Alonso'dan samimi röportaj

Alberto Mattioli'nin Fernando Alonso ile yaptığı çok özel ve içten röportajı burada.

Bay Alonso, önce kolay sorularla başlayalım, ilk kez ne zaman direksiyon başına geçtin?

İki yaşında, Babamın çim biçme makinasından yaptığı küçük bir kart ile.

İlk yarışın?

Yine o kartta, üç yaşındayken.

Kazandığına eminim?

Tur yiyerek sonuncu oldum, ama yine de ödül verdiler!

En hızlı gittiğin an?

Bir kere Monza'da 372 kmh'ye çıkmıştım.

Korktun mu?

Saygı, hızı saygı duyulur... Korku, hiçbir zaman...

Briatore ile geçen ay geçirdiğin uçak kazasında da mı korkmadın?

Tam anlamıyla bir kaza değildi. Sadece kanadımız bir binaya çarptı. Uçağın düştüğü ve alevler içinde kaldığı sadece bazı gazetelerin uydurmasıydı.

Tanrı'ya inanıyor musun?

Hayır.

Batıl inançların var mı?

Evet.

Aynı çorabı giymek gibi batıl inançların var mı?

Hayır, ama numaralar konusunda takıntılıyım. Kask numarası, otel odası numarası, griddeki otomobil sayısı, hepsinin 14 ile bağlantılı olmasını sağlamaya çalışıyorum.

Neden?

İlk karting Dünya şampiyonu olduğumda numaram 14'tü.

Bir pilota verilebilecek en iyi hediye?

Üzerinden baskıyı almak... Pardon, baskıları...

Hangi baskı?

İlk olarak medyanın baskısı.

İkincisi?

Takım. Çünkü siz yüzlerce insanın çalıştığı büyük bir dişli çarkın sadece bir dişisiniz, ancak ışık yeşile döndüğünde herkes sizin gaza basmanızı bekliyor olacaktır.

Başarının yüzde kaçı otomobil, yüzde kaçı pilot?

%70 otomobil, %30 pilot diyelim. Ama otomobiller aynı ise oranlar tersine döner.

Çok iyi bir poker oyuncusu olduğun doğru mu?

Çok iyi olduğum söylenemez, ama severim.

Kimlerle oynuyorsun?

İspanya'daki arkadaşlarla. Orada olmadığım zaman da internetten.

Padokta?

Kubica ve Fisichella ile...

Dördüncü oyuncu yok mu?

Hala arıyoruz, yolunacak tavuğun birisi olacak büyük ihtimalle!

En çok kim kazanıyor?

Robert.

En iyi blöf yapan kim?

Robert.

Hep Robert kazanıyor yani?

Hayır, Fisico da iyi.

Başka bir konu da senin taklit yeteneğin, Aznar'ı taklit edebilir misin mesela?

Evet, aslında herkesi edebilirim.

Sıradaki kim?

Sen, röportaj bittikten sonra...

Montezemolo'yu da taklit ediyor musun?

Üzerinde çalışıyorum.

Şimdi bazı isimler söyleyeceğim ve onları birer sıfatla nitelendirmeni istiyorum. Kral San Carlos?

Fanatik.

Fanatik?

Spor için. Ondan daha da hevesli bir taraftarım yok.

Zatero?

Sivri.

Berlusconi?

Çekici.

Felipe Massa?

Hızlı.

Kimi Raikkonen?

Yetenekli.

Bernie Ecclestone?

Zeki.

Michael Schumacher?

Çok çalışan.

Briatore?

Benim için, baba.

Barack Obama?

Sıfatlardan isimlere geçiyorum; umut.

Enzo Ferrari?

Efsane.

Pekala, neden sence Ferrari bir efsane?

Çünkü Ferrari hala yarışmakta ve herkes bu otomobili kullanmak istemekte.

Mesela sen küçükken hiç oyuncak arabalarla oynamaz mıydın?

Bazen oynardım.

Onların renkleri nelerdi?

Kırmızı...

Gördün mü?

Sen neredeyse Avrupa'nın her yerinde bulundun. Normal trafikte en iyi sürücüler nerede?

İsviçreliler, çok saygılı sürücülerdi.

En kötüleri?

İspanyollar ve İtalyanlar; çok disiplinsizler.

En son izlediğin film?

George Clooney'in "Aklı Havada"sı; çok güzel bir film.

Son okuduğun kitap?

Çok iyi bir okuyucu olduğum söylenemez. Sanırım pilotluk lisansımı almadan önce çalıştığım kitap.

Seninle ilgili yazılan kitaplardan hangisini önerirsin?

Hiçbirini. Onların tek yazılış amaçları benim üzerimden para kazanmaktı. Ben bile okumadım.

Hayatının en iyi günü?

Daha var o günün gelmesine. Ben hep gelecekte yaşarım.

Geçmişteki?

7 yaşındaki bir çocuğun noel hediyesini açarkenki hisleri asla tekrar yaşanamaz, Dünya şampiyonu olduğunuzda bile...

Raquel del Rosairo ile evlendiğini neden iki ay sonra açıkladın?

Basın toplantısı mı düzenleseydim? Arkadaşlarımı davet ettim ve onlar geldi.

"Arabalar" filminde seslendirme yapmaktan eğlendin mi?

Evet, çünkü sadece bir cümlem vardı.

Daha sonra bir film çekmeyi düşünür müsün?

Reklam filmleri çekerken eğleniyorum. Kim bilir, belki olur?

Hangi lakap daha iyi; Magic Alonso mu? El Nano mu?

En Nano. İsanya'da hep en kısa ve en genç kişi olmuştum. Fernando önde Nando sonra Nano oldu işte.

İtalyancada bu başka bir anlama geliyor

Pekala, şu anda büyüdüm ama yeterince uzun değilim. Ama iyi ki daha kısa bir takım arkadaşım var!

10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?

Evde koltukta otururken...

Schumacher gibi saçlarını boyarken, Briatore'den azar yemiş halde...

Hadi ama, bu o kadar önemli değil? Babama baktığımda bütün saçları beyazlamış ve ona çok yakışıyor. Ne yani?

Schumacher şu sıralar Ferrari destekçileri için pek popüler değil, öyle değil mi?

O harika bir şampiyon. O ben gelmeden çok daha önce Ferrari'yi bırakmıştı. Demin ne demiştim? Ben gelecek hakkında konuşmayı severim.

Ferrari taraftarlarına söyleyeceğin birşey var mı?

Hiçbir garanti sonuç veremem. Elimden geleni yapacağımı biliyoruz. Takımı düşünmediğim bir gün bile olmayacak.

Söz mü?

Söz.

TürkiyeF1

Sonraki Haber