''Ben oraya gideyim, sen yorumculuk yap''

Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe'nin Başakşehir karşısında aldığı mağlubiyeti değerlendirdi.

İşte Dilmen'in sözleri:
 

"Maç dün akşam başladı. Şenol Güneş'in çift santrafora dönmesiyle maç başladı. Golü attı, Necip'i soktu 6 puan oldu. Dün, "Yarın akşam başka şeyler konuşabiliriz" demiştim. Çünkü Samandıra'da "Puan kaybı geliyor" derken oyuncuların enerjisi birden düştü. Fenerbahçe'nin oyun yapısına göre 28 puan deplasmanda çok bile. Beşiktaş 36 aldı. Başakşehir ise kompakt, iyi oyuncuları ve iyi antrenörü olan bir takım. Türkiye'nin en formda kalecisi, merkezde Epurueanu ve Yalçın var. Visca uçurtma.
 
Aynı düzende devam edecekti ya da risk alacaktı Fenerbahçe. Maç başlıyor, ortada giden bir müsabaka izliyoruz. Ozan oynasa önde pres yapardın, dönen topları da Ozan ile alırdın. Bunu yapmadı antrenör. Lig bitiyor, önünde 47-48 dakika kaldı. Antrenör risk almalı.
 
Bana göre lig bitti
 
Başakşehir, önce bireysel bir hatadan gol buldu. Ozan'ı sokunca kontra atak sadece 1 tane yedi. O ara ikinci yarı Fenerbahçe'nin 6 tane pozisyonu var. Kenardan gelen toplarda da Fenerbahçe üstünlük sağladı. Penaltıyı gol yapmış olsa 2-1 olacaktı ve zamanın kalacaktı. Bana göre lig bitti. Şampiyon olmasa da bir tek N harfi kaldı. Bunu Fenerbahçe Başkanı da biliyor.
 
Dev kaleci Volkan Babacan vardı. Bir kaleci bundan iyi oynamaz. Sağ tarafından golü yemiş olmasına rağmen, üst üste sağına gelen topları kurtarması, van Persie'nin kafa topunu inanılmaz çıkarması, hepsi müthişti. İnşallah böyle devam eder. Milli Takım'da bu kadar top da gelmiyor. Fenerbahçe, iyi bir takıma takıldı. Ligin bu atmosferi hak eden de. Ligin ikincisi ve üçüncü dördüncüleri de hak eden de. Her yerde herkesi yenebilecek Akhisar ve Osmanlı var sırada. Ligin sonunda da düşmek için uğraşan Antep ve Rize var. Ama kaliteye bakarsak durum futbolun adaletli bir oyun olduğunu gösteriyor. Şampiyon bence belli oldu. İki maçı Beşiktaş kaybeder, Fener kazanır derseniz deli derler adama. Puan farkının ben daha da açılabileceğini düşünüyorum. Fenerbahçe yörüngesini 26 Mayıs'a değiştirecek. Hazır Muslera'da yok. Galatasaray, Uruguay'dan izin alamamış.
 
Verdiği de vermediği de penaltı
 
Penaltılar tartışılacak. Verdiği de vermediği de penaltı. O kadar çekmeye adamın düşmeyeceğini biliyorum ama penaltı. Başakşehir'in pozisyonu da penaltıydı ama verilmedi. Fenerbahçe için kötü bir son oldu. Oyuncular ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalıştılar. Güçlü, istikrarlı oynayan, ağlayan, sevinen, her maçta bunu yapan Beşiktaş bunu hak etti zaten. Matematiksel olarak olmasa da Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutlamak lazım. Rakibin kontra atak silahları belli. Onlara önlem almalısınız. Çift santraforda Fenerbahçe Souza ve Mehmet Topal oynarsa olmaz. Ozan, milli maçta her zaman oynuyor. Ozan gidiyor bir 10 metre, rakibi önde sıkıştırıyor. 2-1'den sonra Başakşehir kaleye yarım kez gitti çünkü psikolojik faktörler ortaya çıkıyor. Maçın devamında şampiyonluktan kopuyoruz dediğiniz an risk almalısınız. Fenerbahçe kendi stadının dışında bırak deplasmanı, karşıya geçince iyi oynayamıyor. Çocukluğunu yaşayan Fenerbahçeliler Beşiktaş ve Galatasaray'ın oyunuyla büyüdü. Önceden de Uche, Högh'e o ona. Ersun Yanal bölümünde biraz kıpırdadı. Daum'un bir dönemi vardı o kadar.
 
Emre Belözoğlu gol oluyorsa sevinebilir
 

Antrenörün sezon boyunca taktiksel anlamda zaafları vardı. Ancak Fenerbahçe'nin oyun kültürünü değiştirmesi lazım. Başakşehir maçı dün akşam 10 itibariyle Fenerbahçeli oyuncuların kafasında bitti. Penaltı geldiğinde "Belki" dediler. Ama olmadı. Sezon istikrarına baktığımız zaman eldivenleri hak eden bir performans gösterdi Volkan Babacan. Ancak kornerde hatalıydı. Direk dibine oyuncu bıraksa gol olmayacaktı. Bence Fatih Hoca, Fransa'da bu kararı Volkan'a bırakmaz. Volkan Babacan tırnaklarıyla geldi. Fenerbahçe'de kupada Volkan Babacan, ligde Volkan Demirel oynuyordu. İzmir'de Beşiktaş'a kaybedilen kupa maçından sonra gönderildi ve yeni bir maceraya başladı. Bu macera Volkan'a yaradı. Bugün kendisiyle ne kadar gurur duyuyordur. Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye gelen onlarca oyuncu dahil, en çok benimsenen oyuncu Emre Belözoğlu'dur ama rakip takımdaysa ve gol oluyorsa sevinebilir. Abartırsa rahatsız edebilir.
 
Nani'ye tepki: Ben oraya gideyim sen gel yorumculuk yap
 
Nani'nin açıklamaları bütün camiayı ilgilendirir. Birkaç haftadır iyi oynuyoruz derken düşmüş Mersin'e karşı, dirençsiz Gaziantep'e karşı olan oyunları söylüyorsan senin problemin çözülmemiş. Nani "Ben seneye burada olmam, hoca da olmaz, takımda kriz var" diyor. Bu bireysel bir itiraf ise, Nani beğenmiyorsa gidebilir. En son konuşacak oyuncu Nani. Takım oyuncusu değil çünkü. Artı işleri de vardı zaman zaman. Ama bu özeleştiri, Samandıra'yı ve teknik direktörü medyaya attı. Camianın içinde çözmesi gereken konuyu medyanın önüne attı. Bence Nani problemli bir sporcu. Oyuncu bunu paylaşmaz. Biz takım değildik diyorsan ben oraya gideyim sen gel yorumculuk yap. İnşallah Çinliler bir daha ister.
 
'Şampiyonluğu verdik' demek Beşiktaş'ın başarısına saygısızlık olur
 
van Persie'yi rakibiyle tartışırken gördün mü? Gomez çıkarken geberik çıkıyor. van Persie, Nani'nin söylediklerinin içinde var. Bizim söylediklerimizi Nani bir sporcu olarak söylüyor ama söylememeli. van Persie'den büyük özveri bekleme. O işini yapar. 12 oyuncu kavga eder, o bulaşmaz. Gitmiş savaşçı ruhu. "Şampiyonluğu verdik" demek Beşiktaş'ın başarısına saygısızlık olur. Çünkü Beşiktaş, varını yoğunu ortaya koyarak iyi oynadı. Fenerbahçe en çok şut atan takım. Normalde şampiyon olması lazım ama 6 puan geride. Oyun olarak da baktığımız zaman olması gereken buydu. Fenerbahçe daha iyi oynayabilirdi.

Sonraki Haber