Fenerbahçe'de değişimin 7 faktörü
Fenerbahçe'yi liderlik koltuğuna kadar taşıyan büyük gelişimin arkasında önemli detaylar yatıyor.
Sarı-lacivertliler öncelikle Başkan Aziz Yıldırım’ın takıma el atmasıyla özgüvenini geri kazanırken, Pereira’nın da sabırla oyun anlayışını oyuncularına aşılaması bugünkü tablonun ana unsurları oldu. Bireysel kalitenin de kendini göstermesi, yerli isimlerin hem saha içi, hem de saha dışında sorumluluk üstlenmesi başarıya ciddi katkıda bulundu.
Fenerbahçe’de son dönemde yaşanan değişim herkesi şaşırtıyor. Sarı-lacivertliler, Süper Lig ve Avrupa Ligi’nde son 11 resmi maçı kaybetmedi, son 9 müsabakada sadece iki gol yedi. Beşiktaş mağlubiyetinin ardından oynadığı karşılaşmaların 7’sini kazanan Fenerbahçe özellikle son bir aylık süreçte büyük mesafe aldı.
İstatistiksel başarının Mersin İdmanyurdu maçıyla birlikte iyi futbola da dönüşmesi camianın keyfini iki kat artırdı. Trabzonspor karşısında da üstün oynunu devam ettiren sarı-lacivertlilerde yaşanan bu değişimin başlıca sebepleri şöyle:
1. BAŞKAN AZİZ YILDIRIM
Başkan Yıldırım’ın takımla yakın ilişki kurması, toplantılarda uyarılarda bulunup, gerektiğinde destek vermesi, futbol takımını ateşleyen ya da kenetleyen en önemli unsur oldu. Özellikle işlerin iyi gitmediği ve ağır eleştirinin olduğu dönemlerde Yıldırım’ın bu tavrı takımı ve teknik heyeti birleştirdi. Ajax ve Galatasaray maçları öncesi “Yeter ki mücadele edin. Böyle oynayarak kaybedin önemli değil. Arkanızda biz varız” sözleri takımın özgüven kazanmaya başladığı yer oldu. Mersin sınavı öncesi yapılan toplantı da yine benzer bir etki yaptı. Ayrıca Pereira’ya verdiği desteği, voleybol maçında verilen fotoğrafla tüm kamuoyuna ilan etmesi de Portekizli hocanın rahatlamasına katkı sağladı.
2. TEKNİK DİREKTÖR VITOR PEREIRA
Önce savunmayı oturttu, takıma gol yememe alışkanlığını kazandırdı. Ardından Türkiye’yi tanıdı. Van Persie krizinde yönetimin de tavsiyesiyle orta yolu buldu. Futbolcuları dinledi. Aldığı bu fikirleri de taktik anlayışta değerlendirdi. Ama kendi felsefesini de takıma oturtmayı başardı.
3. SONUÇLAR VE TAKIM OLGUSU
Pereira’nın ilk önce savunmayı alışkanlık haline getirmesi, sonuçları beraberinde getirdi. Bir şekilde maçları tek farkla kazanan Fenerbahçe, o dönem eleştirilmesine rağmen aldığı üç puanlarla takım olma yolunda önemli ilerleme sağladı. Bugünün temelleri kötü oynanıp kazanılan maçlarda atıldı.
4. GÖKHAN-HASAN ALİ ETKİSİ
Takımdaki iki kanat bekinin bu çıkışta etkisi büyüktü. Şener Özbayraklı iyi bir performans sergilese de Gökhan’ın dönüşü ile sağ kanatta adeta vites arttı. Maç içinde Gökhan’ın liderlik üstlenmesi de ayrıca önemliydi. Caner’in sakatlığı sonrası Hasan Ali sol bekte beklenmedik bir katkı verdi. Savunmada kusursuza yakın oynadı. Hücumda da ekstra işler yaparak takıma önemli puanlar kazandırdı.
5. KALİTE FARKI
Sonuçta Fenerbahçe ligin en kaliteli takımı olarak kabul ediliyor. Her maça etki eden mutlaka bir isim çıktı. Zaman geçtikçe bireysel yetenekler kendini göstermeye başladı. Beklenti, uzun maratonda bu kalitenin sahaya daha çok yansıması.
6. NANI KENDİNİ BULDU
Pereira’nın en çok sorun yaşadığı isim Nani’ydi. Taktiksel anlamda ortak noktada buluşamadılar. Ama sonunda Nani de Pereira’nın istediklerini yapmaya başladı. Savunmaya yardım etmediği sürece oynama şansının olmadığını gördü. Son Trabzonspor maçında kaptığı topun ardından aynı pozisyonun devamında golü buldu.
7. YERLİLERİN ETKİSİ
Fenerbahçe sezon başında yabancı oyuncuların ağırlıkta olduğu ve yerli oyuncuların daha geri planda kaldığı bir takımdı. Zamanla bu durum değişti. Volkan başta olmak üzere hem saha içi hem de saha dışındaki yerli oyuncular ağırlık ve inisiyatiflerini kullanarak Fenerbahçe’nin karakterini yabancılara da aşıladılar.