Sadettin Saran, Digitürk'e karşı; işte futbol yayın ihalesinin deşifresi
Haber3.com futbol yayın ihalesinin şifresini çözdü. Spor kamuoyu, haftalardır “ Düğüm Olan Futbol Yayın İhalesinin “ konuşuyor. Ancak kafalar karışık. Kamuoyunu yanıltmak isteyenler, olayları çarpıtıyor. İşte Haber3.com farkıyla, futbol yayın ihalesinin deşifresi…
Halen yayın hakkı Digitürk’ün elinde olan Süper Lig’de, gelecek sezondan başlayarak, 3 yıllık bir ihale açıldı. Ancak bu kez farklı bir ihale düzenlendi.
Eskiden ihalede tek bir teklif alınır, kazanan tüm yayın haklarına sahip olurdu.
Ancak Federasyon bu kez, daha çok gelir elde etmek ve rekabeti arttırmak için 8 ayrı paket için teklif istedi. Ayrıca isteyen tüm paketler için de tek bir teklif de verebilecekti.
Federasyonun bu kararı son derece doğruydu. Özellikle dijital yayın hakları her geçen yıl daha da değerleniyordu. Zaten tüm dünyada bu modele geçmişti.
Aslında, farklı birçok paket olduğu için kafaların karışması da son derece doğal.
Karışıklığın temel sebebi şu:
Dijital haklar, TFF 1.Lig canlı yayın hakları, Süper Lig özetleri, yurtdışı haklar, radyo hakları gibi birçok farklı paketin yanı sıra, esas paket olan Süper Lig maçlarının canlı yayınlarını 1A, 1B ve 1C diye üç ayrı pakete bölmüş olması.
Her pakete ayrı ayrı teklif alındığı gibi, bu 3 paketlim tamamını kapsayıcı bir üst teklif de vermek mümkün.
Olay burada karıştı. Oysa ki federasyon asıl ana paketi 3’e bölmeseydi, ihale şu ana kadar bitmişti bile.
Neyse, biz meselenin özüne odaklanalım...
Tekliflere bakıldığında öne çıkan iki şirket var: BEIN ve SARAN.
BEIN “ Tüm paketleri alırım, 2.1 milyar TL veririm. Banka teminat mektubunu ise vermem. ” diyor.
Diyor ama ihale şartnamesi dolar teklifini ve banka teminat mektubunu şart koşmuş durumda. Yani Digitürk ihalenin 2 olmazsa olmaz koşulunu tanımıyor.
Üstüne üstlük, Digitürk'ün TL için verdiği “ Yıllık % 10 artış “ ise, Cem Yılmaz’ın bile, 40 yıl düşünse aklına gelmeyecek bir komiklik
Federasyon ve Kulüpler Birliği’nin toplam rakamın azlığının da ötesinde, esas ve haklı tepkisi buna.
Görünen o ki, geçtiğimiz dönemde çeşitli bahanelerle sürekli indirim alan, ödemeleri geç yapan Digitürk, yeni dönemde de çamura yatmaya hazırlanıyor. Banka teminat mektubu da vermeyerek, Federasyonun elini, kolunu bağlama kurnazlığına gitmeye çalışıyor…
Saran’a gelince.. Onlar 1A dışındaki tüm paketlere teklif verdiler ve BEIN 1A’yı alamadığı için ihaleden çekilince hepsini kazandılar. Saran ayrıca bir üst teklif olarak, ezberleri bozarak, sahibi Kulüpler Birliği olan bir “ Süper Lig TV “ kurulmasını önerdi.
Bu öneride Saran Grubu, sahibi Kulüpler Birliği olan bir televizyon kanalı kuruyor ve bu kanalı tıpkı kendi televizyonları olan S Sport kanallarındaki iş modelinde olduğu gibi, bedelini ödemek kaydıyla taşımak isteyen her platforma, ister decoderli ister internet tabanlı (OTT), yayınlama hakkı veriyor.
Süper Lig maçları BEIN üzerinden kabaca 1 milyon haneye girerken, bu modelde erişim 6 milyon haneye kadar genişliyor.
Böylece hem ligin hem de TV kanalının reklam ve sponsorluk gelirleri maksimize ediliyor.
Hatta Saran, ileriye dönük İspanya’da olduğu gibi TV hisselerinin borsada satılmasıyla, bambaşka bir gelir seviyesi ve vizyonunun çıkabileceğini de söylüyor.
Saran Grubu bu alışılmadık teklif için 120 milyon doları garanti ederken, üzerine de kulüplerle gelir paylaşımı modeli teklif ediyor.
Teklif aslında bu haliyle dahi BEIN’in 2.1 milyar TL’lik teklifinin çok üzerinde. Çünkü BEİN’in 2,1 milyar liralık teklifi bugünkü kurla 140 milyon dolara denk geliyor.
Dolar arttıkça – ki kaçınılmaz – bu paranın 100 milyon dolara kadar düşmesi sürpriz olmayacak. Yani kulüpler her geçen yıl daha az para alacak.
Kulüpler Birliği de işte tam bu nedenle yeni iş modelini heyecanla karşılıyor.
Hatta bazı başkanlar açıkça “Nihayet malımızın esiri değil, sahibi olabiliriz” diyorlar.
Ortalık da işte burada karışıyor.
BEIN’in evdeki hesabı çarşıda tutmuyor.
Saran’ın ezber bozan teklifi kulüplere yeni ufuklar açıyor.
Son sözü söyleyecek olan ise TFF.
Tabii kulüplerin oluruyla...