Domuz gribi yine can aldı ! Profesörden korkutan sözler
Diyarbakır'da bir kişi domuz gribinden hayatını kaybetti. Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, koronavirüsü salgınından ziyade domuz gribine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek uyarılarda bulundu.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, Diyarbakır’da bir kişinin domuz gribi nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, Türkiye’nin Çin’i tehdit eden koronavirüsünden ziyade domuz gribine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Şenyiğit, ''Bugün belli şehirlerde domuz gribi tekrar ortaya çıkmaya başladı. Domuz gribi ile ilgili geçenlerde Eğitim Araştırma Hastanesi'nde bir hastayı kaybettik. En son Batman’da bir hasta vardı'' dedi.
Çin'in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve hızla yayılan koronavirüsü dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Şimdiye kadar 350’den fazla kişinin bu virüs nedeni ile hayatını kaybettiği ve binlerce kişiye de virüsün bulaştığı bildirildi. Dünyayı tehdit eden koronavirüsü gündemdeki yerini korurken Türkiye’nin birçok ilinde ise domuz gribi vakalarında artış yaşandığı kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da bir kişinin domuz gribi nedeni ile hayatını kaybettiğini aktaran uzmanlar, Türkiye’nin koronavirüsünden ziyade domuz gribine dikkat etmesi uyarısında bulundu.
“Koronavirüsünden ziyade domuz gribini konuşmak lazım”
Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, Türkiye’de Çin gribinden ziyade domuz gribini konuşmak gerektiğini, yaklaşık 10 gün önce Diyarbakır’da bir vatandaşın domuz gribinden hayatını kaybettiğini söyledi.
Dünya gündeminde korona virüsünden bahsedildiğini kaydeden Prof. Dr. Şenyiğit, bu virüsün turistler aracılığıyla hızla yayıldığını ve virüse bağlı ölüm sayısının da her geçen gün arttığını dile getirdi. Gribin, nezlenin ileri evresi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şenyiğit, “Aslında grip bir virütik enfeksiyondur. Yani, gribal enfeksiyonlar, bunların farklı ad grupları vardır. Çoğu korona virüs grubuna dayanıyor. İlk etapta insandan insana bulaştığı kabul edilmiyordu. Ama bugün için artık insanlardan insana bulaşıldığı da kabul ediliyor. Bu yüzden önemli bir risk gibi kabul edilebiliyor. Peki bizim için ülkemizde anlamı nedir, bence koronavirüsünden ziyade domuz gribini konuşmamız lazım. Bugün belli şehirlerde domuz gribi tekrar ortaya çıkmaya başladı. Domuz gribi ile ilgili geçenlerde Eğitim Araştırma Hastanesi'nde bir hastayı kaybettik. En son Batman’da bir hasta vardı. Bizde bu tehlike koronavirüsünden daha fazla. Dünyanın globalleştiği dönemlerdeyiz, Çin’den gelen bir turistin bunu Türkiye’de yayması çok da şaşırılacak bir durum değil. Onun için dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle Uzakdoğu’ya giden insanların çok daha dikkatli olmaları gerekiyor. Maske ile dolaşmalarından fayda var. Kapalı ortamlara gitmemelerine fayda var. Bu hastalığın yoğun görüldüğü şehirlerde seyahat etmemelerinde fayda var. Biz aynı zamanda Çin ile çok sıkı alışverişi olan bir ülkeyiz. Her türlü eşyayı alıyoruz. Ama şimdiye kadar eşyadan bulaşma gibi bir şey yaşanmış değil. Burun akıntısı, ateş, üşüme, titreme, balgam, boğaz yanması, göğüste yanma, solunum varsa acaba bu ağır gribal enfeksiyon alabilir mi diye dikkat etmek lazım ve mutlaka hekime gidilmeli” dedi.
“Domuz gribinden korunmak için aşı yapılmalı”
Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, gribal enfeksiyonun oluşturduğu komplikasyonların kişiyi öldürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, sözlerine şöyle devam etti:
“Tekrar söylüyorum bizim için çok önemli olan domuz gribidir. Özellikle risk altında olanların mutlaka aşılarını yaptırmaları gerekiyor. Burada aşının önemine bir daha vurgu yapmak istiyorum. Son derece önemlidir aşı yapmak, çünkü aşı koruyucudur. 5 yaş altı vaka grupları, 65 yaş üstü vaka grubu, kronik hastalığı olanlar, dalağı alınmış olanlar, şeker hastalığı olanlar, bronşiti olanlar, asımı olanların mutlaka aşılarını yaptırmalarında büyük fayda var. Ama genellikle bu tür hastalarla temastan sonra 24 ile 48 saat içinde hafif bir kırgınlık başlar. Sonra hafif bir ateş, baş ağrısı, boğaz da yanma, halsizlik, takatsizlik ve daha sonra yüksek ateş. Yüksek ateş ve daha sonra şuur kaybına kadar giden tablo meydana gelebilir.”