Bilim insanlarından yeni salgın uyarısı! Böyle giderse korona son olmayacak
Yeni salgın risklerinin kapıda olduğuna dikkat çeken uzmanlar, harekete geçilmezse gelecekte daha sık salgınların ortaya çıkacağını belirtti.
IPBES tarafından acil koduyla toplanan uzmanların hazırladığı son rapora göre, bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye yönelik küresel yaklaşımda köklü bir değişiklik olmazsa gelecekte daha sık salgınlar ortaya çıkacak. Trilyonlarca dolarlık maliyet oluşacak. Uzmanlar riskleri azaltmanın maliyetinin, pandemilerle mücadele maliyetinden 100 kat daha az olacağını söylüyor.
Hürriyet gazetesinden Emre Eser'in haberine göre, şu anda 1.7 milyon 'keşfedilmemiş' virüsün memelilerde ve kuşlarda bulunduğu belirtiliyor.
Corona virüs salgını ile beraber tüm dünyadaki ekonomik ve sosyal aktiviteler sekteye uğrarken dünyanın dört bir yanından 22 önde gelen uzman Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES) tarafından doğanın bozulması ve artan pandemi riskleri hakkında acil bir çalıştay için toplandı. Çalıştay kapsamında hazırlanan rapora göre bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye yönelik küresel yaklaşımda köklü bir değişiklik olmadıkça, salgınlar daha sık ortaya çıkacak, virüsler daha hızlı yayılarak dünya ekonomisine zarar verecek ve corona virüsten daha fazla insan ölecek.
TRİLYONLARCA DOLAR MALİYET
Bilim insanları raporda hastalıkların ortaya çıkışının ardından alınan tedbirlerin yanı sıra yeni aşı ve terapötiklerin (tedavi edici) hızlı üretimi ve dağıtımı gibi önlemlere güvenmenin ‘yavaş ve belirsiz bir yol’ olduğu belirtilirken, hem küresel ıstırabın hem de pandemilerle mücadelenin küresel ekonomiye verdiği yıllık zararın devasa boyutta olduğunun altı çiziliyor. Temmuzda corona visürü küresel ekonomiye verdiği zararın 8-16 trilyon dolar olması işaret ediliyordu ancak artık sadece ABD için 2021’in ilk çeyreğinde bu zararın 16 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Uzmanlar, pandemileri önlemek amacıyla riskleri azaltmanın maliyetinin, pandemilerle mücadeleden 100 kat az olacağını tahmin ediyor.
TEMELDEN DEĞİŞİM
Rapora göre 1918’deki büyük grip salgınından sonra corona virüs küresel bazda yaşanan 6. büyük salgın. Salgınların kökenleri hayvanlar tarafından taşınan mikroplar ve tamamen insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Bilim insanlarına göre şu anda 1.7 milyon 'keşfedilmemiş' virüsün memelilerde ve kuşlarda bulunduğu tahmin ediliyor. Bunların 850 bin kadarı insanları enfekte etme yeteneğine sahip. Uzmanlar, pandemi çağından kaçmanın mümkün olduğu, ancak pandemi başladıktan sonra yapılacaklardan ziyade henüz başlamadan önleyici yaklaşımlara doğru temelden bir değişim yaşanması gerektiğini söylüyor.
YÜKSEK RİSK TAŞIYOR
Memeliler ve kuşların ticareti, zoonotik patojenlerin önemli rezervuarları olmaları sebebiyle, hastalıkların ortaya çıkması için diğer türlere göre daha yüksek risk taşıyor. ABD, her yıl 10 ila 20 milyon yabani hayvanın ticaretini gerçekleştiriyor. 2000 yılında sevkiyat sayısı 7 bin iken, bu 2015’te 13 bine çıktı. Bu ticaret, ABD’ye maymun çiçeği virüsü gibi yeni zoonozların, hastalık vektörlerinin ve konakçıların oluşmasına yol açıyor. Yaban hayvanların tüketimi, özellikle 2016’da 77 milyar ABD doları gelir getiren ve 14 milyon insanın istihdam edildiği ‘geleneksel olmayan hayvancılık’ corona virüsten önce Çin’de önemli ölçüde genişledi.
YÜZDE 30 ETKİSİ BULUNUYOR
Arazi kullanımındaki değişim, ormansızlaşmayı, yaban hayatın habitatına insanların yerleşimini, tarım ve hayvancılık üretimindeki artışı ve kentleşmeyi içeriyor. Pandemilerin oluşmasını etkiliyor ve 1960’dan bu yana ortaya çıkan yeni hastalıkların yüzde 30’undan sorumlu olduğu düşünülüyor. Bu durum iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının etkileriyle birleşiyor.
DOĞANIN DENGESİ BOZULUYOR
İklim değişikliğinin ve biyolojik çeşitlilik kaybına sebep olan insan faaliyetlerinin, aynı zamanda çevremiz üzerindeki etkileriyle pandemi riskini de beraberinde getirdiğini söyleyen EcoHealth Alliance Başkanı ve IPBES çalıştay başkanı Dr. Peter Daszak, “Araziyi kullanma şeklimizdeki değişiklikler, tarım alanlarının genişlemesi, yoğunlaşması ve sürdürülebilir olmayan ticaret, üretim ve tüketim; doğanın dengesini bozuyor. Vahşi yaşam, çiftlik hayvanları, patojenler ve insanlar arasındaki teması artırıyor. Pandemiye giden yol budur. Pandemi çağından kaçabiliriz, ancak bu kontrol alma yaklaşımına ek olarak önlemeye daha fazla odaklanmayı gerektiriyor” diyor.
YABAN HAYATI VURGUSU
Biyoçeşitlilik kaybına neden olan insan faaliyetlerinin azaltılması, halihazırda korunan alanların daha fazla korunması ve yüksek biyoçeşitliliğe sahip bölgelerin sürdürülebilir olmayan sömürüsünü azaltan önlemler yoluyla salgın riski önemli ölçüde azaltılabilir. Rapora göre bu, yaban hayatı-çiftlik hayvanları-insan temasını azaltacak ve yeni hastalıkların yayılmasını önlemeye yardımcı olacaktır.
107 MİLYAR DOLARLIK PAZAR
Yaban hayatının ticareti ile tüketimi, gelecekte ortaya çıkabilecek pandemiler için küresel ölçekte önemli bir risk unsuru olarak görülüyor. İnsanlık tarihi boyunca süregelen yaban hayatı ticareti, birçok ülkede yerel halkların beslenmesi ve refahını artırmak üzere önemini koruyor. Karasal omurgalı türlerin yaklaşık yüzde 24’ünün dünya çapında ticareti yapılıyor. Uluslararası ölçekte yasal olarak gerçekleştirilen yaban hayatı ticaretinin mali değeri son 14 yılda beş kat arttı ve sektörün değeri 2019 yılında 107 milyar dolara ulaştı. Yasadışı vahşi yaşam ticaretinin ise yıllık 7 ila 23 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.