İstanbul, kadına şiddete karşı koşacak
İsmail Özbayraktar, Vodafone 37. İstanbul Maratonu'nun "Kadına şiddete dur de" sloganıyla koşulacağını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, "Vodafone 37. İstanbul Maratonu için bir tema belirlendi. 'Kadına şiddete dur de' sloganıyla koşacağız" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor AŞ Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, Vodafone 37. İstanbul Maratonu'nun "Kadına şiddete dur de" sloganıyla koşulacağını söyledi.
Özbayraktar, 15 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek organizasyon öncesi AA muhabirine açıklamalarda bulunarak, çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Maratonda farklı konulara dikkati çekmek için her yıl bir slogan belirlediklerini aktaran Özbayraktar, bu seneki etkinliğin kadına şiddete karşı gerçekleştirileceğini dile getirdi.
Özbayraktar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın talimatıyla bu temanın belirlendiğini vurgulayarak, "Kadınlara karşı uygulanan şiddette gerçekten çok kötü örneklerimiz var. Biz bütün şiddete karşıyız ve maratonumuzda bu temayı işleyeceğiz. 'Kadına şiddete dur de' sloganıyla koşacağız. Bütün afişlerimizde, görsellerimizde turuncu renk ağırlığı var. Bu farkındalığı oluşturmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Maratona rekor katılım var
Vodafone 37. İstanbul Maratonu öncesi büyük bir heyecan yaşadıklarını belirten Spor AŞ Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, "Şehrimizin gerçekten çok güzel ve büyük bir organizasyonu. Vodafone 37. İstanbul Maratonu'nda yine katılım rekoru var. Biz şu ana kadar çipli koşular için 25 bin kayıt aldık. Yine 5 bin de geç kayıt hakkı tanıyoruz. Bunu yapmamızın sebebi, geç kayıt katılımcılarına bir bağış imkanı tanımamız. Belli bir miktar bağış yaparak geç kayıt imkanına sahip olunuyor. Bu rakamı 5 bin ile sınırlandırdı" diye konuştu.
Maratonda yine bir çok önemli atletin yer alacağını vurgulayan Özbayraklı, şunları söyledi: "Zaten organizasyonumuz 2017 yılına kadar altın kategoride yer alıyor. Bu maratonun altın kategoride koşulabilmesi için belli kriterler var. Bunlardan biri, 5 erkek, 5 kadın olmak üzere 5 farklı ülkeden elit altın kategori seviyesinde atlet getirmeniz gerekiyor. Bu kriteri sağlamazsanız, size altın kategoride yer vermiyorlar. Biz bu anlaşmalarımızı daha fazlasıyla yaptık ve 7 ülke üzerinden gerçekleştirdik. Şu anda kendi istekleriyle gelenler de var. Bizim 30 civarı kendi milli atletimiz mevcut ve toplamda 60'a yakın elit atlet koşacak. İstanbul Maratonu artık ciddi bir marka. Bu marka organizasyonda elit atletler koşmak istiyorlar. Her geçen gün büyüyen organizasyonumuzda yer alabilmek için elit atletler de birbirleriyle yarışıyorlar diyebiliriz."
"Majör maratonlar arasına girmeyi hak ediyor"
İsmail Özbayraktar, İstanbul Maratonu'nun seviye olarak dünyanın önde gelen organizasyonlarıyla yarışır durumda olduğunu aktararak, "Bana göre, dünyanın sayılı majör maratonları arasına girmeyi hak eden bir organizasyon. Ama biraz daha işin formüle edilişiyle uğraşırsak, çok çabuk bu hedefe ulaşabiliriz" dedi.
Geçen yılki maratonu izlemeye Kenyalı eski şampiyon maratoncu ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Üyesi Paul Tergat'ın geldiğini anlatan Özbayraktar, "Bizim halk koşusuna bakıp, kafasını iki elinin arasına alarak, 'ben hayatımda böyle bir şey görmedim' dedi. Bu bizi çok mutlu etti" şeklinde konuştu.
Özbayraktar, ana yarışlarda sadece profesyonel elit atletlerin koşabildiği şeklinde yanlış bir algı olduğunu vurgulayarak, "Aslında öyle değil. Biz, serbest meslekle uğraşan, doktor olan, mühendis olan vatandaşımızın, antrenmanlarla bu mesafeleri tamamlayabileceklerine inanıyoruz. Özellikle 10 kilometre ile başlatıyoruz. Zaten halk koşumuz 8 kilometre ve 100 bin civarında insanımız katılıyor. Bunu çok rahat kanalize edebiliriz ve çalışmalarını yapıyoruz. Koşu grupları oluşturduk. Meyvelerini almaya da başladık" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin yeterli sayıda maraton organizasyonu yapamadığına dikkati çeken Özbayraktar, "Maraton sayılarımızı artırmamız lazım. Sadece İstanbul Maratonu ile sınırlı kalmaması gerekiyor. Dünyada çeşitli organizasyonlar var, gece maratonu, kadın maratonu, çocuk maratonu gibi. Biz geçen sene çocuk maratonunun ilkini yaptık ve 7 bin çocuğumuz katıldı. Maraton sayılarını artırma hedefinde, kendi timing (zaman tutucu) ekibimizi kurduk. Hep yurt dışından gelen insanlar derece ölçümlerini yapıyordu, şimdi kendi ölçümlerimizi yapacağız. Böylece dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Bu şekilde maraton sayımızı da artırabileceğiz" şeklinde görüş belirtti.
"Bağış kampanyaları oluşturduk"
Özbayraklı, İstanbul Maratonu kapsamında çeşitli bağış kampanyaları gerçekleştirileceğini açıkladı. Organizasyona sivil toplum kuruluşlarını (STK) dahil ettiklerini aktaran Özbayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: "Şu an 7 tane daimi STK var. Yıl boyunca vatandaşlarımız bağış yapabilecekler. STK'lar da kendi aralarında rekabete girecekler. Maratonla ilgili topladıkları bağış miktarı önemli olacak. Genel olarak kendilerinin ne yaptığı değil, maratonda neler yaptıkları bizim açımızdan belirleyici kriter olacak ve buna göre değişebilecekler. Ben bunun etkiyi artırdığını düşünüyorum. Ciddi çalışmalar yapıyorlar. Aslında biz herkesi hayır için koşturmaya çalışıyoruz. Bir amaçlarının olmasını istiyoruz. Sporla beraber insanların bu güzel duygularını ortaya çıkarabilecek değişik kampanyalar içine girmek istiyoruz. Vatandaşlarımız, kullanmadıkları spor ayakkabılarını fuarımıza getirebilecekler ve bunlar ihtiyaç sahiplerine gidecek. Yine start noktasından önce bağış yapma imkanı sunacağız. Spor malzemelerini gönüllü arkadaşlarımıza teslim edebilecekler ve biz de bu malzemeleri İBB Kadın Koordinasyon Merkezi vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Türk milletinin hayırsever olduğuna inanıyoruz. Bu bağış kampanyası da geleneksel olarak inşallah gelecek yıllardaki organizasyonlarımızda da devam edecek."