Mustafa Kaplan: Camia ve taraftar bize destek olsun

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, Ankaragücü'ne gelişinden İlhan Cavcav'a, başkan Mehmet Yiğiner'den, Ankaragücü'nün geleceği hakkında bir çok konuda Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalar yaptı.

Kaplan, "Ankaragücü'nde Cemal Aydın ve Mehmet Yiğiner bize güvenerek 10 yıl bu görevleri veriyorsa, bu kulüpte 10 yıl durduysam, 10 yıl da Gençlerbirliği'nde görev aldıysam demek ki yaptığımız iyi işlerden dolayı insanlar bizi uzun süre her iki kulüpte de tuttular. Çalıştığım başkanlarla da son derece güzel geçmişim oldu. İlhan Bey'den çok şey öğrendim, Cemal Bey'den, Mehmet Yiğiner'den, Arif Ölmez'den, Arda Çakmak'tan da çok şey öğrendim" dedi.

"BEN RİSKİ SEVEN BİR ADAMIM"

Uzun yıllar Ankara takımlarında çalıştığını ifade eden MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Kaplan, "Ben antrenörlük hayatımda Ankaragücü'ne ilk 1999 senesinde Ersun hoca ile birlikte gelmiştim. O dönemde tabii, Süper Lig'de oynayan güzel bir takımımız vardı. Taraftarı ile birleşen başkanı, yönetimi ile her şeyi güzel bir Ankaragücü vardı. Her şey iyi gidiyordu, ama sonra olumsuzluklar başlayınca takım düşmüştü. O dönemde ben gelen teknik direktörlere yardımcı antrenörlük yaptım. Gençlerbirliği ile de uzun yıllar Süper Lig'de çalıştım. Hacettepe'de de yaklaşık üç buçuk yıl çalıştım. Bir dönemde Giresunspor'a gitmiştim. Ama daha sonra İlhan ağabeyimiz, rahmetli başkanımız bir telefonu ile 'Hacettepe küme düşüyor benim senin üzerinde biraz emeğim varsa geleceksin' dedi. Biz de o zaman Giresunspor Kulübü Başkanı Sayın Mustafa Bozboğan'dan izin aldık. İlhan bey de aradı ve izin aldı, öyle geldim. Ben riski seven bir adamım, bir dönem ismimizi nöbetçi hoca olarak koymuşlardı ama ben hiçbir zaman gocunmadım. Eğer Ankaragücü'nde Cemal Aydın ve Mehmet Yiğiner bize güvenerek 10 yıl bu görevleri veriyorsa, bu kulüpte 10 yıl durduysam, 10 yıl da Gençlerbirliği'nde görev aldıysam demek ki yaptığımız iyi işlerden dolayı insanlar bizi uzun süre her iki kulüpte de tuttular. Çalıştığım başkanlarla da son derece güzel geçmişim oldu. İlhan Bey'den çok şey öğrendim, Cemal Bey'den, Mehmet Yiğiner'den, Arif Ölmez'den, Arda Çakmak'tan da çok şey öğrendim. Biz o dönemki başkanlarla her türlü iletişimimizi iyi kuruyorduk. Murat Cavcav ile de kısa bir süre çalıştık" şeklinde konuştu.

"KULÜBÜ DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN GELEN TEKNİK ADAMLARLA ANLAŞAMADIK"

İnsanların dışarıdan kendisini farklı algıladığını belirten Kaplan, "Kulüpten yana olduğum için gelen teknik direktörlerle özellikle transferler döneminde yapacağımız konularda bir türlü uyuşamıyorduk. Çünkü ben kulübü düşünüyordum, o dönemki başkanın dediklerini yaparak hareket ediyordum. Kulübün ve alacağım oyuncunun ileriye dönük katkısı olacağını düşünerek transfer yaptık. Ankaragücü'ne o dönem 7-8 oyuncu kazandırmıştım. İsim şimdi sayarsak bir sürü oyuncumuz var. Umut Bulut, Serkan Kırıntılı, Orkun Uşak, Zafer Gültekin, Hüseyin Kartal, Emre Güngör, Burak Özsaraç... Yani bir sürü oyuncu sayabiliriz. Yine Sedat Baş, Sedat Albayrak, Abdurrahman... Biz aynı şeyleri Gençlerbirliği'nde de yaptık. Ersun Yanal ile buraya geldiğim dönemlerde sürekli oyuncu izlemeye yurtdışına gidiyordum. O dönemde Ersun hoca bana çok güvenirdi. Başkanın da Cemal Bey'in de bize güveni sonsuzdu. Öyle olunca uzun süre burada kaldım. Belki o dönem hoca arkadaşlarımız ile ufak tefek sıkıntılar yaşadık ama ayrılan hoca arkadaşlar hep bizden biliyordu ama bizle bir ilgisi yok, sonuçta hangi kulübün ekmeğini yiyorsam o kulübün kılıcını sallıyordum. O dönemde irtibat kurduğum başkanlar, yönetimler vardı. Kulüplerde bir işleyiş vardı. Yazın herkes dinlenirken ben her iki çalıştığım kulüpte de yurt dışına oyuncu izlemeye gidiyordum. Bazen boşta olduğum zamanlarda da yurt dışına oyuncu izlemeye giderdim. O yüzden benim elimdeki oyuncu profili çok farklıdır" ifadelerini kullandı.

"ZOR DÖNEMLERDE TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYDUK"

Ligin bitimine 7 hafta olduğunu ve ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Kaplan şöyle konuştu:

"Yaptıklarım ortada, bugün böyle geçmişte de, gelecekte de olacaktır. Bizi hangi kulüp çağırdı ise biz zor dönemlerde taşın altına elimizi koyduk, sorumluluk aldık. Cesaretli, riski seven bir adamım, bundan dolayı da biz hiçbir zaman kaybetmedik. Buraya da gelirken İsmail ve Bayram hocadan sonra biz farklı bir göreve gelmiştik buraya. Sonrasında Bayram hocanın bir ayrılığı olmuştu. Benim kurstan arkadaşım sevdiğim bir teknik direktör arkadaşım. Ayrıldıktan sonra başkanımız bize böyle bir görev verdi. Biz de bu görevi aldık, yaklaşık 9 haftadır beraber çalışıyoruz. Sabah gelip akşam gidiyoruz. Sezonun iki maçı Galatasaray ve Alanyaspor maçları kötü geçmişti bizim açımızdan. Zaten biz İstanbul'a Galatasaray maçına 2 gün çalışarak gitmiştik. Sonrasında başkanımıza dedik ki; 'şu transferi açalım. Elimizde iyi oyuncular var, gelen oyuncular var sağ olsun başkanımız da gecesini gündüzüne katarak bunu yaptı' Zaten başkanın 6 yıl içerisin de bu kulübe verdiklerini herkes biliyor. Sabahlara kadar oturarak biz bu transferi açtıktan sonra hem oyuncu izliyorduk, hem de elimizdeki oyuncu profilini tahtaya yazarak bize yarayacakları maliyet olarak da, takımımıza şablon olarak da uyacak oyuncuları alarak bugünlere geldik. Yardımcılarımla konuşurken şunu söyledim; 'Risk almazsan lider olamazsın, başarılı olamazsın. Eğer böyle bir ortam varsa, teklif varsa riske girip bu riskimizi değerlendirmemiz lazım' diye düşündüm. Ankaragücü taraftarlarının bu takıma çok büyük destek verdiğini biliyordum, transferin açılacağı zaman bizim çok güzel işler yapacağımızı biliyordum, bundan dolayı da bu riske girdim. Daha öncede bu riske 2 kere girmiştim, Gençlerbirliği'nde de girmiştim ve hep başarılı olduk, inşallah bu defa da başarılı olacağız. Bütün Türkiye, ikinci yarı başlarken özellikle Galatasaray maçında sonra devre arasında yaşanan sıkıntılardan sonra, işte futbolcuların gitmeleri, antrenmanlara çıkmamalar, biz geldiğimizde 13 tane sakat oyuncu nun olması... Antalya kampına Pinto'yu Ankara'dan davet ettik, çocuğu olmuştu. Pinto antrenman yapmamış, eşinin hamilelik durumundan dolayı. Diğer oyuncularımız piyasa da yok. Ne olacağı belli değildi ama biz ona rağmen taşın altına elimizi soktuk, risk aldık. Bu riski alırken, herkesin bitti, düştü dediği Ankaragücü şu anda 32 puanda. Geçen hafta oynadığımız Fenerbahçe'nin de 32 puanı var. Altımızda 28 puanlı Bursaspor, 27 puanlı Göztepe var. Daha aşağı indiğimizde 24 puanlı 22 puanlı takımlar var. Demek ki biz doğruları yapmışız, başkan yönetim, teknik kadro ve futbolcu grubu kenetlenerek doğru işler yaptığımızın göstergesidir bu. Şu anda 32 puandayız, ligin bitimine 7 hafta var. Herkesin düştü dediği Ankaragücü yaşıyor."

"TAKIMDA İYİ BİR BERABERLİK SAĞLADIK"

Devre arası takıma katılan 12 oyuncunun da iyi adapte olduğunu ifade eden Mustafa Kaplan, "Biz 13 oyuncu gönderdik 12 tane de oyuncu aldık. Aydın'la Cebrail'i yerli olarak düşündüğünüz zaman 10 yabancı oyuncu transfer ettik. Biz buraya geldiğimizde 13 tane sakat oyuncu vardı. Belki bizim taraftarlarımız Cerci neden oynamıyor, Thomas, Nduka neden yok, hep isim olarak biliyorlardı ama biz buraya geldiğimizde bu arkadaşlar idmanlara çıkmıyordu ve bu arkadaşların 7-8 haftada sakatlığının süreceğini söylediler. Burada kimseyi suçlamıyorum. Özellikle İsmail hocanın bu takıma kazandırdığı 20 puan için de ayrıca teşekkür ediyorum. Belki o da elindeki imkanlarla daha farklı bir şey olsaydı Ankaragücü ilk yarıyı 25 puanla bitirecekti, şanssız kaybettiği maçlar da vardı. Biz o oyuncularla antrenman yapamıyorduk. Biz Alanyaspor maçına burada 8 kişi ile antrenmana çıktık. Alt yapıdan 8 oyuncu getirerek maça hazırlanmıştık. Biz bu 13 oyuncuyu gönderdik ve o dönemde sorunlu oyuncular, paramızı alamıyoruz gibi sıkıntılar dile getirdiler. Ben şahidim bu işe, başkan benim gözümün önünde buradaki oyuncuların Bifouma, El Kabir, Fathi, Nduka,Thomas, Hopf 'un paralarını verdi. Ama bu arkadaşlar ne diyordu 'biz paramızın tamamını istiyoruz'. Kimse kimseye paranın tamamını veremez. Ben kulüpçü olduğum için bunu konuşuyorum. Bir anlaşmanın gereği vardır, sen peşinatını aldıysan 4 maaşın varsa, kulüp sana 2'sini verdiyse, birini de sonra verirse bunu da kabul etmen lazım. Baktık ki bu oyuncularda bize fayda gelmeyecek, dedim ki 'başkanım biz transferimiz açalım bu oyuncuların hepsi ile yolları ayıralım' hem içeriyi temizlemiş oluruz, hem de yeni bir hava yeni bir renk getirmiş, yeni bir resim ortaya çıkarmış oluruz. Biz bunları yaparken de Metin ve Mehmet başkan, kulüp müdürü Seyit Bey ve teknik ekip sabah ezanlarına kadar tahtaya yazıp çiziyorduk. Neticesinde de biz bu oyuncularla iletişimi iyi kurarak bildiğimiz ve tanıdığımız oyuncuları alarak bir de ben bunların içerisine çok inandığım güvendiğim Ante'yi de aldım. Bugün Ante'yi çağırdık, yabancı oyuncukların sorumlusu sensin, sen yabancı oyuncuların kaptanısın dedik. Sedat'a da yerliler ve bütün oyuncuların takım kaptanı olduğun için sana bağlı dedik. Burada iyi ortam var ve iyi bir aile olduk. Herkesin birbirine sevgisi, saygısı var. Antrenmanlarımız çatır çatır geçiyor, rekabet var. Öncesinde rekabet yoktu. Sedat 81 doğumlu, eğer 11 km koşuyor ise 96 doğumlu oyuncu 12 km koşması lazım. Sedat da bundan dolayı oynuyor, Sedat içerideki iletişimi iyi kuruyor, iyi ağabeylik yapıyor. Korcan aynı şekilde, Alihan, oynamadığı halde oynayan stoper arkadaşının sırtını havlu ile siliyor. Diğer taraftan Sadaev, Orgill'i öperek sahaya çıkarıyor. Yani iyi bir ekip olduk, burada malzemecisi, masörü, doktoru, yönetimi, başkan, teknik ekip, futbolcu herkes kenetlendi. Tek amacımız var Ankaragücü'nü küme de tutmak" şeklinde konuştu.

"KAYSERİSPOR MAÇINDAN PUANLA DÖNECEĞİMİZE İNANIYORUM"

Kaplan, ligde 7 maç kaldığını ve bu maçlardan alabildikleri kadar puan alacaklarını belirterek, "Hep söylüyorum 7 maçımız var, alabildiğimiz kadar puanlar alacağız. Antalyaspor maçı öncesi de barajın 38- 39 olacağını söyledim, maç sonrasında 4-2 kazandığımızda da aynı şeyi söyledim, yine aynı şeyi söylüyorum, yine hesapta olmayan puanlar kaybedebilir takımlar, biz de kaybedebiliriz. Hiç ummadığın takımı yenebilirsin. Örnek biz gecen hafta Fenerbahçe ile oynadık 32 -32 olduk. Fenerbahçe sezon başı çok büyük bir transfer politikası çizdi. Herkes Fenerbahçe silme şampiyon olur dedi, şu anda aynı puandayız. Sezona Cocu ile girdiler sonra başka bir hoca arkadaşımız geldi, şimdi de Ersun hoca geldi takım ivme kazandı, iyi bir çıkış oldu. Ama yine de kümede kalmak için 4 transfer daha yaptılar. Biz de 10 tane transfer yaptık, öbür taraftan bakıyorsun Rizespor da iyi transferler yaptı. Devre arası transferleri iyi geçiren takımlar çıkış yaptı. Ama devre arası transfer yapıp uymayanlar da düşüşe geçti. Bunda da karlı olan takımlardan biri biziz. Yine söylüyorum 7 maç var alabildiğimiz kadar puan alacağız. Önümüz de Kayseri maçı var. 36 puanlı Kayserispor, 32 puanlı bir Ankaragücü var. 9 galibiyet, 9 mağlubiyet, 9 beraberlik almış bir Kayserispor var. Hikmet hocam geldikten sonra iyi bir ivme yakalamış, 1 mağlubiyet ile 10 maçtan puan alarak ayrılmış. İç sahada iyi oynuyorlar ama biz de iyi takımız, iyi maç olacak. Her zaman kazanmak üzerine planlarımı kuruyorum, kora kor oynayacağız, iyi puanla döneceğimizi düşünüyorum. Abdullah hoca hep takdir ettiğim bir teknik adam. En son bizim3-2 kaybettiğimiz kupa maçımız vardı, maçta Abdullah hoca ile görüşmüştüm ama Abdullah hoca ve Başakşehir'in çıkışı bugün için değil, geçmişe dayalı, alt yapıdaki zemini iyi kurarak betonu iyi atarak binayı iyi kurdular diye düşünüyorum. Son 3 sezonda başarılar ortada bu sezonda şampiyon adaylarından bir tanesi. Elindeki fikstürü iyi değerlendirirseler şampiyon olurlar. Yapılan güzel işlerin karşılığını belki bu yıl alacaklar. Galatasaray onları zorluyor. Bu hafta da Başakşehir-Beşiktaş, Fenerbahçe- Galatasaray maçı var. Önümüzdeki 7 maçı iyi değerlendiren takım şampiyon olur. Bana göre Başakşehir 2 adım önde gözüküyor. Büyük bir ihtimalle Başakşehir ipi göğüsleyecek" ifadelerini kullandı.

"CAMİA VE TARAFTAR DESTEK OLSUN"

Devre arası transferlerde hiç kimsenin bu kadar ayrı oyuncunun gelip bu kadar katkı sağlayacağını düşünmediğini ifade eden Kaplan, "Ama ben bunu biliyordum ben bunu başkanımıza da anlattım. Camianın ve taraftar grubunun Mehmet Yiğiner başkana destek olması gerektiğini düşünüyorum. Ankaragücü büyük bir iş başardı. Milli takıma 4 oyuncu verdi. Sacho, Boyd, Altay ve Pazdan bu bizi mutlu ediyor. Türk futboluna biz Altay gibi bir kaleci yetiştirdik. Altay uzun yıllar Türk futboluna ve Ankaragücü'ne hizmet edecektir. Belki kulüp ileride satışından büyük maddi kazanç sağlayacaktır. Takdir başkan ve yönetim kurulunundur. Biz burada diyaloğu iyi olan bir ekibiz. İyi bir ekibiz, futbolcularla birliği iyi sağladık. Burada başkanımızın ve yönetim kurulunun bize desteği var. Tek dileğimiz Süper Ligi en iyi yerde tamamlayıp bu takımı küme de tutmak. İnşallah o gün en mutlu insanlardan biri de ben olacağım" şeklinde konuştu.

Sonraki Haber