Fikret Orman'dan Aziz Yıldırım'a sert yanıt

Beşiktaş'ta Başkan Fikret Orman verdiği röportajda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Milliyet gazetesinden Ercan Güven ile röportaj yaptı.

Orman, şampiyonluk başarısından transfere, Mario Gomez'in geleceğinden Aziz Yıldırım'a kadar pek çok konuda konuştu. İşte Fikret Orman röportajı...

Sayın Başkan... Bana öyle geliyor ki, siz Beşiktaş taraftarlarının size tapması yerine her futbol kulübü taraftarının saygı duyup takdir etmesini tercih ediyorsunuz. Yanılıyor muyum?
- İkisini de isterim. Tabi bir kulübün başkanı aynı zamanda bir spor adamıdır. Bir spor adamının ahlakına sahip olmak lazım. Yani, bizim bir tek işimiz Beşiktaş'a hizmet etmek değil, aynı zamanda kümülatif olarak spor adamı kimliğimizle spora da hizmet etmek. Bunu güzelleştirmemiz lazım ki, bizim marka değerimiz yükselsin. Kulübümüz yükselsin. Cazibe merkezi olalım (Şampiyon bir başkandan bunu duyabilmek de benim hayalimdi).

Süleyman Seba, Özhan Canaydın gibi değil mi?
- Tabi... Sizin işiniz de aynı. Bazı spor yorumcularının yaptığı spor adamlığı mı mesela? (İsim var; yazmamaya söz verdim) Herkesin bir stili var. Bizimki bu.

AYIP YA!

Hiç kinci değilsiniz... En ihtiyacınız olduğu anda Galatasaray stadının kapılarını yüzünüze kapattı. Fenerbahçe yarım ağız. Ama güçlü olduğunuz bugünlerde eskiyi anmadınız bile. Onlar hatırlatacak laflar ediyor, siz üzerinde bile durmuyorsunuz.
- Geçmiş geçmişte kaldı. İsteyen istediğini konuşsun. Çok ağır bir laftır da "havlayan köpek ısırmaz"... Konuşmanın bizim için bir manası yok. Ama ben bunları unutmuş da değilim açıkçası. O kadar da değil. Ne kadar ayıp bir şeydi yani. Yahu bırakın stadı vermesini, sezon başında dedik ki, biz ilk devre maçlarımızı dışarda oynayalım, ikinci devre stadımız bitecek içerde oynayalım dedik. Eee siz avantaj elde edersiniz dediler. Ya ne avantajı elde edeceğiz. Ayıp ya. (Çok sıkı bir otokontrol var Fikret Bey'de... Sinirlenince frene basıveriyor) Neyse Allah yüzümüze güldü şampiyon olduk, önümüze bakacağız.

Sizin "feda" dönemine bile alaycı yaklaştılar. Rakiplerinizden birinin açtığı pankartı hatırlıyorum. (Para komidinin üstünde yazıyordu) Şampiyon olduktan sonra dönüp "naber" bile demediniz.
- Oradaki mevzu şu... (Başkanlık felsefesini anlatıyor) Bir kere cevap bile şık duracak. Zarif olacak. Bizde Süleyman Abi falan, Gazi Abiler, Mehmet Abiler falan şık zarif adamlardı. Zarafet vardı. O zarafet bizim kumaşımıza yakışıyor diye düşünüyorum. Ben de onların içinde büyüdüm. Ben de ne gördüysem onu yapıyorum açıkçası (Usta çırak ilişkisini kutsuyor adeta). Bizim haddimize değil onlar gibi olmak da... Bir nebze benzeyebilirsek, bir nebze yeni nesle bunları taşıyabilirsek ne mutlu bize (Merak edenler için Beşiktaş'ı yükselten sırlardan ilkidir bu).

AZİZ YILDIRIM'A DA DİYECEK BİR ŞEY YOK

Aziz Yıldırım, "ağlaya ağlaya şampiyon oldular" dedi.
- Ne diyeyim ya... (Uzun bir es veriyor) Aziz Bey de ne desin adam... Yani diyecek bir şeyi yok o da mazeret diye bunu söylüyor (ilk kez alaycı tonda konuşuyor). Ben zaten bir sene önce Aziz Bey'in tarzını 16 yaşımda bıraktığımı söyledim... Benim misketim daha büyük. Benim babam senin babanı döver (Bahsettiği zarafetin somut bir örneğidir bu kısa yanıt)...

Zaten Beşiktaş başkanlığı çok özel bir makam sayın Orman. Üstüne zor şartlarda şampiyonluk. Bırakın diğer başkanları, ülkenin en popüler insanlarından birisiniz. Sıkıldığınız oluyor mu bazen?
- Yok, ne sıkılayım. (seviyor ilgiyi başkan) Yorulduğum oluyor da sıkıldığım olmuyor. Yorulmanın haricinde sıkılmaya fırsat bile olmuyor. O kadar yoğun geçiyor ki hayat; inanamazsınız.

Yeni sezonda şampiyon kadrodan kaç futbolcu gidecek (İrkildiğini anlayıp soruyu yumuşatıyorum)... İsimleri veremezsiniz, bari sayıyı söyleyin.
- 3-4 gibi eksilir... 3-4 gibi yeni gelir (daha vurgulu söylediği rakam 4).

GOMEZ'İN HADDİ DEĞİL

Sadece bir futbolcunun özel durumunu soracağım... Gomez "Avrupa için güçlü bir takım kurulursa kalmak isterim" mealinde şeyler söylüyor. Haddini aşmıyor mu? Planlama ona mı kaldı?
- Kendisine de söyledim, size de söyleyeyim: (son derece sert) Beşiktaş başarılı olmak için takım kurar. Bir oyuncu kalsın veya gitsin diye stratejisi olmaz. Hiçbir oyuncunun haddi değildir Beşiktaş'ın kadrosuyla ilgili görüş ve öneri bildirmek. Olacak iş değildir yani. Tercüme hatası olduğunu düşünmek istiyorum.

Söylenmemiş kabul ediyorsunuz yani.
- Evet (Çünkü Mario Gomez'i kovmak istemiyorum anlamında).

Yanlış anlaşılmasın; şikayetçimisiniz demiyorum... Ekmek kadayıfının kaymaklısını soruyorum. Şenol Güneş'in başka Trabzonspor kimlikli olması yerine Beşiktaş kimlikli olmasını tercih eder miydiniz?
- Hayır (net ve seri yanıt). İyi insan olması, müthiş bir spor adamı olması bize yeterli. Hiç fark etmez. Çok severim Şenol Hoca'yı ben (İçten veya politik yanıtı ayırt ederim ben; bu içten).

Sayın Başkan... Beşiktaş'ın balayı devri bitti... Artık Beşiktaşlı olmayanların bile sempatiyle baktığı bir takım değil Beşiktaş, öncelikle devrilmesi gereken baş rakip. Rahat yok yani.
- Çok iyi farkındayız bunun. Şimdi daha zor bir zaman başlıyor. Gerçekten balayı bitti. Canım cicim ayları da biter yakında... Artık "back to life" gerçek hayata döneceğiz. Bizden beklentiler fazla. Eskiden mazeretler vardı. Stadımız yoktu mesela... Önümüz kolay değil, zor. Bizim daha para dertlerimiz bitmedi, bir dünya işimiz var daha.

Milliyet / Ercan Güven

Sonraki Haber