Mustafa Deniz: Başarının olmazsa olmazı Avrupa'ya gitmek
Kasımpaşa Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Spor Toto Süper Lig'in 14'üncü haftasında oynanacak Fenerbahçe maçı öncesi Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Denizli, "Bizim için başarının olmazsa olmazı Avrupa'ya gitmek. Kasımpaşa'nın ülkemizi ilk kez Avrupa'da temsil etme hakkını sağladıktan sonra daha iyi konumları düşünüyoruz. Sonrasında onlara bakarız" dedi.
"BAŞARININ OLMAZSA OLMAZI AVRUPA'YA GİTMEK"
Mustafa Denizli, Kasımpaşa'yı tarihinde ilk kez Avrupa kupalarına taşımak istediklerinin altını çizerek, "Daha ligin 3'te 1'ini geride bıraktık. Şu an klasman olarak düşündüğümüz yerdeyiz, oynadığımız futboldan keyif alıyorum. Oynayan futbolcularım ve taraftarımız da keyif alıyor. Ama geliştireceğimiz bir çok konu var. Bir diğer konu da kadromuzun darlığı. Böylesine uzun soluklu mücadelelerde alternatiflere ihtiyacınız oluyor. Neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Sakatlık ve cezalı oyuncu durumu futbolun içinde olan şeyler. Bunları asgariye indirdiğimiz zaman çok daha sağlıklı yerlere geleceğiz. O zaman başarma konusu gündeme gelir. Bizim için başarının olmazsa olmazı Avrupa'ya gitmek. Kasımpaşa'nın ülkemizi ilk kez Avrupa'da temsil etme hakkını sağladıktan sonra daha iyi konumları düşünüyoruz. Sonrasında onlara bakarız" şeklinde konuştu.
"KEYİFLİ BİR YARIŞ OLUYOR"
Ligde yarışın bu şekilde devam etmesinin kendileri için mutluluk verici olduğuna değinen Denizli, "Ligde 5 İstanbul takımı mücadele ediyor. Ama ligin tepesinde hiç düşünülmeyen 2 İstanbul takımı var. Bu haftalarda en az bir tanesinin hiç buralarda olacağı düşünülmeyen 1 İstanbul takımı bulunuyor. İnşallah böyle devam eder. Keyifli bir yarış oluyor. Yıllardır çıktığım statlara şimdi misafir olarak gideceğim veya onlar bize misafir olarak gelecek. Sadece 90 dakika bir rekabet olacak. Onlar varlıkları, büyüklükleri ve her şeyleriyle futbolun olmazsa olmazları. Onların üstte olması futbol heyecanını hep yukarıda tutmuştur. Biz de orada olalım, onlar da olsun. Güzel keyifli yarışlar olsun" açıklamasını yaptı.
"ONLAR TARİH BOYU BÜYÜKLER"
Fenerbahçe'nin yaşadığı kötü gidişin dönemsel olduğunu ve sarı lacivertli takımın ligi üst sıralarda bitirebileceğini belirten Denizli, "Büyüklüklerini 2-3 maç galibiyet ya da mağlubiyetle yapmadılar. Onlar tarih boyu büyükler. Aldıkları birkaç olumsuz sonuç onlar üzerinde, camianın ismi ve büyüklüğü üzerinde bir etki yapmaz. Dönemsel olarak haftalık üzüntüler taraftar üzerinde bir etki yapabilir ama neticede hiçbir şey değişmez. Sezon sonuna baktığınız zaman o grubun iç içe olduğunu görürsünüz" dedi.
DENİZLİ: "SPORDA ŞİDDET BİZE MAHSUS DEĞİL"
Öte yandan; Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 9'uncu Boğaziçi Zirvesi kapanış gününde, spor alanında 'Sporda Şiddetin Önlenmesi, Fair Play ve 6222 Sayılı Yasa' isimli panelde konuşan Mustafa Denizli, sporda şiddet olgusunun sadece Türkiye'ye mahsus olmadığını vurgulayarak, "Sporda şiddet olgusu bize mahsus bir olgu değil. Dünya futbolunda çok önemli bir yere sahip olan Arjantin'de ülkenin en büyük iki kulübü maçlarını oynayamadılar. Ben futbolda 50 yılı geride bıraktım. Lise ilk sınıf talebesi olarak başladım futbola. O günden bugüne Türkiye'de değişen birçok şey var. Olumlu, olumsuz birçok tablo var. Futboldaki şiddet olaylarında ise saha içinde de dışında da yaşadık. Sporculuğumda ve devamında yaptığım mesleğimde şiddetle ilgili bir durumum olmadı. Maruz kaldım ama karşılık vermedim. Türkiye'de en çok kırmızı kart gören futbolcuydum. 22 tane gördüm. Bu kartların tamamı hakem kararlarına olan isyanım yüzündendi. Şansal ile program yaparken söylüyorduk. Hakemlik çok önemlidir ama yanlış kararlar verebiliyorlar ancak buna rağmen dürüstlüklerinden asla şüphe etmiyorum. Şiddetin altında yatan sebeplerden biri de şu, biz Türk insanı olarak takımımızı değil, kendimizi yarıştırıyoruz. Takım oynuyor ama ben kaybettim hissine kapılıyoruz. Bir ülke insanı kanun denen hukuksal düzenlemeler ve devletin varlığından korkmuyorsa veya yasalar işletilmiyorsa bu olaylar devam eder. Bu ülkede yıllarca hakemler polislerin kalkanları eşliğinde sahayı terk etti. Ben İzmirliyim. Türkiye'nin her tarafında spor yaptım. Sahaya çıkıyorsun, sahanın bütün çevresi polis kaynıyor. Gördüğünde hissettiğin 'Burada bir şey mi olacak?' oluyor. Hepimizin ayıbı var. Tezahüratlara bakıyorsun, 'Ölmeye geldik' neden ölmeye geliyorsun yahu stada? Takıma katkısı olmayan tezahürat şekilleri" ifadelerini kullandı.
DENİZLİ: "BEN SAHADA ADALET ARARIM"
Futbolculuk döneminde de teknik direktörlük kariyerinde de her zaman haksızlığa karşı çıktığını vurgulayan Denizli, "Neticede bu ülkenin insanıyız. Sporda şiddet diyoruz ama kadına şiddet her gün ülke gündeminde. Erkeğe, çocuğa... Sporda şiddeti kaldırabilir miyiz, belki kaldıramayız ama süreklilik arz etmeyen olması gerekiyor. Büyük camialarda da görev yaparken kimseyi kırmadım. Ben sahada adalet ararım. Büyük takımlarda görev yaptım ama uzun süreli çalıştım. Haksızlığa itiraz ederim ben. Ben başkasına yapılan haksızlık yüzünden de kırmızı kart gördüm. Bir kez Türkiye'de ceza aldım mesleğimde. Başında olduğum takımın sahasında hakeme saldırı oldu. Sahaya girdim, hakemi korumak için ancak çizgiyi aştığım için sevk edildim. Arkasından aynı federasyondan teşekkür mektubu aldım" diyerek sözlerini noktaladı.