''Trabzon, Fenerbahçe düşmanlığını bırakmalı''
TFF'nin Trabzonlu İsmi Yaşar Aşçıoğlu açık ve net konuştu: "Trabzon, Fenerbahçe düşmanlığını bırakmalıdır."
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Trabzonlu Üyesi Yaşar Aşçıoğlu, Trabzon'daki Fenerbahçe düşmanlığının bitmesi gerektiğini söyledi.
Aşçıoğlu, TFF içinde Trabzon için nasıl mücadele ettiğini anlatmayacağını belirterek, "Ancak Fener düşmanlığı Trabzon'a büyük zarar veriyor. Yıldırım Demirören'in kayınpederi Trabzonspor'un kurucusu. O'nun Trabzon'a bir önyargısı yok" açıklamasında bulundu. Aşçıoğlu, hayalinin Trabzonspor başkanlığı olduğunu da ifade ederek; "Ancak, Trabzon'da kulübü saran düşünce ve kesimleri gördükten sonra bu hayalimi gömdüm. Faruk Özak bana başkan ol dedi. Ben Sadri Şener olsun dedim" açıklamalarında bulundu.
"Trabzon, Trabzonlu, yemez yedirir, giymez giydirir; merhametlidir de. Misafirperverdir; evinin en iyi odasını konuğu için açar. Biz bu ananelerle büyüdük. Büyüklerimizden bize kalan Trabzonlu olma değerlerini biz de sonraki kuşaklara aktarmak zorundayız" diyen Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu ile yapılan röportaj şöyle :
Şampiyonluk yıllarını burada yaşadınız. Nasıl bir duyguydu?
Okul yıllarımda hep en arkada otururdum. Arka sırada, sıranın üzerine TRABZONSPOR'u bitişik ve büyük yazardım. Tabii bordo mavi renklerle. Büyüdük, tribünlerde amigoluk bile yaptım. Şampiyonluk yıllarında İstanbul'da istediğimiz gibi bu şampiyonlukları kutlardık. Herkesin Trabzon'a büyük saygısı vardı. Mecidiyeköy Galatasaray, Kadıköy Fenerbahçe demekti. O zaman Etiler, Bağdat caddesi yok. İstanbul'un en sosyal yeri Moda. Moda'ya gider, şampiyonluklarımızı kemençe, horonla kutlardık. Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar bizi alkışlardı. Trabzonspor aşkı benden çocuklarıma geçti. İki oğlum İrfan ve Cenk çok çok iyi Trabzonsporlu.
Sonra işadamı olarak her dönem yönetimlerden teklifler aldınız. İlk teklif İbrahim Hacıosmanoğlu ile mi geldi?
Hayır. Daha öncesi var. O zamanki bakanımız sayın Faruk Özak bana, 'Yaşar senin Trabzonspor'a başkan olmanı istiyorum' dedi. Ben teklife teşekkür ettim ama hazır olmadığımı söyledim. Çünkü benim tarzım da şu var; Fenerbahçe kimi alıyorsa, Galatasaray, Beşiktaş hangi yıldızları getiriyorsa ben de Trabzonspor'a onları getiririm.' Konuşmamızda Ahmet Ağaoğlu ismi öne çıktı. Olmadı. Sonra Sadri Şener isminde karar kıldık. Sadri Bey'e Trabzonspor başkanlığının çok yakışacağını düşündük. Nitekim öyle de oldu.
Sayın Hacıosmanoğlu'nun ilk girdiği, yani Sadri Şener'in seçildiği seçimde de onun listesindeydiniz ama sonra çıktınız?
O seçimde biz Sadri bey başkam olsun diye görüş belirttik. Ayrıca benim iznim olmadan İbrahim bey adımı listeye yazdı. Ali Kemal Başaran da öyle. İkimiz listeden isimlerimizi çıkarttık. İkinci seçimde yani, 2013 kongresinde yine bana teklifte bulundu. Ali Kemal ağabey de gel birlikte olalım dedi. Orhan Akçay, Hacıosmanoğlu'nun kayınpederi, çok iyi dostum aynı zamanda ortağım. Bu isimlerin tamamı yönetimde olmam için ısrar etti. En son tamam dedim, yazın dedim. Kongreye iki gün kala ismim listeye yazdırdım. İşin doğrusu ben kazanacağımıza da ihtimal vermiyordum. Kongreye de gitmedim. Seçim gecesi oğlum aradı, 'Baba kazanıyorsunuz' dedi. Televizyonu açtım baktım, son 4 sandık ve öne geçtik. Sonunda kazandık. Bir gün sonra da Trabzon'a gittim.
Başkan yardımcısı olarak yönetimde yer aldınız. Neden 5 buçuk ay gibi kısa sürdü?
Aslında daha erken istifa ediyordum. Çünkü başkanın yönetim biçimi bana utan bir yönetiş biçimi değildi. Başkanın duruşu, söylem ve eylemiyle bana uymadığını anladım. İstanbul'daki olaylı Fenerbahçe maçından sonra istifa edecektim. Bunu o dönemki yönetimden arkadaşlarım Ali Kemal Başaran, Sebahattin Çakıroğlu ve Ali Uzunay'a söyledim. Maçtan sonra olaylar olunca ben istifanın doğru karar olmadığını düşündüm ve devam ettim. O maçta da mahsur kaldık. Kafamıza taş yedik, ayran şişeleri atıldı. Stadyumdan Önder Fırat ve Celal Doğan tarafından, Celal beyin aracıyla çıkmak zorunda kaldım.
O zaman çok konuşuldu. Para taahhüdünüz oldu mu ve para verdiniz mi?
Hayır. Ne yönetimden önce böyle bir taahhüdüm oldu ne de seçildikten sonra. Hatta başkan bende böyle bir istekte dahi bulunmadı. Sonra haberler çıktı. Aşçıoğlu özel uçakla 20 milyon dolar ile geliyor gibi.
Hacıosmanoğlu ile aranızda sorun çıktı mı?
Hiçbir zaman çıkmadı. Beni TFF'ye öneren de kendisidir. Küs olmadık, birbirimize küs kalmadık. Daha 2 gün önce görüştüm. Kendisi için yanlış yönetti diyemem. Delegeler seçmiştir, takdir camianındır. Camia gerekeni söylemiştir.
TFF yönetimine girdiniz. Orada Trabzonspor siz ve İbrahim Usta ile temsil ediliyor. Taraftarı, medyasıyla Trabzonsporlular, oradaki temsilcilerinin kulübün haklarının korunmasını istiyor ama tam tersi şeyler oldu bu sene. İçerde başka bir ekip mi var, bizim sizin bilmediğiniz?
Taraftar yerden göğe kadar haklıdır. Ben Trabzonspor'un haklarını korumanın mücadelesini vermiyor değilim. Üslubuyla Trabzonspor başta olmak üzere, Anadolu'dan herhangi bir kulübün hakkı yense de hakkını ararım. Arıyorum da. Sadece Trabzonspor'un haklarını korumak için orada değilim. Ki Yıldırım Demirören bey, Trabzonspor büyük haksızlığa ve şanssızlığa uğramıştır dedi. Kayınpederi Trabzonspor'un kurucusu. Ben onun Trabzonspor'a karşı en ufak bir önyargısı olduğunu sanmıyorum. Trabzonspor'a haksızlıklar yapılıyor, karşılığı olması gereken hiddette ve şiddette savunmasını ben yapıyorum. Buna inanabilirsiniz.
Fenerbahçe ile Trabzon'da bir maç daha yarıda kaldı. Peki ne olacak? Şenol Güneş, bu kan davası 50 yıl daha sürer dedi. Ne diyorsunuz?
3 Temmuz süreci hukuken tamamen sonuçlana kadar, tüm Trabzonspor Fenerbahçe maçlarını yabancı hakemler yönetmelidir. Şunu da söylemem lazım; Fenerbahçe düşmanlığını doğru bulmuyorum. Bu kavganın bitmesi gerekiyor. Trabzon'a zarar veriyor. Trabzon insanı merttir. Liderdir; sporun görsel bir şölen olduğunu bilecek olgunluktadır. Bu tarz kavgalarla yönetilen bir algı var. Kimse toplum nezdinde Trabzon'u ve Trabzonsporluyu kötülemeye ve karalamaya çalışmasın. Diz çökmemiş bir toplumu bu tür algı yönetimleriyle bir yerlere sürükleyemezsiniz. Benim hemşehrilerim asabidir aynı zamanda asaletlidir de.
Başkanlık hayaliniz, hedefiniz devam ediyor mu?
Benim gönlümden başkanlık geçiyordu. Eğer başkan olsaydım, işim gibi kulübü yönetirdim. Yıldız futbolcular alırdım. Dünya kulüpleriyle yarışırdım. Et'o gibi oyuncuları getirirdim. Real Madrid, Barcelona, Manchester neyse ben onu yapardım. Ama Trabzon'da kulübün üzerine yapışan keneler var. Bunlar düşmeden değil benim başkan olmam, orası için de iyi günler gelmeyecek.
Biraz açar mısınız?
Trabzonspor'u sosyal güç olarak kullanan, kendine alan açan, kuvvet bulup, orayı sıçrama yeri olarak gören büyük bir kesim var. Gördüm ve yaşadım. Trabzonspor, dar ve sığ düşünceli adamlar tarafından kullanılıyor ve kemiriliyor. Ben bir başkan adayıydım. Teklif de aldım. Gönlümden geçti. Büyük bir hayaldi. Artık böyle bir hedefim yok. Onlara rağmen, Trabzonspor'u sevmeye, peşinden gitmeye devam edeceğim.