Totti'den itiraf: Deli gibi kendi kendime...
İtalya Serie A ekiplerinden AS Roma'nın efsanevi kaptanı Francesco Totti, mayıs sonunda yaptığı jübilesi sonrası ilk kez konuşarak, yeni hayatını anlattı.
Aktif futbol hayatına, sadece Romalıları değil, rakip takım destekçilerini de ağlatarak 40 yaşında Olimpiyat Stadı’nda veda eden Francesco Totti, Corriere della Sera gazetesine bir söyleşi verdi. Real Madrid de dahil büyük kulüplerden gelen astronomik teklifleri elinin tersiyle iterek 25 yıllık kariyerinin tümünü “ailem” dediği Roma’da geçirmeyi tercih eden Totti, 8 aydır yaşadıklarını ve artık takımında yönetici olarak rol almasının verdiği duyguyu anlattı.
Şimdilik antrenör olmanın öncelikleri arasında yer almadığını dile getiren Totti, “Yönetici konumunda ilk kez söyleşi vermek beni biraz etkiledi. Farklı bir şey bu. Ancak 25 yıllık futbolcu olarak buna da alışmak gerek” dedi.
“Futbolu bırakmak kolay bir darbe olmadı”
Totti, sahalardan ayrılınca hayatında neyin değiştiği sorusuna şöyle karşılık verdi:
“Her şey. Yaşamım, kafam, fiziğim. Hep aynı şeyleri yapmaya alışmıştım: erken kalkmak, kahvaltı etmek, antrenman. Adeta bir makine gibi. Şimdi günü programlamam lazım. Bu, kolay bir darbe olmadı. Kulübüme, pilimi biraz şarj etmem gerektiğini söyledim. Kafamı toplamama, çocuklarımın tadını çıkarmaya ihtiyacım vardı. Buna izin verdikleri için teşekkür ediyorum onlara. Ancak böyle yeni hayatıma doğru adımı atma fırsatı bulabildim. Yine futbolun içinde kaldım ki bu benim hayatım. Her şeyim.”
“Tribünde olmak acı verici”
Forma yerine ceket ve kravat giymenin ne kadar ağır olduğu sorulan Totti, “İlk başlarda deli gibi kendi kendime konuşuyordum: sakatlandım, kırmızı kart gördüm, şimdi oyuna giriyorum. Ancak şimdi alıştım” ifadesini kullandı.
Hayatı boyunca da futbola dair çalışacağından emin olduğunu söyleyen Totti, “Futbolcuydum ve bütün dinamikleri biliyorum. Bir futbolcuya nasıl davranılması gerektiğini bilirim. Soyunma odasında kullanması gerektiği kelimeleri, bakışları, anları bilenler bulunabilir. Diğer yöneticilere göre benim böyle bir şansım var. Soyunma odası dinamiklerini yaşadım. Oraya önceden de olduğu gibi her gün gidiyorum. Ancak şimdi soyunmuyorum” diye konuştu.
Totti, “Tribünde mi yoksa yedek kulübesinde mi olmak daha acı verici” sorusunu da, “Tribünde olmak daha acı verici. Çünkü yedek kulübesinde hep oyuna girebilmeyi umuyorsun. Tribünde delice şeyler duyuyorsun. Şunu düşünüyorum: kim bilir ben oynarken neler diyorlardı?” diye yanıtladı.
“Dünyanın yarısını duygulandırmayı ben de beklemiyordum”
Söyleşiyi yapan muhabirin, jübilesinin, dünyanın yarısını duygulandırdığını söylediği Totti, “Bu kadarını ben de beklemiyordum. Bu, futbolun da ötesinde bir şey. Benim duygularımın onlara geçmesi, onların duygularının da bana geçmesi heyecan vericiydi. O an, Totti ve Roma’nın kaptanı değildim, herkesin kardeşiydim. İnsanların yüzleri aşkla doluydu ve bu benim içindi” diye hissettiklerini anlattı.
Henüz hiçbir İtalyan takımının formasını giymeden Real Madrid’e de gidebileceğini söyleyen Francesco Totti, “Kalbim ve aklım burayı seçmemi sağladı ve bundan asla pişman olmadım” dedi.
“BAE ve ABD’den teklif aldım”
Jübilesinden önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) antrenörlük teklifleri geldiğini de anlatan Totti, “Beni paraya boğabilirlerdi, ama kabul etseydim 25 yıllık aşkı mahvetmiş olurdum. Bir deneyim olabilirdi, ama bir antrenör olarak iyi görünmüyordum bu konseptte. Bu sefer de Roma’yı seçtim” diye konuştu.
12 yaşındaki oğlu Christian’ın da futbol oynadığı hatırlatılan Totti, “Babası gibi bir model var önünde. Ailemin bana öğrettiğini ben de ona öğretiyorum: saygı, eğitim. Tabii ağır bir soyadı taşıyor oğlum. Şimdilik oynadığı zaman ona karışmıyorum. 3-4 yıl içinde kimin gerçekten patron olduğunu göreceğim” dedi.
“Kadınlar her zaman haklıdır”
Özel hayatına ilişkin bazı soruları da yanıtlayan Totti, evde televizyon kumandasının, 10 yaşındaki kızı Chanel’in kontrolünde olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Çizgi film izliyor. Maç izlemem gerekirse başka bir odaya gidiyorum. Çünkü evde pantolonu erkek de giyse eninde sonunda kadınlar hep haklıdır. En azından bazı evlerde.”
“Roma mutfağını hiç sevmiyorum”
Az yemek yediğini de anlatan Totti, “Kendimi çok yemeye verirsem 300 kilo olurum. Şimdilik 2 kilo kadar aldım. Zaten çok iştahlı biri değilim. Roma mutfağını da hiç sevmiyorum zaten. Carbonara, amatricana, pajata: bunları sıfır derecesinde seviyorum” dedi.
“Federer bana benziyor”
TV’de, İtalyan Gomorra ve Suburra gibi mafya eksenli diziler ile Narcos’u izlediğini söyleyen Totti, kendisini en çok heyecanlandıranın ise tenisçi Roger Federer’in maçları olduğunu söyledi. Kendisi de tenis oynayan Totti, “Onu izliyorum, ders alıyorum, bazen bana benzediğini düşünüyorum. Ne yetenek ama! Oynadığı zaman terlemiyor bile” diye sözlerini sürdürdü.
“İtalya’yı Dünya Kupası’nda görememek sürreal”
Totti, İtalya’nın İsveç karşısında aldığı yenilgiyle Dünya Kupası’na gidemeyecek olmasını da “Bu futbol dramının yaşanabileceğini düşünmemiştim. Haziran ayında TV’yi açacağım ve İtalya’yı göremeyeceğim, sürreal bir şey” diye değerlendirdi.
Totti, Altın Top ödülünün de Messi’ye verilmesini tercih ettiğini de söyledi.