Umut veren gelişme! Türkiye koronavirüs tedavisini bulmuş olabilir!

Covid-19 enfeksiyonuna karşı tüm dünyada ilaç ve aşı çalışmaları tüm hızıyla sürerken, bir yandan da coronayla savaşan hastalar için çözüm yolları aranıyor. Bu aşamada yıllardır bilinen plazma tedavisi tekrar gündeme geldi.

Sözcü gazetesinden Nazlı Doğaner Halıcı, Onkoloji Uzmanı Dr. Başak Adaklı Aksoy, bir süredir ülkemizde de uygulanmaya başlanan tedaviyle ilgili merak edilenleri şöyle anlattı…

NASIL UYGULANIYOR?

Bu yöntem, hasta olan kişinin iyileşirken oluşturduğu kan plazmalarının bir kısmının bu kişiden alınıp, kritik durumda olan hastaya verme esasına dayanıyor. Vücudumuz bir enfeksiyon etkeniyle karşılaştığında onu tanımanın, sınırlamanın ve yok etmenin yollarını geliştiriyor. Aynı zamanda bu etkeni hafızasına alıp enfeksiyonla daha sonra tekrar karşılaşma durumuna hazırlıklı oluyor. Aslında aşılar da bu mantıkla üretiliyor. Vücudumuz, düşük dozları ya da parçaları ile mikropları tanıyor ve böylece bunlara karşı antrenmanlı oluyor.

BAĞIŞÇIYA ZARARI YOK

İmmün plazma tedavisi bir mucize değil ancak etkin olabileceğini, hiç değilse hastaların bir kısmının kurtarılmasına katkı sağlayabileceğini biliyoruz. Bu nedenle Covid-19 enfeksiyonunu atlatmış kişileri plazma bağışçısı olmaya davet ediyoruz. Bağış sırasında tüm merkezlerde bağışçı sağlığına en üst düzeyde özen gösteriliyor ve bağışçının bağışıklık sistemi bu uygulamadan herhangi bir zarar görmüyor.

KİMLER BAĞIŞÇI OLABİLİR?

Plazma tedavisi Türkiye'de de bir süre önce başladı ve nisan ayı başında Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Covid-19 immün plazma eldesi ve kullanımını düzenleyen bir rehber yayınladı. Bu rehbere göre; bir kişinin immün plazma bağışçısı olabilmesi için bağışçı adayının Covid-19 enfeksiyonu geçirdiğini laboratuvar testleriyle kanıtlaması isteniyor. Ateş, öksürük, nefes darlığı gibi semptomların üzerinden kesin olarak en az 14 gün geçmiş, hastanede yatarak tedavi olmuş kişilerin ellerinde farklı zamanlarda alınmış iki adet sürüntü örneklerinin negatif olduğuna dair rapor olması gerekiyor. Covid-19 tanısı almış ancak hastaneye yatışı gerekmemiş kişilerde de en az 28 gündür bir şikayet olmaması ve sürüntü örneklerinin 1 kez negatif olması şartı aranıyor. Bu kişilerin kan vericisi olabilmenin genel şartlarını da karşılaması gerekiyor.