''Başkan biraz paraya kıysın''
Sözleşmesindeki satın alma opsiyonu 25 milyon euro olan Talisca, Beşiktaş'ta kalmak istediğini belirtirken Fikret Orman'a mesaj gönderdi.
Brezilyalı yıldız kısa sürede Türkiye ve siyah-beyazlı kulübü çok sevdiğinin altını çizdi, “Ben iyi futbol oynadıktan sonra artık Başkan Fikret Orman da bir güzellik yapar! Benim için Benfica’ya ödemeyi düşündüğü bonservisi biraz daha arttırırsa bu iş olur” dedi.
Anderson Souza Conceiçao... “Adın nasıl okunuyor?” diye sorduğumda bana bu cevabı verdi. Doğruyu söylüyor adamın adı bu! Ama hepimiz onu “Talisca” diye biliyoruz.
Ben isminin okunuşunu sorarken Taliska mı yoksa Talişhka mı diye sormuştum? Gülerek “Talişhka” dedi. Ama Brezilya dışına çıktığında ise herkes ona Taliska diye sesleniyormuş. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi...
Brezilya’da hemen herkesin bir lakabı olduğu için Talisca’nın anlamı nedir diye sordum... Şaşıracaksınız ama “uçurtma çıtası” dedi. Hemen uçurtma çıtası ile futbol arasında bir bağlantı kurmaya çalıştım ama nafile. Şaşkınlığımı gözlerimden okuyan Talisca, “Bu lakabın futbolla bir ilgisi yok. Bana çok öncesinden takılmış bir lakap” dedi. Tam, “İlginç bir lakabın varmış” diyecektim ki aklıma Brezilya Eski Devlet Başkanı Lula (anlamı kalamar) geldi, vazgeçtim!
Rivaldo gururu
Talisca, Beşiktaş’a geldiğinde editörlerimizden Celal Umut Eren onunla ilgili “Yeni Rivaldo” başlıklı çok güzel bir analiz hazırlamıştı. Ben de “Sen yeni Rivaldo musun?” diye sordum. “O benim idolüm” diyerek lafa başladı ve “İkimiz de sol ayaklıyız. Fiziksel olarak da birbirimize benziyoruz. Oyun stillerimizin aynı olması gibi ikimiz de teknik oyuncularız” yorumunu yaptı.
‘İkisi de çok büyük’
Kulübün başarılı tercümanlarından Arda Kabaklı’nın çeviri yaptığı sırada akıllı telefonuyla oynayan Talisca’nın dikkatini bozan, “Geçmişte Beşiktaş’ta oynamış hangi Brezilyalıları tanıyorsun” sorusu oldu. Hiç düşünmeden, “Kleberson ve Ricardinho” dedi ve devam etti: “Her ikisi de çok büyük oyuncular ve Brezilya’da sevilen isimler.”
Tıpkı Kleberson ve Ricardinho gibi Talisca’nın da Beşiktaş tribünleri tarafından çok sevileceğini düşünerek, “Beşiktaş’a gelme sürecin neden kısa sürdü?” sorusunu sorarak, Mario Gomez gibi gidici olup, olmadığını da ortaya çıkartmak isterken, Brezilyalı oyuncudan şu yanıtı aldım:
‘Gerçeği yansıtmıyor’
“Haklısınız her şey çok hızlı gelişti, çünkü ben Beşiktaş’a gelmek istedim. Sanırım benim de İstanbul’a gelme arzum olduğu için bu transfer çabuk gerçekleşti.”
Talisca hiç sormadığım halde sanki içini dökmek istermiş gibi Brezilya basınında hakkında çıkan haberlere de açıklık getirdi.
Portekiz’e geri dönmek istediği iddialarını yalanlayan Brezilyalı futbolcu, “Bu haberler gerçeği yansıtmıyor. Başkan benim bonservisimi almak isterse ben uzun yıllar Beşiktaş’ta futbol oynamak istiyorum” diyerek topu adeta Fikret Orman’a attı.
‘Çok çabuk alıştım’
Ben, yaptığı kıran kırana pazarlıklarla tanınan Başkan Fikret Orman’ın 25 milyon euro bonservis bedeli ödemeyeceğini ifade ettiğimde ise Talisca’dan röportajın en çarpıcı açıklamaları geldi.
Türkiye ve Beşiktaş’a çok kısa sürede alıştığının altını çizen 22 yaşındaki oyuncu, “Adaptasyon dönemim çok iyi geçiyor. Her gün futbolumun üstüne koyuyorum. Ben iyi oynadıktan sonra artık Başkan Fikret Orman da bir güzellik yapar! Benim için Benfica’ya ödemeyi düşündüğü parayı biraz daha arttırırsa bu iş olur” diyerek neredeyse işi ıslak imzaya bıraktı.
‘Güneş’in sistemini sevdim’
Brezilyalı futbolcu, Teknik Direktör Şenol Güneş’in futbol felsefesini beğendiğini vurguladı, “Hocanın vereceği görev ne olursa olsun yerine getirmeye çalışacağım. Hücum futbolu oynayan bir takımda yer almak mutluluk verici” ifadelerini kullandı.
Anderson Talisca, Şampiyonlar Ligi’nde Benfica ile salı gecesi Portekiz’de oynayacakları maçı hatırlattığımızda yüzünde beliren gülümsemesini hiç bozmadan, “Benim için çok farklı bir maç olacak” yorumunu yaptı.
Kiralık oyuncuların iki takımı olduğunu hatırlattığımızda ise “Evet bonservisim Benfica’da fakat Beşiktaş için mücadele edeceğim. Çünkü şu an Beşiktaş forması giyiyorum. Güçlü bir grupta yer alıyoruz. Sonuçlar hakkında konuşmak için çok erken. Gruptaki maçların zor ya da kolay olması bizim elimizde. Şampiyonlar Ligi’ne maç maç bakmak lazım. Bekleyip görmek ve sabretmek gerek” ifadelerini kullandı.
‘Maçlarımız zor’
Talisca konuyu Beşiktaş’ın oynadığı hücum futboluna getirdiğimizde ise Teknik Direktör Şenol Güneş’in oyun felsefesini çok sevdiğini dile getirdi.
“Farklı sistemlere alışkınım” diyerek sözlerine başlayan Brezilyalı futbolcu, “Hocamızın vereceği görev ne olursa olsun yerine getirmeye çalışacağım. Bugün ne oynadığımız önemli değil. Üç kulvarda zor maçlarımız olacak. Güçlü takımlara karşı defansif oynayabiliriz. Buna da uyum sağlayacağıma inanıyorum. Ama tabi ki hücum mantalitesinde oynayan bir takımda yer almak benim için mutluluk verici” diye konuştu.
Pençenin sırrı!
Anderson Talisca, Gaziantepspor’a attığı golden sonra kartal pençesi yapmasının sebebini de açıkladı. Brezilyalı yıldız, “Biliyorsunuz Benfica’nın sembolü de kartal ama orada Beşiktaş’ta olduğu gibi kartal pençesi yapmıyorlar. Buraya yeni gelmeme rağmen hocam, takım arkadaşlarım ve yönetim herkes beni çok iyi bir şekilde karşıladı. Böylesine mutlu olduğum yerde, attığım golden sonra kartal pençesi yapmak istedim” yorumunu yaptı.
‘Anlatılanların tersini gördüm’
İstanbul’u nasıl bulduğunu sorduğumuz Talisca, Türkiye’ye gelmeden önce Portekiz ve Brezilya’da ülkemiz hakkında çok olumsuz yorumlar yapıldığının altını çizdi. Genç yıldız, “Türkiye ile ilgili yurt dışında çok fazla yazılan ve söylenen şeyler var. Basında Türkiye ile ilgili olarak terör olayları başta olmak üzere birçok kötü şeyler yazıldı. Ama Türkiye’ye geldiğimde tam tersine çok farklı şeyler gördüm. Çok güzel bir şehir. İnsanlar sokaklarda ve güleryüzlü. Oldukça şık insanlar var. Burada çok farklı bir ortam gördüm” dedi.
‘Kulüp hakkında hep güzel şeyler duydum’
“Açıkçası geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ı çok fazla takip edemedim ama kulüple ilgili bilgim vardı. Transfer teklifi geldikten sonra ise yaptığı araştırmada Beşiktaş hakkında hep iyi şeyler duydum. Büyük bir kulüp olduğunu ve iyi bir taraftara sahip olduğunu biliyordum. Buraya geldikten sonra kendi gözlerimle aynı şeyleri gördüm. Özellikle maçtan önce taraftarın yaptığı üçlü beni çok etkiledi.”