''Beşiktaş Karadeniz'de takılırsa...''
Çaykur Rizespor'un teknik direktörü Hikmet Karaman açıklamalarda bulundu.
Karaman, "Beşiktaş maçında alacağımız üç puan bundan önceki eksiklerimizi kapatacak. Beşiktaş karşılaşmasını joker maç olarak görüyoruz." dedi.
Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu şampiyonluğun güçlü adaylarından Beşiktaş'ı ağırlayacak Çaykur Rizespor'un teknik direktörü Hikmet Karaman, siyah-beyazlıların şampiyonluk yarışında kendileri ve Trabzonspor ile üst üste oynayacağını, bu karşılaşmalarda puan kaybı yaşaması halinde çok büyük yara alacağını söyledi.
Karaman, Mehmet Cengiz Tesislerinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, karşılaşmanın kendileri ve Beşiktaş açısından da son derece zor olacağını belirtti.
Ligin ikinci yarısında çok puan kaybı yaşadıklarını ifade eden Karaman, "Beşiktaş maçında alacağımız üç puan bundan önceki eksiklerimizi kapatacak. Beşiktaş karşılaşmasını joker maç olarak görüyoruz. Rakiplerimizin birbirleriyle oynayacak olması bizim için çok önemli. Beşiktaş ise şampiyonluğun en büyük favorisi. Fenerbahçe ile birlikte ligde şampiyonluk yarışında iki takım kaldı. Bu açıdan Beşiktaş için de çok kritik bir maç. Dolayısıyla hakemlerin iki takım aleyhine hataları olmamalı" diye konuştu.
Beşiktaş'ın Çaykur Rizespor maçının ardından erteleme maçında Trabzonspor ile karşılaşacağını vurgulayan Karaman, "Beşiktaş Karadeniz'de çok enteresan maçlara gelecek. Şampiyonluk yolunda en büyük iki engel ile karşı karşıya. Bu engelleri aşarsa yolun yarıdan fazlasını geçmiş olur. Beşiktaş Karadeniz'de takılırsa çok büyük yara alır" ifadesini kullandı. Karaman, Beşiktaş'a karşı takımın gücünü ve oyun planını tam olarak sahaya yansıtmaya çalışacaklarını kaydederek, "Oynadığımız maçlarda oyun disiplini ve mücadele gücümüzü sahaya yansıtmaya çalışıyoruz. Mücadele gücümüzü bilerek, ne yaptığımızı bilen bir takım olalım en büyük hedeflerimizden biri bu. Çaykur Rizespor olarak ligin üst sıralarında olan takımlara karşı hep iyi mücadele ettik. Kaybetsek bile iyi mücadele ederek sahadan ayrıldık. Bu maçta da kendi oyun planımızı sahaya yansıtmaya çalışacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Transferde yanlışlar yaptık"
Çaykur Rizespor'un çok büyük zorlukları aşıp ekonomik krizi geride bırakarak, borç yükünü üzerinden atarak sadece reklam ve yayıncı kuruluştan elde ettiği gelirlerle kulüp olma yolunda ilerlediğini vurgulayan Karaman, "UEFA kriterlerine ulaşmış bir takım. Bugün Türkiye'de 3-4 sayılı kulüpten bir tanesi. Sportif anlamda ise iki sene küme düşmeye oynamış, üçüncü senesinde alt sıralarda bulunmamanın mücadelesini veriyor. Çaykur Rizespor uzun süre kalıcı olma hedefi ile yönetiliyor. Karadeniz şehrinin çocuklarını çıkarıp altyapıyı geliştirip uzun soluklu düşünmeliyiz. Taraftarımız ile bu doğrular üzerinde konuşmalıyız. Taraftarımızdan uzun soluklu yarışta anlayış bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Devre arası transfer yapmayarak kendisini ve takımı büyük riske attıklarını belirten Karaman, şunları kaydetti: "Üç oyuncumuz Kweuke, Sercan Kaya ve Dhurgham İsmail de sakatlanınca işimiz çok daha zorlaştı. Herkes eleştiriyor, her zaman saygımız var ama biz kulüp olmaya çalışıyoruz. Süper Lig'de kalıcı bir kulüp haline gelmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de takım iki kulvarda koşuyor. Hem Türkiye Kupası'nda hem ligde koşuyor. Kupada Fenerbahçe, Galatasaray ile birlikte Anadolu'dan Torku Konyaspor ve Çaykur Rizespor kalmış. Tarihe adını yazdırıyorsun. Yarı final, final oynayıp kupayı kazanma şansımız var."
Devre arası transfer yapmanın güçlüğüne değinen Karaman, "Transfer yapıp kulübü borca sokmak istemedik. Liban Abdi'yi 100 bin liraya kimse almadı. Üzerine para vererek gönderebildik. Hatayı biz yaptık. Bu hatayı yaparken kimseyi suçlamıyorum. Kulüp olarak biz yaptık. Bir daha aynı hatayı yapmamaya çalışıyoruz. Transfer edip de halen uyum sürecini aşamayan futbolcular var. Haklı olarak bizi eleştiriyorlar. Biz de bu düşünceyle kulübün parasını heba etmek istemedik" diye görüş belirtti.
Bütün kulüplerin iflasta olma nedeninin yanlış yapılan transferler olduğunu kaydeden Karaman, "Biz devre arası bunun için transfer yapmadık. Riskin altına bile bile girdik. Kulüp olarak sağlıklı yaşamak adına bu riskin altına girdik. Gelecek sezon Çaykur Rizespor herkesten çok daha iyi transfer yapacak" dedi.
"Boş mukaveleye imza attım"
Kulüp başkanı Metin Kalkavan'ın çok farklı bir kişilik ve çok iyi bir yönetici olduğunu ifade eden Karaman, "Kulübü çok iyi yöneten bir başkan var. Başkanımızla çok iyi anlaşıyoruz. Hatalarımızı birlikte değerlendiriyoruz. Metin Kalkavan son derece profesyonel ve bize yeni şeyler öğreten bir lider. Modern ve profesyonelce bir çalışma ortaya koyuyoruz" diye konuştu.
Metin Kalkavan'ın son derece centilmen bir başkan olduğunu ve devre arasındaki bir transfer anısını anlatan Karaman, "Süper Lig'in çok önemli bir oyuncusu kulübü ile yaşadığı sorunlar nedeniyle bize gelmek istedi. Başkanımıza 'hemen alalım' dedim. Bana 'neden kulübü ile sorun yaşayan bir futbolcuya alalım. Yazık değil mi o kulübe. Düşen bir kulübe vurulur mu? Bana yapılsa ben çok alınırım. O tarz bir futbolcuyu şimdi alamayız' deyince kendisine çok büyük saygı duyarak hak verdim. Son derece örnek model bir başkanımız var" ifadesini kullandı.
Metin Kalkavan ile sözleşme konusunu hiçbir zaman sorun etmediklerini vurgulayan Karaman, şöyle devam etti: "Benim sözleşme imzalama gibi bir olayım yok. Başkanımızla yaklaşık bir ay önce görüştük ve karşılıklı birbirimize önerilerimiz oldu. Başkana benim yetkimin kendisinde olduğunu söyledim. Yarın geçinemezsen gitmek zorunda kalırsın. Önemli olan kağıt mı? Başkanımız yetkisini kullandı. Ben de boş mukaveleye imza atıp kendisine verdim. Bu Türkiye'de büyük bir çığır açmadır. Bize duyduğu güvenden dolayı teşekkür ediyorum. Metin Kalkavan Türk futbolu için örnek bir başkan. Maalesef bazı gruplar Metin Kalkavan'ı yanlış yorumluyor. Sevilip kulübü batırmak mı yoksa sevilmeyip Avrupa standartlarında bir kulüp ortaya çıkarmak mı başarı? Metin Kalkavan ileride Bursaspor'un başkanı rahmetli İbrahim Yazıcı gibi ayakta alkışlanacak."
"Üzüntümüz kararlardaki farklılıklar"
Hikmet Karaman, Süper Lig'de son dönemde çok tartışılan hakemlere de değinerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim üzüntümüz kararlardaki farklılıklar. Kararlarda standartsızlık var. Aynı pozisyonda iki ayrı hakem farklı kararlar veriyor. Dışarıdaki pozisyona faul verilmiyor. İçerideki aynı basit pozisyona penaltı veriliyor. Aynı pozisyonda başka bir takıma verilmiyor. Kartlarda eşitsizlik var. Amaç ne bir başkanı, ne bir teknik direktörü ne de bir kulübü yerden yere vurma olmamalı. Hakemlerimize de sahip çıkmalıyız ama standarda yakın düdükler çalsınlar. Hakemler her hafta farklı hakem yardımcıları ile maça çıkıyor. Bu anlamda bir uyum sıkıntısı yaşanıyor mu? Bunu da hakemlerden dinlemeliyiz. Ben birleştirici, uzlaşmacı bir çözümden yanayım. Bu hepimiz için geçerli. İnsanın canı yanınca konuşuyor ve tek istediğimiz kulüplerin canları daha az yansın."