyerek sözlerini tamamladı.