Memurlara kredi kartı şoku !
Bağımsız Büro-Sen Başkanı açıkladı: Memur, kredi kartı borcunu ödeyemiyor
Bağımsız Büro-Sen Başkanı Remzi Kızılkaya, kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyen memur sayısının yüzde 30 artışla 205 bin kişiye ulaştığını açıkladı. Memurun enflasyon farkı ve temmuz zammı alamadığına dikkat çeken Kızılkaya, “Tarihî başarı diye yutturulmaya çalışılan 123 liralık zam, büyük bir fiyasko.” dedi.
Memurlardan bankaya olan kredi borcunu ödeyemeyen sayısı artış gösterdi. Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya, kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısının geçen yıla oranla yüzde 30 artarak 205 bin kişiye ulaştığını açıkladı.
Kızılkaya, memur maaşlarının enflasyon karşısında erimesinin bu artışta büyük etkisi olduğunu kaydetti.
Kızılkaya’nın yaptığı açıklamaya göre, hükümetin memurların özellikle 2014 yılında yaşadıkları ekonomik hak kayıpları üzerine dikkatle eğilmesi gerekiyor. 2014 yılında geçerli olan toplu sözleşme kapsamında memura enflasyon farkı ve temmuz ayı zammı verilmedi. Bunun yanı sıra ek ders ücretleri, nöbet ücretleri, ek ödemeler, aile yardımı, çocuk parası, özel hizmet tazminatı ve fazla mesai ücretleri de artmadı.
2014’ün memurlar için gerek malî gerekse özlük hakları açısından başlı başına kayıp bir yıl olduğunu vurgulayan Kızılkaya, “Hükümet ve yetkili sendika, geçtiğimiz yıl diğer konfederasyonları dışarıda bırakarak kapalı kapılar ardında 3 milyon memurun hayatını ilgilendiren kararları tek başlarına almışlardır.” dedi.
Memur ve emeklilerin yaşadıkları hak kaybını telafi etmek üzere hükümete ek zam yapma çağrısında bulunan Remzi Kızılkaya şunları kaydetti: “Zaten kıt kanaat geçinen memur çifte darbe yemiştir. Temmuz zammı ve enflasyon farkı alamayan memurlar yoksulluk sınırının eşiğinde yaşamakta. Tarihî başarı olarak yutturulmaya çalışılan 123 liralık zam sadece büyük bir fiyasko. Memurların kaderlerine terk edilmesine izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz memurların hak kayıpları telafi edilene kadar devam edecek.”
230 bin emekli haciz kıskacında
Emekli olduktan sonra işyeri açarak çalıştığı için Sosyal Güvenlik Destek Primi adı altında kendilerine yüklü borç çıkarılan 480 bin emekli bulunuyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, hükümete bu prim uygulamasını kaldırması çağrısı yaptı.
Emekliler arasında en düşük maaşı Bağ-Kur’luların aldığına ve geçinemedikleri için çalışmak zorunda kaldıklarına dikkat çeken TESK Başkanı, “Esnaf emeklisi aldığı emekli maaşı ile geçinemiyor. En uzun süre prim ödemesine rağmen aldığı para açlık sınırının altında kalıyor. Tekrar çalışmak istediğinde ise yüzde 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisi yapılıyor. Verilen hak geri alınmaz. Emekli maaşlarından SGDP kesintisine son verilmeli.” dedi.
Emekli olduktan sonra çalışan 480 bin vatandaşın 1 milyar lirayı bulan primlerini ödemediği için maaşlarına haciz konulmasının doğru olmadığına işaret eden Palandöken, yapılacak tek ve en iyi çözüm yolunun sosyal güvenlik destek primi uygulamasının zaman kaybedilmeden bir an önce kaldırılması olduğunu söyledi. Bağ-Kur emeklisinin yüzde 80’inin aldığı maaşın ortalamasının 800 lira olduğunun altını çizen Palandöken, SGDP borcunu ödeyemeyecek olan 230 bin kişinin durumunu şöyle anlattı:
“Bağ-Kur emeklisi geçinemiyor. Açlık sınırında maaş alıyor. Emekli olup da çalışmaya devam ederse yüzde 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödemek zorunda kalıyor. Geçinemediği için çalışmak zorunda olan esnaf emeklisi cezalandırılıyor. Bugün itibarıyla emekli olup işyeri açan ve sosyal güvenlik destek primini ödeyemeyen 480 bin civarında çalışan var. Bunların 250 bini emekli torba yasa ile çıkan yapılandırmadan yararlanarak borcunu taksitlendirdi. Ancak çıkarılan yasaya göre halen borcunu taksite bağlayamayan 230 bin kişi başvuruda bulunmadı. Çünkü bu emeklilerin içinde bulundukları durum o kadar iyi değil. Zaten durumları iyi olsa emekli olduktan sonra ikinci kez çalışmaya başlamazlar. Esnaf emeklisinin beklentisi destek priminin kaldırılması ve maaşlarında iyileştirme yapılması. Emekli esnaf ve sanatkârlardan sosyal güvenlik destek primi almak, gençlere iş imkânı açan bir kesimi ödüllendirilmesi gereken yerde cezalandırmak anlamına gelmekte.”