Kemoterapi tedavisi tarih oluyor!

Çağın en büyük hastalıklarının başında gelen kansere karşı atılan yeni adım klasik kemoterapi tedavisinin rafa kalkmasına neden olacak.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre dünya çapında ortalama 18 milyon kişiye kanser tanısı konuyor, 9 milyonu aşkın kişi kanser nedeniyle yaşamını yitiriyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise Türkiye’de her yıl ortalama 163 bin kişiye kanser tanısı konuluyor. Üstelik görülme sıklığı da gün geçtikçe artıyor.

Cumhuriyet gazetesinden Sibel Bahçetepe'nin haberine göre araştırmalar tablonun bu şekilde devam etmesi halinde 2030’da tüm dünyada 22 milyon yeni tanı konulacağını gösteriyor. Tıp dünyasının kanser tedavisinde yöntem değişikliğine gitmesi ise tüm kanser türleri için umut vaat ediyor. Klasik kemoterapi terk ediliyor, yerini akıllı moleküller ve kişiye özgü tedavi uygulamaları alıyor.

ERKEKTE AKCİĞER

Tıp dünyası 4 Şubat Kanser Günü’nde “İyileşme oranları artacak, ölüm oranları düşecek mi” sorusunun yanıtını arıyor. Tıbbi onkoloji uzmanı Prof. Dr. Orhan Türken, kanserin yıllar içinde giderek artış gösterdiğine dikkat çekerek en sık görülen türlerin erkeklerde akciğer ve prostat, kadınlarda ise meme ve akciğer kanserleri olduğunu söylüyor. 

Kanser tedavisinin giderek kişiye özgü hale gelmeye başladığına dikkat çeken Türken, “Halen pek çok hastada kullandığımız klasik kemoterapi yavaş yavaş terk ediliyor. Bunun yerini akıllı moleküller, hedefe yönelik ilaçlar alıyor. Bağışıklık sistemini aktif kılarak kanserle mücadelede daha güçlü hale getiren immünoterapi de giderek daha fazla hastada kullanılıyor” diyor. 

DİREKT ETKİLİ...

Türken, kişiye özel tedavinin aşamalarını şöyle anlatıyor: 

“Kanser tanısı konulduktan sonra ameliyat veya biyopsi yöntemiyle alınan parça genetik laboratuvarlara gönderiliyor. Burada tümör hücrelerinin genetik profili çıkarılıyor. Hangi genlerde sorun varsa, mutasyon görülüyorsa bunlar belirleniyor. Böylece hücrelerin hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olan bu genetik değişiklikler üzerinden tümöre direkt etkili ilaçlar kullanılabiliyor. 

İmmünoterapi yönteminde de vücudun kansere karşı doğal savunma mekanizmalarının daha etkin hale gelmesi sağlanıyor. Kemoterapi gören hastalarda saç dökülmesi, aşırı bulantı, kusma, kan değerlerinde düşme, kansızlık ve bunun tetiklediği enfeksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Hedefe yönelik tedavilerde bu yan etkilerin büyük kısmını görmüyoruz.” 

‘KORKMAYIN KORUNUN’

Medikal onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nedret Taflan Salepçi ise bakanlık verilerine göre Türkiye’de her yıl 103 bini erkek, 71 bini kadın olmak üzere 174 bin kişinin kansere yakalandığını anlatıyor. 

Salepçi, kanserden korunmak için şu önerilerde bulunuyor: 

“Haftada yarım kilodan fazla et yemeyin, bol sebze, makul oranda meyve tüketin. İdeal kilonuzu korumaya çalışın. Her gün egzersiz yapın. Sigara ve alkolden uzak durun. Günde 7 saat uyuyun. Yaz aylarında güneşten korunun. Özellikle sarışın, çilli ve vücudunda 20’nin üzerinde beni bulunan insanların güneşten korkmaları gerekir. Uyuduğunuz odada bilgisayar ve cep telefonu bulundurmayın. Check-up lüks değil bir ihtiyaçtır. Herkesin yılda bir kere check-up programına katılması gereklidir.”
 

Sonraki Haber