Slaven Bilic'ten Şenol Güneş yorumu
Beşiktaş'la yollarını ayıran Slaven Bilic, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'la yollarını ayıran Slaven Bilic,West Ham United'ın yolunu tutmadan önce Fanatik'in kendisi için düzenlediği veda yemeğine katıldı ve çarpıcı ifadeler kullandı.
İlk bölümde neden şampiyonluğu kaybettiklerinden söz eden Bilic'in, ikinci bölümdeki sözleri de büyük yankı uyandıracak.
İşte Hırvat hocanın, Kara Kartal'da onun yerini alacak Şenol Güneş'ten tutun, ayrılık kararını ne zaman aldığından, Gökhan Töre ve Mustafa Pektemek'in yanı sıra A Milli Takımımız'ın hocası Fatih Terim ve Galatasaray'ı şampiyon yapan Hamza Hamzaoğlu hakkındaki düşünceleri;
'Ozan'ı kimse bilmeyecekti'
"Ben ayrıldıktan sonra Beşiktaş'ın, Mircea Lucescu ve Şenol Güneş'le ilgilendiğini duymuştum. Lucescu da iyi bir seçim olabilirdi. Ancak yönetim tercihini bir başka önemli isim Güneş'ten yana kullandı. Güneş, kesinlikle çok iyi bir teknik adam. Hem Türkiye'de çalıştırdığı takımlarda hem de Türk Milli Takımı'nda büyük başarılara imzasını attı. Tecrübeli bir isim. Güneş ayrıca Bursa'da da çok önemli işler yaptı. Onun oynattığı futbol tarzını beğeniyorum. Genç oyunculara şans verdi. Ozan Tufan'ı oynatması çok önemliydi. Güneş oynatmasa, kimse onu bilemezdi. Bursa gerçekten baskının olduğu bir yer. Bursa'yı önemli bir seviyeye çıkarttı."
'Konya'daki maçı unutamam'
"Kendisi gerçek bir centilmen ve başarılı bir teknik direktör. Güneş, Beşiktaş için kesinlikle iyi bir tercih. Beşiktaş taraftarı olarak ona bol şanslar diliyorum. O da bizim gibi, hiçbir sorunun arkasına sığınmadan takımı şampiyon yapmaya çalışacaktır. Kendisine iyi bir takım ve karakterli oyuncular bıraktığımı düşünüyorum. Umarım sezon sonunda taraftarları mutlu eder. Beşiktaş'ın, şampiyon olmasını gönülden arzuluyorum. Konya'da oynadığımız Trabzonspor maçını asla unutmayacağım. O neydi öyle! Nasıl bir atmosferdi. Futbolcularım topu yiyecek gibiydiler. Hepimiz saha içinde uçuyorduk ve o atmosferde de Trabzon'u harika bir oyunla 3-0 mağlup etmeyi başarmıştık."
'Açılışa gelmek isterim'
"Daha önce de söylediğim gibi, stat yaparken şampiyonluk mücadelesi vermek kolay değildi. Siz bir yandan stadını yapıp, bir yandan da şampiyon olan takım hatırlıyor musunuz? Ben bilmiyorum. Ama Galatasaray'ın, 2010-2011 sezonunda Türk Telekom Arena yapılırken, Olimpiyat Stadı'nda oynayıp, sezonu 8. olarak tamamladığını hatırlatmak isterim. Biz stadımız yapılmasına rağmen hep zirveye oynadık, sonuna kadar gidemedik ama yarışın bir şekilde içinde olduk. Bazen gelecek için bazı şeylerden fedakârlık yapılması gerekiyordu. Biz de bunu yaptık. Benim son sözüm Beşiktaş olacak. Bu kulüp hep kalbimde yer alacak. Elbette yeni stadın açılışına davet edilmem halinde, orada olmak isterim."
'Töre ile hiç sorunum olmadı'
"Gökhan Töre ile kavga ettiğimiz doğru değil. Asla problem yaşamadık. Galatasaray maçı öncesi sakat olmasına rağmen, 'Senin için oynarım hocam' diyen bir futbolcu. Töre, Türkiye'nin Robben'i"
"Gökhan Töre ile kavga ettiğimiz ve anlaşamadığımız yazıldı, söylendi. Öncelikle şunu söylemeliyim. Töre, çok karakterli bir futbolcu. Galatasaray'a, Arena'da 2-0 kaybettiğimiz maçın öncesinde O ve kulüp doktorumuz Ertuğrul Karanlık'la birlikte odama geldiler. Sakatlığı vardı. Doktor, Töre'nin dizindeki suyu çekerek oynatabileceğini söyledi. Ben de kendisine, 'Eklemlerine girecek misin. Ona bir zarar verir mi?' diye sordum. 'Olabilir' yanıtını aldım. Ama Gökhan bana, 'Hocam sen oynamamı istersen, çıkar oynarım' dedi."
'Potansiyeli çok büyük'
"Onu oynatmadım ama, bu davranışıyla karakterini bir kez daha gösterdi. Töre, Türkiye'nin Arjen Robben'idir. Kesinlikle büyük bir potansiyeli var. Onunla saha içinde saha dışında yüz kez tartışmışımdır. Ama asla bir problem yaşamadık. Görevi bıraktıktan sonra da gitmeme en çok üzülen insanlar arasında yer aldığını çok iyi biliyorum."
'Konya'da ipler koptu'
"Ayrılık kararını, Konya'ya kaybettiğimiz maçın ardından yönetimle birlikte aldık. Futbol olarak iyi olsak da, sonuçta Türkiye'de kıstas şampiyon olmaktı. Bunu başaramıyorsan, gitmek de doğaldır"
"Herkes ne zaman ayrılık kararını aldığımı merak ediyor. Aslında ipler, sondan 3. haftada, Ankara'daki maçta Konya'ya 1-0 yenildiğimiz maçın ardından koptu. Karşılaşmanın sonrasında yönetimle konuştuk ve ayrılmak konusunda anlaşmaya vardı. Onlardan bir şey talep etmedim. Sadece, 'Açıklamayı sezon sonunda yapalım' konusunda söz birliğine vardık. Ondan sonraki hafta Galatasaray'a kaybedince yaptığım açıklama tamamen duygusal bir patlamaydı. Herkes ne olacak diye yoğun bir şekilde üzerime gelince dayanamadım ve 'Beni bu şartlar altında teknik adam olarak tutacaklarını sanmıyorum' dedim."
'İki sezon şans verildi'
"Sonuçta iki sezon boyunca bana Beşiktaş'ta şans verildi. Futbol olarak çok iyi olsak da, sonuç olarak başarılı değildik. Çünkü Türkiye'de başarı kıstası şampiyonluk. Beşiktaş gibi büyük bir kulüpteysen ve şampiyon olamıyorsan, gitmek de doğaldır. Taraftarlarımızdan bir kez daha onları üzdüğümüz için özür diliyorum."
'Terim, çaylak kadar hırslı!'
"Türk Milli Takımı'nın teknik direktörü Fatih Terim'le iyi bir ilişkimiz var. Terim, kesinlikle lider ve karizması olan bir adam. Sadece bu değil. Çalışma tarzı da adeta bir çaylak kadar hırslı. 2010'da Dünya Kupası elemeleri öncesi hocalarla bir araya gelmiştik. Türkiye, Bosna, Belçika ile aynı gruptaydı. Ona, "Size yardım edebilirim. Özellikle Bosna ile ilgili yeterli derecede bilgi sahibiyim' dedim. Kimi desem herkesi tanıyordu! Geçen kış kendisiyle bir yemek yedik. Futbol bilgisi gerçekten üst düzeyde olan harika bir teknik adam."
'Hamzaoğlu harika bir iş başardı'
"Beşiktaş'ta görev yaptığım sezon boyunca hem Ersun Yanal hem de Hamza Hamazoğlu, teknik direktör olarak çok iyiydiler. Yanal, Fenerbahçe'yi çalıştırırken takımı şampiyon yaptı. Ancak Hamza hocanın, çok daha büyük bir iş başardığını düşünüyorum. Belki zaman olarak, Cesare Prandelli gibi Şampiyonlar Ligi maçlarının olduğu bir dönemde gelmedi ama, Galatasaray'ı şampiyonluğa taşıdı. Hamzaoğlu, gerçekten harika bir teknik adam ve ayrıca da insan olarak çok da kibar."
'West Ham'la sonra görüştük'
"Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra, dinlenmeyi düşünüyordum. Kafamda sadece şöyle bir şey vardı; Eğer iki sezon önce olduğu gibi yine Beşiktaş gibi bir takımdan teklif gelirse, gitmeyi düşünebilirdim. Öyle de oldu. Daha önce formasını giydiğim ve Hırvatistan'ın başındayken iki kez bana teklif yapan West Ham United beni aradı. Hoca aradıklarını ve beni düşündüklerini söylediler. Türkiye'den ayrıldığım ve boşta olduğum için kabul ettim. Tekrar İngiltere'ye döndüğüm için mutluyum. Burada başarılı olmak istiyorum."
'Pektemek yüreğini sahaya koyuyor!'
"İnsanların çoğunun, Mustafa Pektemek'i oynattığım için beni eleştirdiğini biliyorum. Ancak lütfen söyleyin bana. Türkiye'de onun kadar sahaya enerjisini veren bir başka oyuncu var mı? Adamın yüzünü dağıttılar, iyileşti ve döndüğü ilk karşılaşmada yine tekmeye kafasını soktu. O kadar koşuyor, o kadar yüreğini sahaya koyuyor ki, takım arkadaşları onu görünce kaytaramıyordu. Onu enerjisiyle, Hırvatistan Milli Takımı'ndakiİvica Olic'e benzetiyorum."