Kızının düğünü basılan Paşa'dan çarpıcı iddialar
Muharip Hava Kuvvetleri eski Komutanı Mehmet Şanver, "O gece herkes kızımın düğününe davetliydi. Geleceğini bildirip de gelmeyen komutanlar darbeye katıldı" ifadesini kullanıldı.
Bütün hava üslerin, dağılma meydanlarının, hava savunmanın altında görev yapan füze üslerinin, Diyarbakır ve Eskişehir'deki hava harekat merkezlerinin, radarların bağlı olduğu Muharip Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver, o gece yaşananları emekliye ayrıldıktan sonra Sözcü Gazetesi Ankara TemsilcisiSaygı Öztürk'e anlattı. Şanver, “Genelkurmay uçuş yasağı getirmesine rağmen, bu durum bana söylenmedi. Eğer önceden haberim olsaydı bir uçak bile kaldırmasına fırsat vermezdim” dedi.
Sözcü Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, son kitabı Kod Adı Mürted'i Mehmet Şanver için imzaladı. Kızının düğün tarihinin 15 Temmuz olmasının darbe girişimiyle ilgisi olup olmadığı ayrıntılı bir biçimde araştırıldı ve düğünün o planla uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığı, düğünün basılması nedeniyle Korgeneral Mehmet Şanver'in “şikâyetçi” olarak ifadesinin alındığı ortaya çıktı. Yüksek Askeri Şura'da görev süresi uzatılmasına rağmen, kendi isteğiyle emekliye ayrılan Korgeneral Mehmet Şanver, darbe gecesinin anlatıldığı 'Kod Adı Mürted' kitabında yer alan ya da eksik bulduğu konuları anlattı:
"O komutanlar görevinin başında olurdu"
“Genelkurmay Başkanımıza gelen bilgi üzerine bütün hava sahamızda uçuşların yasaklandığı, bu emrin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler tarafından komutanı olduğum Muharip Hava Kuvvetleri hareket merkezine iletildiği belirtiliyor. Uçuş yasağı emri şahsıma Hava Kuvvetleri ve Muharip Hava Kuvveti tarafından şahsıma ulaştırılmadı. Eğer o emir bana ulaşsaydı, düğündeki havacı general kompozisyon böyle olmazdı. Komutan yardımcım yerinde olurdu. Üs komutanları da düğüne gelmezdi. Bu emir her koşulda bana ulaşması lazımdı. Ama ulaştırılmadı. Olayın bu kadar vahim olduğu düşünülmemiş olabilir.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Akıncı Hava Üssü Komutanı Hakan Evrim'e telefonda, ‘Hakan uçakları siz mi uçuruyorsunuz?' dedi. Evrim de ‘uçma görevini ben verdim. Buna mecburdum' karşılığını veriyor. Böyle bir mecburiyet yok. Madem böyle bir emir var, Muharip Hava Kuvveti komutanının niçin bu olaydan haberi yok. Bu normal bir şey değil.
"Misafirleri karşılıyordum"
Düğünün kokteyl safhasında misafirleri karşılarken yardımcım Korgeneral Ziya Kadıoğlu geldi,‘Komutanım Eskişehir'de biraz karışık durumlar varmış. Müsaade ederseniz ben gideyim' dedi. ‘Nasıl karışık durumlar olduğunu' sordum. Oradaki komutanlarımızdan Ziya Ünal'ın rahat olmadığını, desteğe ihtiyacı olduğunu anlattı. Nasıl gideceğini sordum. Özel aracının Cevizli'de olduğunu belirtti. Ben de gerekirse uçak tahsis edileceğini söyledim.
Ziya Kadıoğlu Eskişehir'e gitmek için düğünden ayrıldıktan sonra durumu Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Abidin Ünal'a söyledim. Komutan, ‘gerek yok. Eskişehir'e gerekiyorsa benim uçağımla giden' dedi. Bunun üzerine Eskişehir'e gidecek adamı geri çevirdik.
"Düğünden ayrılmaları emrini verdim"
Darbe girişimin başladığına ilişkin telefonlar gelip kaos başlayınca benim aklıma hemen Eskişehir Hareket Merkezinin kontrol altına alınması geldi. Eskişehir'de görev yapabilecek korgeneral Cemal ziya Kadıoğlu (Komutan yardımcısı ve harekat merkezleri komutanı), Korgeneral Nihat Kökmen (Hava Savunma komutanı), Tümgeneral Suat Murat Semiz (Muharip Hava Kuvveti Kurmay Başkanı), Tuğgeneral Dursun Pak'ı (1. Ana Üs komutanı) Eskişehir'e, 6. Ana jet üs komutanı Tuğgeneral Rüştü Çelenk'i Bandırma'ya, 9. Ana jet üs komutanı İshak Dayıoğlu'nu Balıkesir'e görevlerinin başına geçmek üzere ivedi düğün mekanından ayrılma emrini ben verdim.
"Komutanı da uzaklaştırmak istedim"
6 generalimizi görevlendirdiğimi Hava kuvvetleri Komutanımıza bildirdim, komutanımız da bu görevlendirmeyi onayladı. Komutanları gönderdikten sonra Hava kuvvetmleri Komutanımıza ‘sizleri de buradan uzaklaştıralım' dedim. Komutana ‘uçağının nerede olduğunu' sordum. Atatürk Hava Limanında olduğunu söyledi. Komutanımızın uçağını hemen Sabiha Gökçen Havaalanına getirilmesi emrini verdim. Ancak, ondan sonraki gelişmeler, düğünün basılması komutanımızı oradan uzaklaştırmamıza engel oldu. Gereken komutan reaksiyonunu gösterdim ama buna rağmen iki kez sorgulandım. Sonuçta şikayetçi olarak ifade verdim.
"Düğüne gelmeyen komutanlar darbeye katıldı!"
Düğünde o gün Hava Kuvvetleri Komutanın yanı sıra emekli ve muazzaf 30'un üzerinde general vardı. Düğün LCV'leri bu kalkışmaya da bir nebze ışık tutuyor. Çünkü kalkışmada aktif rol oynadığını öğrendiğimiz 2. Ana Jet Üs komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk eşiyle düğüne geleceğini bildirmişti. Bunun gibi 4. Ana Jet Üs komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık , 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van da düğüne eşleriyle birlikte geleceğini bildirmişti ve masalarda yerleri de ayrılmıştı. Ama gelmediler. Niçin gelmediklerini ertesi gün öğrendik.
"Düğünle hiç alakam olmadı"
Düğün başladıktan ve kaos ortamı oluştuktan sonra cep telefonuna dayalı harekat merkezini oluşturduk ve işlettik. Bu kalkışmanın hava harekat bölümünün belini verdiğimiz direktiflerle kırdık. Gece 00.30'de düğün bölgesinden ayrılana kadar düğünle hiç alakam olmadı. Düğün sahibi, gelinin babası olup, düğün mekanında olup, gelinden sonra düğün bölgesini terk eden, ancak kızının düğününü CD'den izleyen ilk baba olacağım. Ancak milletimize hakkım helaldir.”