Murat Bardakçı Türk Dil Kurumu'na sert çıktı
Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı Türk Dil Kurumu'nun 'kesme işareti' açıklamasına sert tepki gösterdi.
Türk Dil Kurumu (TDK), kesme işaretinin kullanımı ile ilgili bir değişikliğe gitti. Artık kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve işyeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmayacak.
İSİMLERİN ARDINDAN GELEN TÜM TAKILAR BİRLEŞİK YAZILACAK
Yeni düzenleme bu dil kuralını ortadan kaldırdı. yazımda kurum ve kuruluş adlarından sonra gelen tüm takılar birleşik yazılacak. Artık Türkiye Büyük Millet Meclisine, Başbakanlığa, Bakanlar Kurulunun, Türk Dil Kurumuna, Mavi Köşe Bakkaliyesinden gibi yazılacak.
ÖZEL İSİMLERİ VE KISALTMALARI KAPSAMIYOR
Düzenleme özel isimleri ve kısaltmaları kapsamıyor. Yani şehir adı, insan ismi ya da bir kurum adının kısaltması bu düzenleme dahilinde değil. Özel isimler ve kısaltmalardan sonra gelen takılar kesme işareti ile ayrılacak. Türk Dil Kurumu'nun (Yeni kullanımıyla: Türk Dil Kurumunun) kesme işareti ile ilgili düzenlemeleri yeni yazım kılavuzlarına basılacak.
Ancak bu düzenlemeye Türkçe konusundaki hassasiyetiyle blinen Habertürk yazarı Murat Bardakçı'dan tepki geldi. İlk tepki kuralın açıklanış şekline oldu:
''Dili ve imlâyı seksen küsur seneden bu yana azimle katleden, Türkçe’yi Afrika kabilelerinden birinin ikiyüz-ikiyüz elli kelimelik hırıltısı hâline getirip yerlere seren Türk Dil Kurumu hiddet buyurup köpürmüş; basını“ilgisizlikle”, “bilgisizlikle” ve “ilkokul çocuklarının bildiklerini bile bilmemekle”suçlamış! Sebep, geçenlerde gazetelerde çıkan ve “Türk Dil Kurumu kesme işaretinin kullanımına değişiklikler getirdi” meâlindeki haber...
Sadece bir konuda, “dikkatsizlik” meselesinde haklılar, zira haber her nereden geldi ise ilk yazan arkadaş kesme ile tırnak işaretlerini karıştırmış, başlıkta“tırnak”, metinde de “kesme” demiş...
Kurum şimdi “Biz değiştirmediiiiik! İmlâ Kılavuzu’nun filânca baskısında şöyle deniyordu ama sonraki falanca baskıda böyle dedik. Cahil basın n’olacak!” diye feryâd u figan birşeyler söylemeye çalışıyor!
Bu işleri basın mı etti?''
Bardakçı ardından TDK'nın yıllardır uyguladığı politikayı eleştirdi:
''Üstadlar! Senelerdir yıkmakla meşgul olduğunuz Türkçe’de bilinecek, öğrenilecek ve kullanılacak kural mı bıraktınız ki böyle celâllenip küstahlaşıyorsunuz? İmlâyı seneler boyu kim tâciz etti? Aklına estiğinde şapka işaretlerini kaldırıp“hâlâ”yı “hala”, “kâr”ı “kar”, “vâris”i “varis” yapan “Kârı elde ettim” diyecek olanlara “Karı elde ettim” dedirten kimdi? Ya bu imlâ kıyımından sonra hiç sıkılmadan “Şapka işaretini geri getirdik” diyebilen? Her baskısında farklı kurallar yazılı olan o evlere şenlik İmlâ Kılavuzu sizin eseriniz değil mi? Yetmiş küsur senedir “tümlev”, “görüngübilim”, “elmek”, “uziletişim”, “yelleç”, “gündedün”, “tüytop”, “burgaç” misâli ruhsuz, tatsız ve âhenksiz daha binlerce takır-tukur kelimeyi kim uydurdu? “Bisiklet”i bile “çifteker” hâline getirme densizliğini kim gösterdi?''
Bitmediii! “Uluslararası”, “çalıkuşu”, işbirliği” gibi bileşik kelimeleri aklına estiği zaman ayrı yazdıran, sonra vazgeçip birleştiren kimdi? Etrafa şirin görünmek uğruna lisanın ayrılmaz parçası olan o zengin Türk argosundan “müsait” yahut“kirli” gibi kelimelerin mecazî mânâlarını basın mı kazımaya kalktı? Bundan seneler önce yayınlanan “Tarama” ve “Derleme” sözlüklerinin ardından ortaya o âyarda ne koydunuz? Temel kuruluş maksatlarınızdan olan “Türkçe’nin Büyük Etimolojik Sözlüğü” hani, nerede? Seksen senedir trafiğin açılmasını mı bekliyor? Eski âlimlerin hazırladıkları onbinlerce fişe ne oldu? Fareler mi yedi, yoksa ilmî seviyeniz onları derleyip toparlayıp yayınlamaya yetmiyor mu?''