Tofaş, 7 milyonuncu aracını üretti
Türkiye'nin ve Stellantis'in üretim ve AR-GE merkezlerinden biri olan Tofaş, 7 milyonuncu aracını üretti.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, sürdürülebilir yönetim modeli, üretim ve ihracat hacmi, AR-GE ve teknoloji yetkinlikleri, 6 bine yakın çalışanı ile Türkiye ekonomisine, sanayii ve AR-GE birikimine önemli bir katma değer sağlayan Tofaş, başarılarıyla Türkiye otomotiv sektörünün yıllar içerisindeki dönüşümünde etkin rol aldı.
2010’lu yıllar itibariyle üretimde sıçramalı büyüme gerçekleştiren Tofaş Fabrikası’nda üretilen 7 milyonuncu araç Egea Cross Wagon oldu.
Tofaş, üretime başlangıcından 7 milyonuncu araç üretimine kadar 25 farklı modeli dünya yollarına çıkardı. Üretime başlamasından bugüne kadarki süreçte toplam 3,7 milyon araç ihracatı gerçekleştirdi ve yaklaşık 43 milyar dolar ihracat geliri elde ederek ülke ekonomisine katkısını sürdürdü.
''Tofaş, 450 bin adetlik üretim kapasitesi, yaklaşık 6 bin çalışanı ile üretim ve AR-GE merkezine dönüştü"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Cengiz Eroldu, Tofaş, 7 milyon araç üretimine ulaşan yolculuğunda, faaliyete başladığındaki 20 bin adetlik üretim kapasitesi ve 600’e yakın çalışanıyla mütevazı bir fabrikadan, bugün 450 bin adetlik üretim kapasitesi, yaklaşık 6 bin çalışanı ile küresel otomobil ve hafif ticari araçlar geliştiren bir üretim ve AR-GE merkezine dönüştüğünü belirtti.
Eroldu, şunları kaydetti:
"Tofaş, sürekli ilerleme azmiyle, yerli sanayi ve AR-GE’nin güçlenmesine dair tutkuyla çalışılan yıllar boyunca endüstriyel ve ticari alanlarda kat ettiği gelişimin yanı sıra Türkiye otomotiv sanayi ve AR-GE’sinin gelişiminde önemli bir rol alırken, ülkemizde pek çok ilke de imza attı. Yetkin insan kaynağımızla, teknoloji, dijitalleşme, kalite ve verimlilik seviyesiyle küresel ölçekte rekabetçi çözümler sunuyoruz. Stellantis üretim sistemi kapsamında, iş güvenliği, kalite ve verimlilik alanlarındaki değerlendirmelere göre de grup içindeki en iyi ilk 3 fabrikadan biriyiz.” açıklamasını yaptı.
Tempra ile Türkiye’nin ilk büyük ölçekli ihracatının gerçekleşmesi, ilk otomotiv Ar-Ge merkezinin kurulması, Fiat Fiorino modelinin içinde yer aldığı Minicargo projesiyle ilk çoklu marka üretiminin gerçekleşmesi, Doblo ile ABD ve Kanada pazarları için ürün geliştirme ve ihracat faaliyetlerini, ülkemizin ilk ve en kapsamlı bağlanabilirlik uygulamasının geliştirilmesi, Tofaş’ın ülkemizdeki ilkleri arasında yer alıyor. Yetkin insan kaynağımız, teknoloji, kalite ve verimlilik seviyesiyle küresel ölçekte rekabetçi çözümler sunuyoruz. Üretim sahasında ve ticari alanlarda dijital dönüşümün en iyi uygulama örneklerini geliştiriyoruz. Stellantis üretim sistemi kapsamında, iş güvenliği, kalite ve verimlilik alanlarındaki yapılan değerlendirmelere göre de grup içindeki en iyi ilk 3 fabrikadan biriyiz."
Bu düzeye gelirken Tofaş’ın önemli aşamalardan başarıyla geçmiş olduğuna dikkati çeken Eroldu, uzun yıllardır AR-GE’ye yatırım yaptıklarını ve Türkiye’nin en çok AR-GE harcaması yapan şirketlerinden biri olduklarını açıkladı.
Cengiz Eroldu, Tofaş AR-GE'nin, yüksek teknolojisi ve çeşitliliği ile öne çıkan laboratuvarlarıyla, anahtar teslim araç geliştirme bilgi birikimine ve yetkinliklerine sahip olduğunu kaydederek, "Türkiye’de üretilecek ürünlerin yanı sıra Stellantis'in dünyanın farklı bölgelerinde üretilen marka ve modellerinin geliştirme projelerinde Tofaş mühendisleri tam sorumluluk üstleniyorlar. AR-GE merkezimizden mühendislik ihracatı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Stellantis ile hem ticari hem de endüstriyel faaliyetlerimiz açısından çok daha büyük bir dünyaya açıldıklarını belirten Eroldu, müşterileri için en iyi değeri üreten şirket olma vizyonuyla yeni teknolojileri benimsemek ve mobilite alanında değişen müşteri ihtiyaçlarına cevap verecek hizmetler ve ürünler geliştirmek üzere yatırımlarını sürdürdüklerini açıkladı.
Eroldu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Üretim ve ihracat alanında ülke ekonomisine katkılarımız devam ederken, AR-GE yetkinlikleri ve teknolojide gelişmeye, çalışanlarımızın refah ve gelişimini desteklemeye, daha düşük bir çevre etkisi için yatırım yapmaya devam edeceğiz. Yeni teknolojilerle dönüşen otomotiv dünyasında Türkiye’nin küresel çapta bir ürün geliştirme ve üretim merkezi olmaya devam etmesi için bugüne kadar olduğu gibi, tedarikçilerimizi ve tüm otomotiv ekosistemini geliştirmede öncü olmaya devam edeceğiz."