3'üncü ve 4'ncü doz aşı için dikkat çeken ''yan etki'' açıklaması

Doç. Dr. Ümit Savaşçı, "3'üncü ve 4'üncü doz aşıda bağışıklık sistemini biraz daha tetikledikçe yan etkiler, özellikle genç popülasyonda biraz daha fazla olabilir. Bunlar lokal etkiler dışında, kalp kası tutulumu, sinir tutulumları, belki hafif felç yapıcı gelip geçici etkiler olabilir" dedi.

Koronavirüsle mücadelede en etkili silah olan aşılamalar tüm dünyada devam ediyor. 2 doz aşının üzerine yapılan hatırlatma dozları, yani 3. ve 4. doz aşılar, özellikle varyantlara karşı daha etkili koruma sağlarken yan etkiler konusunda insanların kafasındaki soru işaretleri ise henüz geçmiş değil.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, 3'üncü ve 4'üncü doz aşılarda diğer dozlara göre oluşabilecek yan etkilere ilişkin açıklama yaptı. Doç. Dr. Savaşçı, salgının gidişatına göre hatırlatıcı dozların da zorunlu hale geldiğini hatırlatarak, "Hem tıp otoriterleri hem de aşı üretici firmaları tarafından kesinlikle 3'üncü doz aşının yapılması gerektiği belirtildi hatta İsrail 4'üncü doza başladı çünkü belirli bir süre sonra bağışıklık sistemi biraz zayıf kişilerde bunlar da 65 yaş üstü kişiler, koruyucu antikorlar da olmayınca enfeksiyona, koronavirüse karşı açık hale geliyorlar. Her doz aşıda lokal yan etkiler görülebilir. Bunlar kolda ağrı, şişlik, genel halsizlik, eklem, baş ağrısı, ateş. Belki vertigosu gelişen, özellikle koltuk altında bezeler, şişlikler gelişenler oldu. Tabi ki bunlar sık gördüğümüz yan etkiler. Onun dışında aslında bizim için bazen de korkutucu yan etki kalp kası iltihabıydı. Bizim de burada vakalarımız oldu, çok nadir olarak gördük. Biz vakalarımızda çok kalıcı hasarlı bir etki görmedik" diye konuştu.

"YAN ETKİLER ARTABİLİR"
Doç. Dr. Savaşçı, 3'üncü ve 4'üncü dozda yan etkilerin biraz daha arttığına vurgu yaparak, "3'üncü ve 4'üncü dozda bağışıklık sistemini biraz daha tetikledikçe yan etkiler özellikle genç popülasyonda biraz daha fazla olabilir. Bunlar lokal etkiler dışında beki kalp kası tutulumu olabilir, sinir tutulumları olabilir, belki hafif felç yapıcı gelip geçici etkiler gibi olabilir ama bunlar genele baktığımızda milyonda 3-4 kişide görülecek etkiler. Ancak koronavirüsün etkilerine baktığımızda; akciğerler çok kötü etkileniyor, kalp çok kötü etkileniyor ve kalıcı hasarlar da oluşabiliyor. Onun dışında koronavirüsün kendisi kısırlık da yapabiliyor. Beyinde hasar bırakıcı etkiler olduğu tespit edildi. Kalpte aritmi etkileri oluşuyor. Aşılarda özellikle kalpte bir ritim bozukluğu ileri seviyedeyse ve kalp pili varsa bazen ritmi olumsuz yönde tetikleyebiliyor. Ancak bunun da ilacı ve takibi olduğu için şu ana kadar bizim yine çok ciddi bir vakamız olmadı" dedi.

"GÖĞÜSTE AĞRI OLURSA HASTANEYE MÜRACAAT ETSİNLER"
Doç. Dr. Savaşçı, aşı hakkı gelenlerin endişe etmeden yaptırmaları gerektiğini belirterek, "Koronavirüs geçirdiklerinde ucu bilinmeyen 'kontrolsüz güç' dediğimiz hasarların nereye gideceğini bilmediğimiz, belki yıllar sonra ‘Evet şu hasarlar da oluşabiliyormuş’ diye birçok şeyi konuşabiliriz. Dolayısıyla kontrollü şekilde aşı yapıp bağışıklık sistemimizi virüse karşı aktif hale geçirmek her zaman daha bilimsel, daha akılcı bir yaklaşım. O günlerde bir halsizlik, hafif ateş, öksürük olabilir; ama özellikle göğüste baskı tarzında ağrı, ciddi nefes darlığı, halsizlik olursa buna bulantı da eklenirse mutlaka hastaneye müracaat etsinler çünkü belki kalp kası tutulmuş olabilir. Onda da tedavilerimiz, takiplerimiz var. Bazı nörolojik etkiler de görülebilir. Belki yüzde felç durumu, başka bir organda güç kaybı, his kaybı olursa nöroloji başta olmak üzere müracaat ederseler en azından bir şey var mı yok mu, gelip geçici bulgular mı; vatandaşlarımızın gönlünü rahatlatmış olabiliriz" diye konuştu.

Sonraki Haber