Hooijdonk: ''Dünyada görülmemiş bir olay''

Hollandalı spor adamı, Arda için "İtiraf etmeliyim ki Arda Turan’a büyük bir saygım var. Sadece antrenman yaparak milli takımla maça çıkmak, dünyada görülmemiş bir olay. Arda bana göre şimdiden bir fenomen” dedi.

2003-04 yılında transfer edildiğinde 34 yaşındaydı. Bu nedenle transferini eleştiren, karşı çıkan büyük bir kesim vardı. Ancak Pierre van Hooijdonk kısa sürede kalitesini gösterdi. Taraftar onu öyle çok sevdi ki kendisine ‘Aziz Pierre’ lakabı takıldı. Fenerbahçe’de 2 sezon kaldı, 2 şampiyonluk yaşadı. Attığı frikik golleri hafızalara kazındı...
 
Hollanda futboluna damga vuran isimlerden biri olan Van Hooijdonk, FANATİK’e verdiği röportajda çok özel açıklamalar yaptı. İşte o sözler...
 
‘Yedekler ‘aç’ olmalı’
 
“Sezon başından beri Fenerbahçe’yi yakından takip ediyorum. Ve gözlemlediğim bir gerçek var ki, takımda yıldız çok, ama suyu taşıyacak asker yok! Hep büyük isimler gibi görünüyor. Generaller var ama asker, yani çok çalışan oyuncu yok denecek kadar az. Ben hep söylerim, yedek kalan oyuncuları bile aç tutmanız gerekir ki, girdiklerinde size maç kazandırsın. Yani Fener’de Fernandao, Van Persie, Nani, Diego ve Markovic’i aynı anda oynatamazsınız. Bu imkansız, olmaz. İşte çok yıldız olduğu için de kadroyu kurmak bir hayli zorlaşıyor. Benim dönemimde 5 yabancı kuralı vardı, şimdi bu kural olmadığı için teknik direktörün işi gerçekten çok zor.”
 
‘Sistem nasıl olacak?’
 
“Fenerbahçe, şampiyon olmak zorunda. Çünkü kamuoyunda bu algı yaratıldı, ‘Şampiyon olacak ve Şampiyonlar Ligi’ne katılacak’. İşte bu nedenden ötürü de bir çok yıldız oyuncu transfer edildi. Ama insan bu planı yaparken, bir de kadro planlaması yapar. Bu yıldızların tamamından nasıl faydalanacaksınız? Hatta bu yıldızlar alınırsa, hepsinden faydalanabilir miyiz? Sistem nasıl olacak, alınan oyunculara göre mi, yoksa gelen teknik direktöre göre mi? Bakıyorsunuz, Fenerbahçe’de birçok kritik pozisyonda aynı tip oyuncular var. En iyi örnek Nani ve Diego...”
 
‘Beşiktaş analizi doğru yaptı’
 
“Beşiktaş’a bakıyorsunuz, harika bir transfer politikası var. Ve bu başarı, takımın gidişatına da yansıyor. Herkes görüyor. Beşiktaş hem harika futbol oynuyor, hem sonuçları alıyor hem de genç oyuncuları ön plana çıkıyor. Kadroya bakın; Oğuzhan, Olcay, Necip ve Gökhan Töre. Bu gençlerin yanına çok iyi analiz edilip alınmış tecrübeli yabancılar var. Gomez’in performansı gerçekten gençleri de motive ediyor. Takımı işte bu ince detaylar ateşler. Bizim başarılı olduğumuz dönemde de aynıydı. Benimle birlikte 2-3 önemli tecrübeli yabancı ve yanımızda da Selçuk, Tuncay ve Kemal gibi hırslı, yetenekli gençler vardı. İşte takımda böyle bir denge yakalarsanız, başarı gelir.”
 
‘Van Persie net olmalı’
 
“Benim, Van Persie olayında aklıma garip şeyler geliyor. Fenerbahçe’de hocasıyla sürekli atışması hiç hoş değil. Tamam, Van Persie’nin kariyerine saygı duyuyorum ama şu an formda olmadığı kesin. Hollanda Milli Takım hocası Blind’in de dediği gibi fit değil, ama sürekli oynamak istiyor. Ajax maçında da gördük. Pek etkili olamadı. Fazla top da gelmedi ama eski formundan, eski hareketlliğinden ve mücadele gücünden çok uzak. Bu performansıyla Fenerbahçe’de daha da zorlanacaktır ve bu onu olumsuz etkileyecektir.”
 
‘Tavrı düşündürücü’
 
“Şimdi düşünün, bir de Barcelona hikayesi var. Acaba bu yeni mi? Barcelona onunla ne zaman ilgilenmeye başladı? Yoksa Barcelona onu istemiyor ve bu dedikodular sadece menacerlerin ortaya attığı bir iddia mı? Bunlar Hollanda’da da çok konuşuluyor ama Van Persie bu konuda henüz net bir açıklama yapmadı. Ne zaman Barcelona sorulsa o konuda konuşmak istemediğini belirtiyor. Bu beni açıkçası çok düşündürüyor.”
 
‘Ne yapacağını açıkla’
 
“Ben olsam, eğer Barcelona’dan teklif gelirse, ve ben gitmek istiyorsam bunu açıkça söylerim. Bir basın toplantısı yapıp herkesin bunu bilmesini isterim. Ya da Van Persie olarak Barcelona’ya gitmek istemiyorsan yine bir açıklama yap ve, ‘Teklif olabilir ama ben burada mutluyum, Fenerbahçe’de kalacağım’ de... Bu kadar basit!”
 
‘Kalıcı çözüm sifonu çekmek!’
 
“Bakınız yıllardır konuşuluyor, ‘Türk futbolu kirli, temizlenmeli’ diye. Bunu ben demiyorum. Herkes Türkiye’de yıllardır bunu tartışıyor. Sürekli birileri, ‘Biz bu işi bitireceğiz’ diyor. Kötü şeyler oluyor, herkes, ‘Biz düzelteceğiz’ diyerek futbolseverleri avutuyor. Herkes kirli futbolu temizlemek için eline süpürgeyi alıp pisliği halının altına gönderiyor. Bu şekilde temizlik olmaz ki... Kalıcı bir çözüm için başka bir şey yapmak lazım. Pisliği temizlemek için sifonu çekmek gerekiyor! Bu kadar basit.”
 
‘Gurbetçiler Türkiye’den korkmuş’
 
“Eskiden Türkiye’ye Hollanda, İngiltere, Avusturya ve özellikle de Almanya’dan gurbetçi gençler transfer olurdu. Şimdi de var ama çok az. Neden biliyor musunuz? Gençler Türkiye’den korkmuş. Paralarını alamıyorlar. Birçok gençten bu hikayeyi duydum. Artık Türkiye’ye gitmek istemiyorlar. Bazı oyuncular 8-9 ay paralarını alamıyorlar ve yöneticilerden korktukları için bu konuda bir açıklama dahi yapamıyorlar. İşte bu yüzden gençler Türkiye’den teklif geldiğinde 2-3 kez düşünüyorlar. Bazı yöneticiler gençleri o kadar sindirmişler ki, paralarını alamasalar dahi seslerini çıkarmıyorlar...”
 
‘Milli takımın potansiyeli inanılmaz’
 
“Milli takımda daha önce görev almış biri olarak, Türkiye’nin EURO 2016’ya katılmasına müthiş sevindim. Türkiye’de inanılmaz bir potansiyel var. Her dönemde iyi bir jenerasyon da var. Ama 2008’den sonra hiçbir şampiyonaya gidilmemesi bana göre çok büyük bir hayal kırıklığı. Düşünün, bazı genç ve yetenekli oyuncular yıllarca grup maçlarında mücadele ediyor ve hayalleri olan finallere gidemiyor. 2008’den sonra tüm büyük şampiyonlarda forma giyemeyen oyunculara büyük yazık oluyor. Bazı futbolcular şampiyonada forma giyemeden kariyerlerine son vermek zorunda kalıyor.”
 
‘Finallere kalmanız beni şaşırtmadı’
 
“Milli takımın şimdi inanılmaz kaliteli bir kadrosu var. Gençler ve tecrübeli isimlerle birleştirilmiş, başında da inanılmaz bir teknik adam var. Bu grupta Türkiye’nin finallere kalması beni açıkçası hiç şaşırtmadı. Tabii ki ilk maçlarda alınan sonuçlardan sonra son dönemde oynanan maçlar herkesi heyecana soktu. Kuraların ardından Türkiye ve Hollanda’nın birlikte şampiyonaya gideceklerini söylemiştim. Hollanda beni şaşırttı. Son dönemde Hollanda’yı iyi yönetemediler. Hâlâ akıllar 2014 Dünya Kupası’nda elde edilen üçüncülükte kaldı.”
 
‘EURO 2008’de az valiz toplamadım’
 
“Türkiye tıpkı 2008’de olduğu gibi yine harika sonuçlar alabilecek bir takıma sahip. Ben çok iyi hatırlıyorum, 2008’de birçok kez valizimi hazırlamıştım ama Türkiye sürekli son dakikalarda benim turnuvada kalmamı sağladı. Türkiye o şampiyonada Portekiz maçından sonra gerçekten de büyük şansla yarı finale kadar geldi. Ama izlemesi harikaydı. Tıpkı Hollanda’nın 2014’te Van Gaal’in 5 defans oyuncusuyla yarı final oynaması gibi...”
 
‘Arda bir fenomen’
 
“İtiraf etmeliyim ki Arda Turan’a büyük bir saygım var. Sadece antrenman yaparak milli takımla maça çıkmak, dünyada görülmemiş bir olay. Arda bana göre şimdiden bir fenomen”
 
“Arda Turan bana göre şimdiden bir fenomen oldu. EURO 2016’dan önce kendini ispatlamış büyük bir savaşçı. İtiraf etmeliyim ki, ona büyük bir saygım var. Kısa bir süre olsa da beraber çalışmıştık ama gün geçtikçe ona hayranlığım arttı. Liderliğini seviyorum. Hele son maçlarda gösterdiği performans beni büyüledi. Takım arkadaşlarının adeta koluna girip, onları bu zorlu mücadelelerde sürüklemesi takdir edilecek bir davranış. Atletico Madrid’de biraz fazla kiloları vardı, şimdi maçlara da çıkmıyor ama inanılmaz fit. Sadece antrenman yaparak Türk Milli Takımı’nın lideri olarak sahaya çıkması dünyada görülmemiş bir olay. Çek Cumhuriyeti maçında yorulmasına rağmen sonuna kadar savaşması beni derinden etkiledi. Küçük Dev Adamı’ı gönülden kutluyorum ve finallerde daha büyük işler yapmasını çok istiyorum...”
 
‘Hakem hatası her yerde var’
 
“Türkiye’de hep hakemler konuşuluyor. Dünyanın hiçbir yerinde hakemler bu kadar konuşulup tartışılmıyor. Bakıyorsunuz, hafta sonu maçlar oynanmış, bir sonraki haftaya kadar bir iki pozisyonu ve hakem hatalarını hâlâ tartışıp duruyorlar. Bizim burada, Hollanda Ligi’nde de hatalar oluyor. Her yerde hatalar olur ama kimse bunun kasti olduğuna, bilerek yapıldığına inanmıyor. Türkiye’de ise akıllarda hep kötü niyet aranıyor. Aslında oyuncular, yönetim ve medya hakemlere yardımcı olmalı. Yardımcı olursanız onlar daha başarılı olur. Trabzon’da yaşanan son hakem olaylarını öğrendim. Böyle bir şey olabilir mi? Kim olursa olsun böyle bir şey savunabilinir mi? Cezalar hep geçici oluyor. 1 yıl veya daha fazla ceza neye yarar ki. Kim futbola zarar veriyorsa daha ağır cezalarlarla cezalandırılmalı. Futbola zarar vereni futboldan men etmelisiniz.”
 
Fanatik