Hayal kırıklığının başkenti Beşiktaş
Beşiktaş, Ankara'da şampiyonluğu bıraktı ve hüsran dolu hayal kırıklıklarına bir yenisini daha ekledi.
Şampiyonluk yürüyüşü Ankara'da sona erdi ve hedef tahtasına Biliç konuldu..
Üç kulvarda çıktığı yolda Ziraat Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi'nden elenmenin ardından Süper Ligi sonuna kadar götürüp götüremeyeceği tartışılan siyah beyazlıların şampiyonluk yürüyüşü de Torku Konyaspor maçında yenilen acemi bir gol ile sona erdi.
Torku Konyaspor maçında yenilen gol, acemi olmasının yanında futbolcuların maç içindeki ruh halini de ortaya koyan bir durumdu.
7'den 70'e bütün Beşiktaş taraftarını yasa boğan ve anında isyan bayrağını açıp suçlu aramaya iten bu gol sonrası çok da kafa yorulmadı ve suçlu hemen idam sehpasına konuldu bile. O kişi de doğal olarak teknik direktör Slaven Biliç'ti.
KORNERDEN YENİLEN GOLDE BİLE SLAVEN BİLİÇ SUÇLANDI
Hatta Biliç'i 'ön direğe niye adam koymadın' diye suçlayanlar bile oldu. Ama herkesin, çocukken ve başlarında teknik direktör bile yokken, taştan kalelerle oynadığı mahalle maçlarında bile kornerlerde taşın yanında bir çocuk mutlaka dururdu.
Bir refleks olarak çocukların kendi kendine yaptığı bu hareketi Beşiktaş'ta hiç bir futbolcunun yapmayışı zaten mucizelere kalmış şampiyonluk hevesinin sönmesine ve ortaya bir suçlu konmasına yeterli bir sebep oldu bir anda.
Futbolun yazılı olmayan kuralları içinde birinci kuralı başarısızlıkta önce gidecek olan kişinin her zaman teknik direktör olduğuydu ve bu kural bavulunu hazırlamakta olan Slaven Biliç için işlemeye başlamıştı bile.
Hırvat teknik adam iki maç sonra gönderilirse Beşiktaş'ın son 12 yılda bavulunu toplayan 12. hocası olacak. Slaven Biliç ikinci senesini doldursa da Beşiktaş'ın teknik direktör ortalaması sene başına bir teknik direktör olarak istatistiklere geçecek.
"HAYAL KIRIKLIĞININ BAŞKENTİ" OLAN BİR TAKIM BEŞİKTAŞ
Peki Beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğunu yaşadığı 2003 yılından bu yana son 12 yılda sadece bir şampiyonluk alabilmesinin, ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray ile arasında bir uçurum oluşmasının nedeni sadece teknik direktörler mi? Ve O'nlar gönderildiğinde başarıya ulaşılmış mı?
Gönderilen teknik direktör sayısına ve alınan tek şampiyonluğa bakıldığında; Beşiktaş'ın aradan geçen 12 yılda 'Hayal kırıklığının başkenti' olmasının önüne hiç bir şekilde geçilememiş.
Yüzlerce transfer, harcanan katrilyonlarca lira para ve 12 yıl sonunda gelinen nokta hep hayal kırıklıkları ile dolu.
Her kongrede vaat edilen şampiyonluklar 'Avrupa'da kupa alacağız' sözleri 'artık hocamızı göndermeyeceğiz, Beşiktaş istikrarın takımı olacak' lafları 'en iyi transferleri yapacağız' konuşmalarının, hayata geçiriliş aşamasında çığ gibi büyüyen borç külfeti, 12 yılda Beşiktaş'ın istikrar yakaladığı tek konu olmuş.
12 YILDA FENERBAHÇE VE GALATASARAY'A KARŞI HİÇ ÜSTÜNLÜK YOK
Evet Beşiktaş aradan geçen 12 yılda Fenerbahçe ve Galatasaray'a karşı ikinci kez bu sezon 32. haftaya kadar bir yarış içinde oldu.
Bu 12 yılda kazanılan tek şampiyonluk olan 2008-2009 şampiyonluğu ise Sivasspor'a karşı alınan bir şampiyonluktu. Bu elbette Beşiktaş'ın 2009 şampiyonluğunu küçümsemek için ortaya konan bir istatistik değil. 2009 yılında kazanılan şampiyonlukta ortaya çıkan gerçek 2003'ten sonra Beşiktaş'ın Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ortada olmadığı bir sezonda şampiyon olması ve diğer yılların hiç birinde ezeli rakiplerine kafa tutamamış olması gerçeği.
Siyah beyazlılar en son 2006-2007 sezonunda Fenerbahçe'ye biraz kafa tutsa da 31. haftada İnönü'de ezeli rakibine yine boyun eğerek lige havlu atmış.
"SÖYLESENE BİZE HOCA, TAKIM NİYE OYNAMIYOR" TEZAHÜRATLARI İLE BİTEN SEZONLAR
2004 yılından bu yana değişen 2 başkan, bir çok yönetim kurulu üyesi, 12 teknik direktör, transfer edilen 131 futbolcu ve harcanan 1.5 milyar (eski para ile 1.5 katrilyon) liradan fazla paraya rağmen alınan tek şampiyonluk, Beşiktaş'ta sorgulanması gerekenin sadece teknik direktör değişikliği olmadığını da net olarak ortaya koyan bir gerçek.
Bu süre zarfında Beşiktaş'ın kurtuluşu ve geleceği olarak görünen Fulya projesinden dahi siyah beyazlıların aslında hiç te bir şey kazanamayacağının ortaya çıkması da hayal kırıklığına eklenen bir halka sadece.
Her sezona büyük umutlar ve şampiyonluk şarkıları ile başlayan taraftarların besteleri (2009 hariç) 26. haftalarda "Başın öne eğilmesin aldırma Kartal aldırma" diye devam eden şarkılar ve "söylesene bize hoca ,takım niye oynamıyor" diye biten tezahüratlarla ve hayal kırıklığı ile sona erdi hep.
SON 20 YILDA SADECE 3 ŞAMPİYONLUK
Burada son 12 yıl ele alınmasına rağmen 2003 senesinde kazanılan 100. yıl şampiyonluğu öncesinde de 8 yıl süren bir bekleyişi vardı siyah beyazlı taraftarın.
Yani aslında Beşiktaş'ı 'hayal kırıklığının başkenti' olmaya itecek süreç 3 şampiyonluğun arka arkaya kazanıldığı 1990-1991-1992 yıllarından sonra başlayacak ve camia,1995 'teki şampiyonluğun ardından 20 yılda sadece 3 şampiyonluk görecekti. Siyah beyazlı taraftarlar bu 20 yılda Galatasaray'ın 9, Fenerbahçe'nin de 7 lig şampiyonluğuna şahit olmuştu ve bu sezon da yine iki ezeli rakibinden birinin şampiyonluğuna uzaktan bakacaktı.
DERBİLERDE HEP HÜSRAN HEP HÜSRAN
Beşiktaş'ın son yıllarda bu kadar karamsar ve bu kadar çabuk çöken, taraftarını kahreden bir yapıya bürünmesinde sadece kazanılamayan şampiyonluklar değil, derbi maçlarda sürekli hüsran yaşanması da 'hayal kırıklığını başkenti' olmasında diğer büyük bir unsur sayılır.
Siyah beyazlıların 80 ve 90'lı yılarda Fenerbahçe ve Galatasaray'a kurduğu ezici üstünlükler son yıllarda yerini ezici bir yenilgi istatistiğine bırakmış durumda.
Öyle ki Beşiktaş, son dört yıldır Galatasaray'ı hiç yenemezken, Fenerbahçe'yi de sadece 2 kez yenebilmiş.
SON 12 YILA GENEL BAKIŞ
Beşiktaş'ı 100. yıl şampiyonluğundan sonraki Lucescu'nun kovulup Del Bousque'nin geldiği 2004 sezonu dahil son 12 yılda 'hayal kırıklığının başkenti' yapan istatistikler kabaca şöyle:
Son 12 yılda yapılan transfer sayısı: 131
Ödenen bonservis bedelleri: 146 milyon Euro + 5 milyon dolar ve 2 milyon TL + Matteo Ferrari'ye ödenen 8 milyon Euro
Teknik direktör sayısı: 12
Teknik direktör ücret ve tazminatları: 28.4 milyon Euro + 6 milyon TL
Futbolculara ise senelik ortalama 70 ve 100 milyon lira arası bir ödeme yapılıyor. Bu tabloya yardımcı antrenörler ve Futbol A Takımda görevli diğer personeller dahil edilmemiştir.