Alex de Souza'dan Galatasaray itirafı
Fenerbahçe'nin efsane oyuncuları arasında yerini alan Alex de Souza, adına çıkardığı otobiyografi'de çarpıcı ifadeler yer alıyor.
Fenerbahçe'li taraftarların sevgilisi olan Alex de Souza, adına çıkardığı otobiyografi'de Türkiye'de geçirdiği yıllarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe'nin efsane oyuncusu Alex de Souza, Sarı Lacivert'li kulübe ilk transfer dönemini sürecindeki endişelerinden bahsederken ilginç bir Galatasaray itirafında bulunuyor.
''SANKİ GALATASARAY KARŞISINDA KAZANMAK HERŞEYDEN ÖNEMLİYDİ''
"Tereddüdüm devam ediyordu. bu takımda kendime yer edinmeyi başarmam mümkün olacak mı? kontrat üç yıllıktı ve işin mantığına göre beni satmak için almamışlardı. bana avrupa düzeyinde mücadele edecek bir takım kuracağını söylediler, ancak geldiğimde böyle olmadığını anladım. sanki Galatasaray karşısında kazanmak, bütün hedeflerden daha önemli gibiydi."
Alex de Souza'nın bilinmeyen evlat acısı
Fenerbahçe'nin eski futbolcunu Alex de Souza, biyografisinde 2001 yılında nasıl bir acı yaşadığını paylaştı.
Alex de Souza'nın Cruzeiro forması giydiği 2001 yılında eşi Daianne ilk çocuğuna hamileydi. Brezilyalı futbolcu o dönem Parma kulübüyle arasındaki sözleşme krizi nedeniyle sık sık mahkemeye gidiyordu. Alex de Souza, teknik direktörü Marco Aurelio'yla da sorun yaşadığı o dönemde çok acı bir haber alıyor.
Alex de Souza, biyografisinde o günü şöyle anlatılıyor: "11 Eylül günü New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan terör saldırısı haberini gördüğümde Toca da Raposa'da antrenman yapıyordum. Seyrediyor musun diye sormak için Daianne'i aradım. 'Evet' dedi ama evde değil, hastanedeydi. Çok kanaması vardı. Hemen oraya koştum. Saatler sonra doktorlar, hamileliği sonlandırma kararı verdi. İlk oğlumuzu, İkiz Kuleler'in yıkıldığı gün kaybettik."
Bu acı olaydan 1 yıl sonra 2002'de Alex ve eşi Daianne aynı acıyı tekrar yaşadılar. Daianne yine bir erkek çocuğuna hamileyken, hamileliğinin 4. ayında düşük yaptı. İkinci defa bu acıyı yaşayan çift, doktorlar ile görüştüklerinde bunun biyolojik bir gerekçesi olduğunu öğrendi. Alex o dönemi şöyle anlatıyor: "Dai'nin 4 aydan biraz fazla süren hamileliğinin ikinci kez düşükle sonuçlanmasından sonra sıra dışı bir durum olduğu fikrine vardık. Gençti, 20 yaşındaydı ve buna yol açacak hiçbir şey yapmamıştı. Bunun dşında, benim de bir salık sorunum yoktu. Neler olduğunu anlamanın peşine düştük. Analizler yaptırdık ve kan sayımımızın tamı tamına aynı olduğunu keşfettik. Bu yüzden her hamileliğinde vücudu bunu grip olarak algılıyordu. Karnında bir bebeğin gelişmesinin yolu yoktu. Jinekolog bizi Campinas'taki bir doktora, Ricardo Barini'ye yönlendirdi. O bize yardımcı olacak farklı bir yöntem kullanıyordu. Benden kan alıyordu, alyuvarları elimine ediyordu ve bir ilaçla birlikte deri altından Daianne'e enjekte ediyordu. Bu yolla bebeğin döllenmesi belli günlerde mümkündü."