Galatasaray'da büyük alarm !

İkinci hazırlık dönemi UEFA’nın Finansal Fair Play kuralları çerçevesinde denetimde olan ve bu yüzden transferde frene basan Cim-Bom’da belli gerçekleri göz önüne serdi. Hamza Hamzaoğlu ne kadar güven aşılasa da Tarık, Yekta, Koray gibi isimler formayı zorlayamadı, Melo çok arandı.

Galatasaray’ın 11 gün süren 2. Avusturya kampı sona erdi. Bu kamp sarı-kırmızılı ekibe her açıdan yararlı oldu diyebiliriz.

Velden’in, Avusturya’nın Bodrum’u olduğu anlatılıyordu. Evet hareketli güzel bir yerleşim yeriydi. İlk 1-2 günkü anormal sıcaklar daha sonra yerini serin ve yağışlı bir havaya bıraktı. Çalışmak için ideal hava şartları mevcuttu. Antrenmanlar kıran kırana geçti. Kemik sesleri geliyordu adeta. Medyaya açık antrenmanlarda Burak’ın 2 kez Jem Karacan’a yaptığı ve yine Emre Çolak’ın Semih Kaya’nın sakatlanmasına neden olduğu kareler gözlerimin önünden gitmiyor. Forma gerçekten aslanın ağzında bu sene. Ama gerek teknik kadro gerek futbolcuların keyfi nedense pek yoktu! Hatta gereğinden fazla gerginlik vardı. Özellikle Hamza Hoca’nın keyifsizliği dikkatlerden kaçmıyordu. Medya ile arasında bu kamp mesafe vardı.

Cüneyt Tanman operasyonu sonrası Mehmet Özbek ve Cenk Ergün, Avusturya’ya gelip hoca ile başbaşa konuştular. Hamzaoğlu’nun Tanman’la çelişen transfer politikası yüzünden de gerildiği söylenebilir. Ama Mehmet Özbek ve Cenk Ergün’ün gelmesinden sonra hocanın yüzü biraz olsun güldü denilebilir.

Takım etkilendi

Oyuncular da kendileri ile ilgili yapılan haberlerden olumsuz etkilenmiş göründüler. Sneijder kiloları ve kontratını haber yapan medyaya çatarken, Burak ve Selçuk da “Forvet transferini oyuncular istemiyor” haberinin etkisinde gibiydi. Hatta idmanda Yekta’nın “Biz de mi sert girelim” sözleri haber olunca son idmanlar da basına kapandı.

Zaten gergin olan kamp 4-0’lık Nice yenilgisi ile beraber daha da gerildi. Çünkü transferde izlenen politika bu maçtan sonra yeniden gözden geçirilecek gibi görünüyor. Bu maçta görüldü ki Melo olmadan oynamaya çalışmak kolay değil. Savunma zaafiyeti devam ediyor. Sabri ise sağ bek için soru işareti!

Özetle ikinci kamp UEFA’nın Finansal Fair Play kuralları çerçevesinde denetimde olan ve bu yüzden transferde frene basan Galatasaray’da belli gerçekleri göz önüne serdi. Hamza Hamzaoğlu ne kadar güven aşılasa da Tarık, Yekta, Koray gibi isimler örneğin formayı zorlayacak gibi görünmüyor. Bu yüzden bu kamp raporu özellikle futbolcuların başını ağrıtabilir. Kadronun zaafiyeti, lig ve Avrupa’yı taşıyabilecek güçte olmadığı ortaya çıktı.

Kampın yıldızı Alex Telles

Avrupa’nın devleri Chelsea, PSG ve Inter gibi ekiplerin radarında olan Telles Avusturya’daki her iki kampta da çalışkan bir görüntü sergiledi. Brezilyalı sol bek antrenmanlarda dikkat çeken bir performans ortaya koyarken esprileriyle de takımı güldüren isimlerden biri oldu. Hamzaoğlu’nun gözüne girdi.

Kampın şanssızı Semih-Hamit

Geçen sezon sakatlıklar yüzünden birkaç maçta oynamayan Semih yeni sezona da sakat giriyor. Velden’de ilk olarak sol dizinden sonra da sağ ayağından sakatlandı. İstanbul’a bu yüzden erken dönmek zorunda kaldı. Hamit de son antrenmanda ciddi şekilde sakatlanarak kampın diğer şanssız oyuncusu oldu.

Kampın mutsuzu Burak Yılmaz

Cim-Bom’un kralı nedense mutsuz bir kamp geçirdi. Podolski’ye çift kale maçta pas vermeyince ortaya kampın başında istenmeyen bir fotoğraf çıktı. Ancak sorun hemen halledildi ve ikili yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırdı. Ne var ki Burak’ın yüzü kamp döneminde gülmedi. Transfer haberleri veya Selçuk ile bir olup forvet transferi istemedikleri yönündeki haberler anlaşılan keyfini kaçırmıştı.

Kampın neşesi Lukas Podolski

Yok yerliler, yok gurbetçiler, yok yabancılar.. Hep kötü gidişte bu gruplaşmaların olduğu yazılır çizilir. Podolski belki de buna son verecek. Gelir gelmez kampın gülen yüzü oldu. Yerli yıldızlar bile sakınırken Podolski basın mensuplarına “Günaydın” dedi, selam verdi. Hep ekstradan şut çalışması yaptı. Sabri, Yasin ve Olcan da ekstra şut çalışması uygulayan isimlerdi.