Efsane hoca açıkladı ! ''Beşiktaş...''

Efsane hoca Gordon Milne, "Beşiktaş'ta geçirdiğim zaman masal gibiydi" dedi.

Beşiktaş'a tarihinin en parlak  dönemlerinden birini yaşatan İngiliz teknik adam Gordon Milne, "tam bir futbol  adamı" dediği Süleyman Seba'nın desteğiyle siyah-beyazlı ekipte "masal gibi" bir  dönem geçirdiğini ve Vodafone Arena'nın açılışını görmeyi istediğini söyledi.
 
İngiliz futbolcu Gary Lineker'in de forma giydiği Leicester City'i  1982-83 sezonunda Birinci Lig'e çıkaran, ardından Beşiktaş'ın başına geçerek  siyah-beyazlı ekibi üst üste üç kez şampiyonluğa taşıyan Gordon Milne, bu sezon  çalıştırdığı iki takımın da şampiyonluk mücadelesini takip ettiği Leicester  kentindeki evinde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
 
Eski takımı Beşiktaş'a Türkçe başarı dileklerini gönderen Milne,  Fenerbahçe'nin 2-0 kazandığı derbi maçı değerlendirerek, sonuçtan biraz hayal  kırıklığı yaşadığını belirtti.
 
İki takımın da kapasitelerinin en üst seviyesinde oynamadığını savunan  78 yaşındaki Milne, "Baskı ya da heyecan nedeniyle böyle olmuş olabilir.  Beşiktaş'ın iki ya da üç kez iyi şans yakaladığı anlar oldu ancak bundan  faydalanamadı. Bu tip maçlarda fırsatlardan yararlanılması gerekir. Sonuç hayal  kırıklığı ancak daha maçlar var. Sezon sonunda şampiyonluğu Beşiktaş'ın  kazanmasını umuyorum" diye konuştu.
 
1982-86 arasında görev yaptığı Leicester City'den ayrılırken yurt  dışında çalışmayı planladığını ancak o dönemde Hollanda, Belçika gibi ülkelere  gitmeyi istediğini belirten deneyimli teknik adam, siyah-beyazlı ekibe geliş  öyküsünü şöyle özetledi: "O zaman Türkiye listemin ilk sıralarında yer almıyordu. Türkiye'ye  gitme kararı benim için büyük bir adımdı. Geriye dönüp baktığımda, Beşiktaş'ta  geçirdiğim zaman masal gibiydi. Başından sonuna kadar inanılmaz bir hikayeydi.  Hayatta genelde, iyi anlardan çok kötü anları hatırlarsınız. Geçirdiğim zorlu ilk  yılın ardından gelen başarıyı bir ödülden ziyade, bu hikayeyi daha da  ilginçleştiren bir şey olarak görüyorum. Beşiktaş'ta doğru bir zamanda bulundum,  takımla büyüdük, geliştik, takım ruhu çok kuvvetliydi. Buna müsaade eden Süleyman  Seba ise bana devam etme fırsatı vererek çok yardımcı oldu. Bir aile gibiydik ve  kendimi Beşiktaş'a ait hissediyordum."
 
"Seba çok özel bir insandı"
 
İki yıl önce Ağustos ayında hayatını kaybeden Beşiktaş'ın efsane  başkanı Süleyman Seba ile ilişkilerini anlatan Milne, Seba'nın hiçbir zaman işine  karışmadığını ve üzerindeki baskıyı kendisine yansıtmadığını söyledi. Seba'nın futbolun içinden gelmesinin işleri daha da kolaylaştırdığını  dile getiren deneyimli teknik adam, "Başkan çok özel bir insandı. Hiçbir zaman  antrenman sahasına gelip, taktik vermezdi. Bir şey söyleyecekse doğrudan değil,  dolaylı yoldan söylerdi. Örneğin, Metin'in oynamadığı zamanlarda, 'Metin'i neden  oynatmıyorsun?' yerine, 'Metin nasıl?' diye sorardı. Seba, tam bir futbol  adamıydı. Karakterlerimiz uyuyordu ve çok yakın olmasak dahi harika bir ilişkimiz  vardı" ifadelerini kullandı.
 
"Stadın yerinin değişmemesi harika"
 
Beşiktaş'la görüşmek için İstanbul'a geldiklerinde boğaz ve Dolmabahçe  Sarayı'yla birlikte İnönü Stadı'nın manzarasından çok etkilendiklerini anlatan  Milne, yeni stadın daha da güzel olacağını kaydetti.
 
Vodafone Arena'nın Beşiktaş taraftarları ve futbolcuları için moral  kaynağı olacağını belirten Milne, "Stadın yerini değiştirmemiş olmaları harika.  Açılış gününde orada olmayı ve açılışı görmeyi umuyorum. Herkes için çok duygu  yüklü bir gün olacaktır" dedi.
 
Beşiktaş'ta yedi yıla yakın teknik direktörlük yapan Milne, Süleyman  Seba dönemine denk geldiği için şanslı olduğunu aktararak, "Eğer kulüp yönetimi  istikrarlı ise bu tüm takıma ve taraftarlara olumlu sinyaller verir. Süleyman  Seba bu istikrar hissini yaratmıştı. Bunun bana ve benden dolayı futbolculara da  olumlu etkisi oldu. Bu takımda bir aile ruhu ve kuvvetli bir bağ yarattı.  Başkanla teknik direktör arasındaki iyi ilişkiler de önemli, bu kulüp için  istikrar anlamına gelir. Ancak eğer her yıl menajer değişirse, bir takım ruhu  oluşturmak oldukça zorlaşır" değerlendirmesinde bulundu.
 
"Souness Kadiköy'de içinden geleni yaptı"
 
Galatasaray'ın eski teknik direktörü Graeme Souness'in, sarı-kırmızılı  takımın Fenerbahçe ile Kadıköy'de oynadığı maçta saha ortasına Galatasaray  bayrağı dikmesinin hatırlatılması üzerine Milne, İskoç meslektaşının ateşli bir  mizacı olduğunu ve o maçta kalbinden geldiği gibi davrandığını söyledi.
 
Souness ile bir araya geldiklerinde bu konuyu konuştuklarını söyleyen  Milne, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimseye zarar vermedi ama tutkuyla bir şey yaptı ve bunun doğru  olduğuna inanarak yaptı. Birkaç yıl önce birlikte tatildeydik, bu olaydan  bahsettik. (Şimdi bana sorsanız ne kadar aptalca bir şey yaptığımı söylerdim)  dedi. O zaman böyle bir tepki verdi ve gönlünden geleni yaptı. Hala bunun  hatırlanıyor olması güzel. Bundan pişmanlık duyduğunu söylemedi. İçinden geldiği  gibi hareket etti. Şu anda televizyonda yorumculuk yapıyor, birkaç sağlık sorunu  var, menajerliğe dönme planı yok."
 
Milne, Türk futbolunda son dönemde yaşanan şike iddialarıyla ilgili  soruya ise, "Hiçbir zaman şike yapıldığına inanmak istemedim. Bir maçı  kazandığınızda onun düzgünce ve adil bir şekilde kazanılmasını istersiniz.  Kaybederseniz de aynı şekilde. Takım içinde değil ama dışarıdan böyle iddialarda  bulunanlar olurdu, bazen bunlar kulağıma gelirdi ama inanmak istemezdim.  Futbolcularıma başkalarının dediklerine kulak asmamalarını söylerdim" yanıtını  verdi.
 
"Fatih Terim harika bir iş çıkardı"

 
Fransa'nın ev sahipliğinde bu yaz düzenlenecek Avrupa Futbol  Şampiyonası'nda Türkiye ve İngiltere'den iyi bir performans beklediğini aktaran  Milne, "Fatih Terim, milli takımda harika bir iş çıkardı. Çünkü, kötü  durumdalardı ve bu düzeldi. Türk Milli Takımı'nın Avrupa'dan destek alacağı kesin  ve umarım iyi bir performans ortaya koyarlar. İngiltere için de aynısını  diliyorum. Takımda bir iki genç oyuncu var, oyun ruhu ve taraftarın desteği  farklı olacaktır" diye konuştu.
 
Deneyimli teknik adam, Avrupa'nın önde gelen kulüplerinde Arda Turan,  Emre Can, Mesut Özil gibi futbolcuların forma giymesiyle ilgili olarak da,  "Onları çok başarılı buluyorum. Türkiye'ye gitme nedenlerimden biri de, futbol  ülkesi olmasıydı. Böyle ülkelerde başarılı genç futbolcular görmeye devam  edeceğiz" ifadelerini kullandı.
 
"Bilic'in Beşiktaş'ta oluşturduğu yapı, bu sezon da devam ediyor"
 
Gordon Milne, Hırvat teknik adam Slaven Bilic'in siyah-beyazlı takımda  başarılı bir performans ortaya koyduğunu belirterek, "Bilic, Beşiktaş'ta menajer  olarak iyi bir iş çıkardı. West Ham'e gitme fırsatına direnememiş olabilir.  Bilic, Beşiktaş'ta bir yapı oluşturdu, bunun bu sezon da devam ettiğini  görüyoruz. West Ham'da da iyi işler çıkarıyor. Hem Federasyon Kupası hem de  Premier Lig'de iyi bir pozisyondalar" diye konuştu.
 
"Leicester'da Beşiktaş'a benzer şeyler yaşanıyor"
 
Premier Lig'de geçen sezon mart ayına son sırada giren Leicester  City'in bu sezon aynı dönemde lig lideri olmasını değerlendiren Milne, bunun  transfere büyük bütçeler ayırmadan yapılmasının büyük bir başarı olduğunu  kaydetti.
 
İtalyan teknik adam Claudio Ranieri'nin Leicester City'de çok fazla  şeyi değiştirmediğini aktaran Milne, şöyle devam etti: "Ben de Beşiktaş'a geldiğimde, kimseyi yanımda getirmedim, tek başıma  geldim. Takımı ve futbolcuları tanıyan mevcut ekiple çalıştım. İnsanlar  Beşiktaş'taki 7 yılımda kazanılan şampiyonlukları ve kupaları hatırlıyor ama  siyah-beyazlı takımda geçirdiğim ilk yıl zor bir yıldı. Alışmam ve kültürü  anlamam zaman almıştı. İlk yılda bir şey kazanamamıştık, belki beni o zaman bu  nedenle gönderebilirlerdi. Bugün kulüplerin daha sabırsız olduğunu, teknik  direktörlere yeterli şans vermediklerini görüyoruz. Bana, her zaman minnettar  olduğum bu fırsat verilmişti ve gelişerek, başarıya ulaştık. Beşiktaş o zaman  Fenerbahçe ve Galatasaray ile kıyaslandığında az bütçesi olan, küçük bir kulüptü.  Başkan Süleyman Seba ve yönetim kurulunun da desteğiyle bir formül yarattık ve  başarıya ulaştık. Benzer şeyler, şimdi Leicester'da da oluyor."
 
İngiliz teknik adam, bu sezon Leicester City'nin başarısında büyük  katkısı olan Jamie Vardy ve Mahrez'in performansıyla ilgili soru üzerine ise,  "Mahrez hem golcü, hem de yaratıcı bir futbolcu. Umarım sezon tamamlanana kadar  hiçbir sakatlıkları olmaz. Vardy ve Mahrez iyi futbolcular olmalarına karşın,  kendini beğenmiş futbolcular değiller, ayakları yere basıyor ve hep bir sonraki  maça odaklanıyorlar" dedi.
 
"Guardiola-Mourinho rekabeti doğru bir atmosfer yaratmaz"
 
Gordon Milne, Manchester City'nin Pep Guardiola ile anlaşmasının  ardından Jose Mourinho'nun adının Manchester United'la anılmasıyla gelecek sezon  yaşanabilecek Guardiola-Mourinho rekabetinin Manchester kenti için doğru bir  atmosfer yaratmayacağını savundu.
 
İki teknik adamın birbirini sevmediklerinin bilindiğini ifade eden  Milne, "Halihazırda Manchester'daki iki takım arasında yeterince gerginlik var.  İki yüksek profilli menajer bu takımlara gelirse, özellikle gazeteciler için  ilginç olacaktır ve ilgi yaratacaktır" yorumunu yaptı.
 
Milne, takıma 300 milyon sterlin değerinden fazla transfer yapmasına  karşın beklentileri karşılayamayan Louis van Gaal'in transfer politikasıyla  ilgili olarak da, "Manchester United ve Chelsea gibi büyük kulüplerseniz, bu  paranın ne kadar akıllıca harcandığı, futbolcunun bu paraya değip değmediği  önemli oluyor. Eğer doğru bir sözleşmeyse bu para televizyon ve Avrupa  müsabakalarıyla geri geliyor, karşılığı oluyor. Transfer miktarının değip  değmediği, futbolcunun performansıyla değerlendiriliyor. Futbolcu gol atıyorsa,  transfer miktarı sorgulanmıyor. Ancak eğer futbolcu iyi bir performans ortaya  koymuyorsa, boşa para harcandığı yorumları yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber