İstanbul'da kriz ! Doktorlar bir bir istifa etti, hastalar ortada kaldı
Haydarpaşa Numune Onkoloji Bölümü'nde görev yapmakta olan 3 uzman doktor geçtiğimiz hafta istifa ederken, tedavileri devam eden hastalar ise ortada kaldı.
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde görev yapan 3 uzman doktorun geçen hafta görevini bıraktığı, onkoloji bölümünde uzman doktorun kalmadığı ortaya çıktı. Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören çok sayıda hastanın “hizmet yok” denilerek çevredeki yakın hastanelerin onkoloji bölümlerine yönlendirildiği, hastaların tedavilerinin aksadığı belirtildi.
Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre; hastalar, mağdur olduklarını belirterek “Doktorlar istifa etmiş ve buraya bir doktor ataması neden hemen yapılmıyor? Sağlık Bakanlığı’na başvurarak şikâyetçi olduk. kanser hastaları ortada bırakıldı. Bizim tedavimizi takip eden doktorlar gidince başka hastanelere yönlendiriliyoruz, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dediler.
‘NE KADAR SÜRECEK BİLMİYORUZ’
Meme kanseri olan ardından kemik ve karaciğer kanserine yakalanan 53 yaşındaki A.G. adlı hasta şunları söyledi: “2015 yılından beri bu hastanede tedavi görüyorum. Meme kanseri nedeniyle başladığım tedaviye, iyileştikten sonra da kemik ve karaciğer için devam ettim. tedavi sürecim bitmiş değil. Hastanede çalışan doktorlarımız 27 Temmuz günü itibarıyla hastaneden ayrılmış durumda. Aradan neredeyse bir hafta geçmesine karşın şu anda tıbbı onkoloji servisinde resmi olarak atanmış tek bir doktorun olmadığını görüyoruz. Benim gibi tedavi görmesi gereken yüzlerce hasta var. Kan tahlillerinin sonucuna bakıp ona göre ilaç alacak hastalara, onay verebilmek için geçici görevlendirmeyle gelen bir doktor sayesinde hastalar bugün ilaç alabildiler. Bu süreç daha ne kadar devam edecek bilmiyoruz. Bizim tedavi dosyamız bu hastanede. Tedavimizin nasıl yürütüleceği, yeni yerdeki doktorun kim olacağı gibi endişelerimiz var.”
‘BAKANLIĞI, BAKANLIĞA ŞİKÂYET ETTİM’
Hastanede doktor kalmaması üzerine 20- 25 hastanın başhekimlik ile görüşme kararı aldığını, ancak bu nedenden tedavilerinin aksamasından endişesi duyduklarını ve birçoğunun görüşmeden vazgeçtiğini anlatan A.G, “Bir iki kişi başhekimliğe çıkarak görüşme yaptık. Hastane heyeti bize resmi bir bilgilendirmede bulunmamakla beraber sadece sözlü olarak ‘Biz talepte bulunduk ancak Sağlık Bakanlığı atama yapmadı ve doktorların ne zaman geleceği de belli değil’ dediler” dedi. Güngör, Sağlık Bakanlığı şikâyet hattı olan 184’ü aradığını anımsatarak “Sağlık Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’na şikâyet etmiş oldum. Durum bu kadar vahim” dedi.
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ: KENDİ İSTEKLERİYLE AYRILDILAR
Konuya ilişkin aradığımız İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise konuya ilişkin doktorların kendi isteği ile ayrıldıklarını belirterek başka bir açıklama yapmadı. Hastane yetkilileri ise açıklama yapma yetkilerinin olmadığını kaydetti.
ŞARTLAR KÖTÜ TEDAVİDE PSİKOLOJİ ÖNEMLİ OHAL’İN KALKMASINI BEKLEDİLER
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, kamu hastanelerindeki doktorların OHAL döneminde istifa edemediği için OHAL’in kalkmasını beklediklerini, OHAL’in kalkmasıyla istifaların başladığını belirterek şunları söyledi: “Kamu hastanelerindeki doktorlar çalışma şartlarından memnun değil, bu yüzden çok sayıda hekim, istifa ederek özel sektöre geçmektedir.”
TEDAVİ ALIŞTIKLARI ŞEKİLDE SÜRMELİ
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip doktorların eksikliğinin ve değişikliğinin kanser hastalarının tedavisini nasıl etkileyeceğini şöyle anlattı: “Onkoloji hastaları tanısından, tedavisine, sosyal ve psikolojik desteğin bir bütün olarak verilebildiği kapsamlı onkoloji merkezlerinde yapılmalıdır. Her hastanenin az sayıda tıbbi onkolog aracılığı ile verebileceği bir hizmet değildir. Altyapısının uygun olması, yöneticilerinin onkoloji hastaları konusunda farkındalığının olması gerekir. Hastaların mağdur olmaması için maddi ve manevi çalışma yükünün çok fazla olduğu bu alanın özellikle her anlamda desteklenmesi gerek. Hastaların alıştığı ortamlarda tedavilerinin devam edebilmesi onların psikolojileri açısından önemli. Çünkü hastaların durumunu takip eden doktorların gitmesi, yeni gelen veya yeni gidecekleri hastanedeki doktoru tanımamaları, tedavilerinin aksayacağı endişesi yaratabilir. Bunların olmaması için her hastaneye bir tıbbi onkolog anlayışından vazgeçip kapsamlı onkoloji merkezlerinde kanser hastasına bütünlüklü ve kapsayıcı yaklaşıma geçilmelidir. Hekimlerin kamuda kalmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.”