Koronavirüs tedavisinde ''yeni doğan kordonu'' mucizesi
Türkiye'de yapılan bir araştırma, yeni doğan göbek kordon kanından elde edilen mezenkimal kök hücrelerin koronavirüs hastalarına şifa olabileceğini ortaya koydu. Yoğun bakımda olan 42 hastanın dahil edildiği çalışmada, ölüm oranlarının yarı yarıya düştüğü saptandı.
Organ nakillerinde vücudun yeni organı reddetmesinin önüne geçmek için yıllardır uygulanan ve yeni doğan bebeklerin göbek kordon dokusundan elde edilen “mezenkimal kök hücre” tedavisi, şimdi de Covid’e bağlı yoğun bakım ölümlerinin azaltılmasında umut vaat ediyor.
Salgının dünyada başladığı Aralık ayından sonra ilk olarak Çin’de bu konuya yönelik araştırmaların başladığına işaret eden Genkord Biyoteknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Turgut “şu anda dünyada bu konuda resmi olarak devam eden 90’a yakın klinik araştırma var. Bu hastalığın hem seyri çok belirsiz, hem de henüz elimizde kesin bir tedavisi yok. Ortalama yüzde 2,5 oranında ölümle seyreden bir viral enfeksiyon. Ölüme yol açmasının en önemli nedeni de sitokin fırtınası dediğimiz tablo. Bağışıklık sistemi hastalıkla savaşırken aşırı yanıt verdiğinde akciğerler savaş alanına dönüyor ve hasta akciğer yetmezliğinden kaybediliyor. İkinci durumda da damar içi endotel hasarı nedeniyle kan akışının düzgün bir şekilde olması engelleniyor, bu da pıhtıya bağlı organ hasarı ya da ölümlere yol açıyor. Dolayısıyla bu sitokin fırtınasının önüne geçebilmeniz gerekiyor” dedi.
“ORGAN REDDİNİ ÖNLEDİĞİ İÇİN COVİD’DE DE DENENDİ”
Mezenkimal kök hücre tedavisinin organ nakillerinden sonra aşırı immün yanıtı baskılayarak organ reddini önlemek adına bazı hastalarda Bakanlık onaylı olarak uzun süredir kullanıldığını belirten Prof. Dr. Turgut “işte bu etkisinden dolayı ilk önce Çin'de başlayan, daha sonra İtalya ve Amerika'da da çıkan ve şu anda dünyada sayısı 87’yi bulan resmi klinik araştırma sürüyor. Bu noktada biz de yıllardır kordon kanı bankacılığı yapan bir merkez olarak Sağlık Bakanlığı'na başvurduk. Sağlık Bakanlığı Mayısın ilk haftasında yaptığımız başvuruya çok hızlı bir şekilde dönüş yaparak araştırmamızı onayladı ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir eğitim araştırma hastanesinin yoğun bakım ünitesi ile birlikte ortak bir çalışma yürüttük. Bu çalışmaya sadece yoğun bakım aşamasına gelmiş Covid-19 hastalarını dahil ettik” dedi.
“HASTALARDAKİ ÖLÜM ORANINI YARI YARIYA DÜŞÜRDÜ”
Toplamda 42 yoğun bakım Covid hastasının yarısına ortalama üç seans kordon kaynaklı mezenkimal kök hücre verdiklerini, diğer yarısına ise Bakanlığın hali hazırda uyguladığı standart Covid tedavisinin uygulandığını anlatan Prof. Dr. Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışmaya dahil edilen tüm hastaları, klinik durumuna göre yedişer kişilik üç gruba ayırdık. Bir grupta yoğun bakım aşamasına gelmiş ama entübe olmadan takip edilen hastalar, ikinci grupta yoğun bakımda ama entübe takip edilen hastalar, üçüncü grupta ise hem yoğun bakımda hem entübe, hem de altta yatan ek hastalığı bulunan hastalar (diyabet, kalp gibi) yer aldı. Hastaların yarısına mezenkimal kök hücre tedavisi verilirken kalan 21 kişilik diğer yarısı, Sağlık Bakanlığının standart olarak uyguladığı tedavi protokolü ile takip edilen kontrol grubumuz oldu. Dolayısıyla her iki grubu karşılaştırmalı olarak değerlendirebileceğimiz bir çalışma oluşturduk. Çalışma sonunda şunu gördük: Birincisi, yoğun bakıma giren hastaların tamamında sitokin fırtınası meydana geliyor hemen hemen bütün hastalarda akciğer hasarı da oluşuyor. Dünya verilerine baktığımızda, yoğun bakıma Covid-19’a bağlı ölümler yüzde 48 civarında. Ancak bizim mezenkimal kök hücre tedavisi uyguladığımız hastalarda bu oranın yüzde 24’lere kadar düştüğünü gözlemledik. Çin ve İtalya'daki yayınlarda bu oranın yüzde 5’lere düştüğü kaydedildi.”
“BİR KORDON DOKUSU 200 HASTAYA YETİYOR”
Bir kordon dokusundan ortalama 200 hastaya yetebilecek kadar mezenkimal kök hücre elde edilebileceğine işaret eden Prof. Dr. Turgut, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bizim yaptığımız bu klinik çalışma tabii ki sınırlı bir çalışma. Bunun genişletilmesi lazım. O nedenle Covid’e çare bulduk gibi bir söylemimiz kesinlikle yok. Rutin tedavi yöntemi olarak zaman içerisinde geliştirilebilmesi için araştırmaların genişletilerek sürdürülmesi gerekiyor. Ama yaptığımız çalışmalarda aldığımız sonuçlar ümit verici. Örneğin 32 haftalık hamile olan Suriye kökenli bir hastaya, bebeği sezeryanle alındıktan sonra yoğun bakımda izlenirken mezenkimal kök hücre tedavisi uygulandı. Bugün hem anne, hem bebek sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürüyor.”