Kızamık aşısı zorunlu mu olacak ?
Aşı reddinin artmasıyla kızamık riskinin de yükseldiği iddiaları tartışma yaratırken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.
Başvuruda “aşılama zorunlu hale gelsin” talebi yer aldı. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın talimatıyla aşı reddinin artışındaki nedenleri ortaya koymak ve bu gidişatı durdurmak için çalışma başlatıldı. Bakanlık önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir yol haritası belirleyecek. Aşı reddindeki artış ve buna bağlı hastalıklardaki riskin yükseldiği iddiaları tartışmalarını değerlendiren TTB İkinci Başkanı Sinan Adıyaman, Hürriyet’ten Meltem Özgenç’e şunları söyledi:
“DOMUZLARDAN FAYDALANILDI” SÖYLENTİSİ KESİNLİKLE YALAN
“Aşı, koruyucu sağlık hizmetleri içinde insanlık tarihinin en büyük kazanımıdır. Ortaçağlardan sonra aşı konusunun ortaya konması, insanların aşılanması, bebek ölümlerini, kitlesel ölümleri ortadan kaldırdı. Sağlığın korunması ve sağlıklı olma halinin sürdürülmesi açısından değeri tartışılmaz. Bu nedenle aşı reddine sebep olan konulara bakmak lazım. İnsanlar neden istemiyor, bunlara açıklık getirilmesi şart. Aşıların içinde alüminyum bulunduğu ve otizme sebep olduğu söylentileri çok yaygın. Böyle bir ilişkinin olmadığı bilimsel olarak kanıtlandı. Yine bu aşılarda domuzlardan faydalanılarak yapıldığına dair bir söylenti var. Bu da kesinlikle yalan. Aşı reddinin giderek artması ve salgın ihtimalinin baş göstermesi nedeniyle eski Bakan Recep Akdağ döneminde Sağlık Bakanlığı’na başvurmuştuk. Yeni bakan Ahmet Demircan’a da aynı yönde başvurumuzu yaptık. Başvurumuzda aşıların zorunlu olması gerektiğini ilettik. Henüz bir sonuç yok.
AŞI ANNENİN BABANIN DEĞİL TAMAMEN BEBEĞİN HAKKIDIR
Ancak bu konun tartışılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. 24 Nisan ‘Dünya Aşı Günü.’ TTB aile hekimliği kolu ve pratisyen hekim kolu bu konuda halkı bilinçlendirme kampanyası yapacak. Sağlık Bakanlığını da göreve davet ediyoruz. Aşılama mutlaka zorunlu hale getirilmeli. Çünkü bu annenin babanın hakkı değil, tamamen bebeğin hakkıdır. Yaşam hakkı ve sağlıklı yaşam hakkı tehlikeye atılamaz.”